Dinlemek ile ilgili deyimleri ve atasözlerini aşağıda sizler için sıraladık. Dinlemek hakkında söylenmiş olan atasözlerini ve deyimleri anlamları ile birlikte tek tek sıraladık.
Dinlemek ile ilgili atasözleri ve anlamları
§ tatlı söz dinletir, tatsız söz esnetir
güzel bir konuşmayı dinlemeyi herkes sever, sıkıcı bir konuşma dinlemek zorunda kalanlar, sıkıldıklarını belli etmekten kendilerini alamazlar.
Atasözü
§ terziye dinlen demişler, ayağa kalkmış
rahat görünen öyle işler vardır ki onunla uğraşanların dinlenmesi, kimileri için yorucu olan davranışlarla olur.
Atasözü
§ ulu sözü dinlemeyen, uluyakalır
büyüklerin verdiği her öğüt yaşadıkları veya tanık oldukları bir olaya dayanır, bir büyüğün kulak ardı ettiğimiz sözünün önemini, başımız derde girip sızlanmaya başladığımız zaman anlarız.
Atasözü
§ sakalım yok ki sözüm dinlensin
ancak yaşlı kimselerin söz ve öğütleri dinlenir.
Atasözü
§ söyleyenden dinleyen arif gerek
kapalı konuşan bir kişinin ne demek istediğini ancak o konudan haberdar olan kişi anlar.
Atasözü
§ kös dinleyen, davula kulak vermez
başından büyük olaylar geçmiş kişi küçük dertleri sorun etmez.
Atasözü
§ kendi söyler kendi dinler
ne söylediği anlaşılmaz, söylediği şeylere önem verilmez.
Atasözü
§ gönül ferman dinlemez
gönül sevdiğinden asla vazgeçmez.
Atasözü
§ hocanın dediğini yap (söylediğini dinle), yaptığını yapma
öğreten kimseler doğruyu bilirler ama çoğu zaman bunu kendileri yapmazlar.
Atasözü
§ iki dinle bir söyle
çok konuşmak doğru değildir.
Atasözü
§ bir dokun bin ah işit (dinle) (kâseifağfurdan)
insanları konuşturmak için biraz dertlerini deşmek yeter.
Atasözü
§ bir söyle on dinle
az konuşup çok dinlemek yararlı olur.
Atasözü
§ az söyle çok dinle
kişinin gereksiz konuşmaktansa az konuşması ve konuşulanları dinlemesi daha iyidir.
Atasözü
Dinlemek ile ilgili deyimler ve anlamları
§ anlayıp dinlemek
bir olayı iyice anlamak.
Deyim
§ başını dinlemek
kafasını dinlemek: Robenson, akıllı Robenson’um / Ne imreniyorum sana bilsen / Göstersen adana giden yolu / Başımı dinlemek istiyorum -C. S. Tarancı.
Deyim
§ cankulağı ile dinlemek
çok dikkatli dinlemek: Atölyede duyduğum kelimeleri, cümleleri cankulağı ile dinliyor, bunları aynen Fransızlar gibi kullanmak için can atıyordum. -B. R. Eyuboğlu.
Deyim
§ dur durak (dur dinlen veya dur otur) yok
durup dinlenmeden sürekli çalışmayı anlatan bir söz: Gayri bana dur durak yok… Muhasebe müdürü … çalışmamdan hoşnut değilmiş. -T. Dursun K.
Deyim
§ ferman dinlememek
yasa, kural, yol yöntem tanımamak.
Deyim
§ kafa (kafasını) dinlendirmek
tasa veya zihni yoran sorunlardan kendini uzaklaştırmak: Kırmak da istemiyorum zavallı garibancığı, ama ben de buraya kafamı dinlendirmeye geldim. -M. İzgü.
Deyim
§ kafa (kafayı veya kafasını) dinlemek
1) zihni yoran sorunlardan uzak kalmak; 2) sessiz, sakin kalmak: Bir dakika kafamı dinleyip başka şeylerden bahsetmek ihtiyacı duyduğum zaman… -S. F. Abasıyanık.
Deyim
§ kalıbı değiştirmek (dinlendirmek)
argo ölmek: Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler ise de fayda etmedi. Bir hafta sonra kalıbı dinlendirdi. -M. Ş. Esendal.
Deyim
§ kendini dinlemek
1) hastalık kuruntusu içinde bulunmak; 2) yalnız, sakin kalmak.
Deyim
§ koyun kaval dinler gibi dinlemek
hiçbir şey anlamadan dinlemek: Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk’ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı. -A. H. Çelebi.
Deyim
§ kös dinlemek
türlü olaylar yaşadığı için bilgi ve deneyim sahibi olarak benzer veya daha basit olaylar karşısında aldırış etmemek: Politikacılar onun olumlu isteklerini kös dinler mi, dinlemezler mi o zaman görürüz. -H. Taner.
Deyim
§ laf dinlemek
söz dinlemek.
Deyim
lafı kıçından dinlemek
konuşulan konuyu ilgisiz, üstünkörü veya önem vermeden dinlemek.
Deyim
§ söz dinlemek (tutmak)
söylenen bir sözü, verilen bir öğüdü benimsemek, davranışlarını bunlara uydurmak.
Deyim
§ yarım kulak dinlemek
umursamadan, önem vermeden dinlemek: Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu. -Ç. Altan.
Deyim