Hayatımızın iki önemli parçasından biri annemiz diğeri babamızdır. Daha önce anneler günü ile ilgili şiirler verdik bu seferde babalar gününün önemini ve değerini anlatan bazı şiirler bulacaksınız.
Ünlü şarilerin şiirleri ile birlikte amatörce yazılmış baba şiirlerini de bu yazımızda sizler için sunmaya çalıştık. Kısaca babalar günü hakkında bilgi vermek gerekirse;
Babalar Günü, babaların onuruna kutlanan ve pek çok ülkede her yıl haziran ayının üçüncü pazar günü kutlanan özel bir gündür.
Şimdi şiirlerimize geçebiliriz;
Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardanbitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla- Ha düştü, ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldimi de gidici hep, hepp acele işi!
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi,
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber etti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstanbul’a
Bir helallaşmak ister elbet, diğ’mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar; geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Can Yücel
Baba!
her yılbaşında
sana söyleyecek
bir tek
sözüm var :
“Seni ne kadar çok seversem
o kadar
çok olsun ömründen geçen yıllar”
Baba!
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!
Ne zulüm, ne ölüm, ne korku
başımı eğemez!
Yalnız senin elini öpmek için
eğilir başım
Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım
Nazım Hikmet
Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Cemal Süreya
Babadan Oğula
Eve dönmez bir akşam;
Ve gün yüzlü çocuğu,
Sorar: Nerede babam?
Bakarlar, oldu, bitti;
Gelir, derler çocuğa,
Baban attaya gitti
Uzar gider bu atta;
Ve neler neler olmaz
Ve kimbilir ve hatta;
Bir mahşer gerisinde;
Babası döner bir gün,
Oğlunun derisinde
Necip Fazıl Kısakürek
Babama
Olurda birgün dönersin diye hep o günü bekledim
O günün hayaliyle yaşadım
Atmadım elbiselerini, kızarsın diye en sevdiğin traş losyonunu hiç kullanmadım
Biliyorum bir gün geleceksin
O günü özlemle, o günü hasretle bekleyeceğim
Çünkü, sen gelecek ve bana sımsıkı sarılacaksın
O geçen yılların acısını doyasıya çıkaracağız
Sen gelince güleceğim tıpkı eskisi gibi
Seninle hayat bulup yaşama yeniden sarılacağım
Seni bekliyorum
Seninle öldüm, yaşama yeniden seninle dönmek istiyorum
Seni seviyorum
Hadi dön artık!
Mustafa Özdaş
Baba
yalnızlığımdır hep bıçakların kestiği
akşam çayında galetalarla yenen
koyu atlar götürür terkisinde
ne kadar kaçkın varsa evden
uykumdur sokaklarda sürünür
ya da düşer bir kadının elinden
yorgunluğumdur daha cok aşk
gelip gider o şehrin gemilerinden
esmerdir akşamlarda babam
çok esmer güler resimlerden
o kadar yakın bilmediğim
ölüme çok uzak günlerinden
ellerimdir dalgınlığında hep
hep bardaklarda, sular dururken
sürahilerde akşam vakitleri
akşam çayına gelmeyen
bir baba, aydınlıksız odalarda
çok esmer güler resimlerinden
ALİ PÜSKÜLLÜOĞLU
Babam
Bir zamanlar sizler gibi benim de bir babam vardı
Sevilesi elleri öpülesi bir baba,
Bilseniz ne çok özledim O elleri
Mutluluk saçan sözlerini,
Sevgiyle bakan gözlerini,
Bilseniz ne çok özledim O gözleri
Yumuşacık sesini,
Sımsıcak nefesini,
Kahretsin özlüyorum onunla olan günleri
Gülüşünü yüzünü,
Sımsıcak öpüşünü
Kahretsin özlüyorum, babaların en güzelini
Geriye dönüş olsa,
Kollarım seni sarsa,
Bu dünya fani değil de,
Ebediyete uzansa
(O zaman sensizlik olmazdı babacığım)
(SENİ SEVİYORUM )
Ferah Tomruk
Baba! …
Sen gittin gideli ruhum tarûmar
İnsanlar cihandan acep ne umar?
Terk edilen için ömür bir kumar
O gün bugün günler geçmiyor baba!
Bahçemdeki güller açmıyor baba!
Bir gönülün merkezine har düştü
Yaz ortası yüreğime kar düştü
Hayalimde yüceleşen yâr düştü
Hüzün bedenimden göçmüyor baba!
Bahçemdeki güller açmıyor baba!
Hasret kaldık, aylar geçti sesine
Bülbüller ram olur gül nefesine
Ruhun veda etti ten kafesine
Beden Azrail’den kaçmıyor baba!
Bahçemdeki güller açmıyor baba!
Rengârenk bahardın,ağır kış oldun
Gerçek idin,şimdi bize düş oldun
Gözden akan bir damlacık yaş oldun
Göğümdeki kuşlar uçmuyor baba!
Bahçemdeki güller açmıyor baba!
Cennette saraylar,cehennemde nar
Kimine ağır kış,kimine bahar
Vuslat ötelerde,bize hasret var
Ömür bize ışık saçmıyor baba!
Bahçemdeki güller açmıyor baba!
Bu âleme dair tükendi sözler
Perdeler inince kapandı gözler
Güneşim battı,karardı gündüzler
Huzur,talih bizi seçmiyor baba!
Bahçemdeki güller açmıyor baba!
Rızamızla teslim olduk kadere
Ölüm bizi götürmesin kedere
Bu filmi seyrettik bilmem kaç kere
Kul arzuyla zehir içmiyor baba!
Bahçemdeki güller açmıyor baba!
Mustafa Nihat Malkoç
BABAMA ŞİİR
Olurda birgün dönersin diye hep o günü bekledim.
O günün hayaliyle yaşadım.
Atmadım elbiselerini, kızarsın diye en sevdiğin traş losyonunu hiç kullanmadım.
Biliyorum bir gün geleceksin.
O günü özlemle, o günü hasretle bekleyeceğim.
Çünkü, sen gelecek ve bana sımsıkı sarılacaksın.
O geçen yılların acısını doyasıya çıkaracağız.
Sen gelince güleceğim tıpkı eskisi gibi.
Seninle hayat bulup yaşama yeniden sarılacağım.
Seni bekliyorum.
Seninle öldüm, yaşama yeniden seninle dönmek istiyorum.
Seni seviyorum.
Hadi dön artık!
Mustafa Özdaş
ÖZLEDİM SENİ BABA
Sığmazsın bilirim bir kaç mısraya,
Anlatmak isterim seni dünyaya,
Acelen neydiki uçtun semaya,
Mezarının başında ağlarım baba,
Gururu sevgiyi senden öğrendim,
Mis gibi kokunu özledim baba,
Bu kadar genç yaşta ölmemeliydin,
Hasretin ciğerimi deliyor baba,
Bu kadar acıya nasıl dayandın,
Sabırlı olmayı öğrettin baba,
Bu koca dünyaya neden sığmadın,
Geride bıraktın bizleri baba,
Hastane yolları kaderin oldu,
Yanında biz varız üzülme baba,
O kanser illeti ecelin oldu,
Mevla’dan ümitler kesilmez baba,
Sen gittin kimsemiz kalmadı şimdi,
Bizi terketmeye hakkın yok baba,
Dostum dediklerin düşmandır şimdi,
İyiki namerdi görmedin baba,
Ağlarım gizlice sensiz günlerde,
Faydasız bilirim ağlamak baba,
Yaşamak isterdin sende bizlerle,
Sensizken mutsuzuz inanki baba,
Sigaran elinde kaşların çatık,
Nasılda sevdiğini gizlerdin baba,
Bir dilim ekmeğe soğanı katık,
Çayıda çok fazla severdin baba…
Şenol Mersin
BABALAR GÜNÜ
Bugün yine babalar günü
Baba hiç görmedi ki güldüğünü
Bir gün duyarsınız öldüğünü
İşte o zaman olur babalar günü
Senede bir gün anmak yetmiyor
Nesil böyle gelmiş böyle gidiyor
Bayramlarda bile elini öpmüyor
Sen buna mı diyorsun babalar günü
Bir gün onlarda baba olacak
Babanın önemini anlayacak
Babasını arasa da bulamayacak
Onlar için olacak kıyamet günü.
Babama Mektup…
Sevgi beslenmeye besin bulamaz
Saygı kaldırımda sızıyor baba!
Hakikat diline sahip olamaz
Zorbalık sokağı süzüyor baba!
Eksik değil, telefonu belinde
Islık dudağında şarkı dilinde
Marlbora cebinde, tespih elinde
Bakkallarsa ağıt yazıyor baba!
“Höt” değince aklı kısa karısı
Yüzü sarar renklerin en sarısı
Uçuverir yarım aklın yarısı
Yine de kraldır kızıyor baba!
Arı ballık bağı elde tutuyor
Refah atın kuyruğunda yatıyor
Güvercin keyfinden takla atıyor
Kurtlarsa perişan geziyor baba!
Güvendiğin dağa karlar yağıyor
Huzuru “hak” diye zulmet boğuyor
Arılar emiyor, kuşlar sağıyor
İşkence günbegün uzuyor baba!
Hukukun uzaya gittiği yerde
Çakalların koyun güttüğü yerde
Sevginin eriyip bittiği yerde
Saygı da kendini bozuyor baba!
El pençe divanda neye bu diyet
Haksızı haklamak değil mi niyet?
Bu kafa, bu izan ve bu zihniyet
Geleceğe kuyu kazıyor baba!
Zülfikar Yapar Kaleli
BABALAR GÜNÜ – 2
Sakın ha aldırma çileye derde,
Bunları çok çabuk aşarsın Baba
Ağzından kötü söz çıkmaz bir yerde
Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.
Şefkatle kol kanat açarken bize,
Ciğerde hastalığa almışsın vize
Yer yoktur kalbinde kara bir ize
Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.
Bizim üstümüzde çoktur emeğin
Herkese de yeter aşın yemeğin
Söze hakkı yoktur birkaç ineğin
Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.
Duygularım kat kat kabardı yine,
Sanki Dev sokmuşlar küçük bir ine
Çoğu değişirken parayı Dine,
Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.
Şu anda bir döksem gönül bendimi,
İnanki dolupta taşarsın baba.
Şerefsizler bir şey sansın kendini,
Sen hep şerefinle yaşarsın baba.
Durmuş Karakuş