Kış Romanları
Kış aylarında stresten ve televizyondan kaçıp biraz kültüre ve kitaba yönelmek istiyorsanız size bir kaç önerimiz var. Kış aylarında okuyabileceğiniz en iyi 10 kitabı aşağıda sizler için sıraladık. Kış romanları olarak da nitelendirebileceğimiz bu kitapları ve kitapların konularını kısaca açıkladık.Kendinize uygun bulduğunuz romanı seçebilirsiniz.
Doğu’dan Uzakta
Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf’un merakla beklenen son kitabı “Doğudan Uzakta” YKY’ndan çıkmıştı. Maalouf, Lübnan’da yaşanan iç savaşı ve o coğrafyadaki insanların hayatını ustalıkla kaleme almış.
“Doğu’dan Uzakta”, gençliklerinin en güzel dönemlerini bir arada geçiren, hayalleri ve umutları olan bir grup insanın, ülkelerinde patlak veren iç savaştan sonra farklı yerlere dağılmasını ve yıllar sonra, eski arkadaşlarından birinin cenazesi dolayısıyla tekrar ülkelerine dönmesinin hikâyesini anlatıyor.
Doğu’dan Uzakta
Amin Maalouf
Paris’teki Eş
Paris’teki Eş, geçtiğimiz Nisan ayında raflardaki yerini almıştı.
Kitabın konusuna gelince; Dünya, Caz Çağı’nı yaşamaktadır. Kızıl saçlı piyanist kız ile savaş gazisi genç ve yakışıklı gazeteci Şikago’da bir dost evindeki partide tanışır. 29’undaki Hadley, yazma hırsıyla yanıp tutuşan kendinden sekiz yaş küçük Hemingway’le 1921’de evlenir.
O sıralar sanat ve edebiyatın kalbi Paris’te atmaktadır. Genç Hemingway, yazar dostu Sherwood Anderson’un yönlendirmesiyle geleceğini eşiyle birlikte Paris’te aramaya karar verir. Paris günlerinde önceleri parasızlık onları epeyce zorlar ama zamanla entelektüel çevrenin bir parçası olurlar. Paris’i mekân tutmuş pek çok Amerikalı yazar ve sanatçıyla tanışır, Gertrude Stein, Scott Fitzgerald, Ezra Pound gibi ünlü isimlerle derin dostluk kurarlar.
Paris’teki Eş
Paula McLain
Bulut Atlası
Bulut Atlası, birbiriyle iç içe geçen altı farklı hayat ve hikayenin bir araya gelmesinden oluşan harika bir macera kitabı. Sinemaya da uyarlanan kitap, kısa sürede tüm dünyada konuşulmaya başlandı. British Book Edebiyat ödülü dahil olmak üzere pek çok ödül alan kitap bir solukta okunacak türden.
David Mitchell, tüm dünyayı dolaşarak, 19. yüzyıldan başlayıp kıyamet sonrası geleceğe uzanıyor. Zaman, tür ve dil sınırlarını yıkan bir anlatıyla, insanoğlunun iktidar mücadelesinin bizi nereye sürükleyebileceğine dair çarpıcı bir kehanet sunuyor.
Bulut Atlası
David Mitchell
Sevda Sözleri
Hayatımıza 1995 yılında giren kitap bugün 47. baskısına ulaştı. Sevda Sözleri, Üvercinka’dan başlayarak son 40 yılın en etkili şairi olmayı başaran Cemal Süreya’nın denemelerini, günlüğünü, şiir çevirilerini içeriyor. Ayrıca, aynı adla çıkan eski baskılarında yer almayan, -dergilerde ve mektuplarda kalmış- 20’nin üstünde şiiri de içeriyor. Cemal Süreya bir klasik olduğu için listemizde.
Sevda Sözleri
Cemal Süreya
Kürk Mantolu Madonna
Sabahattin Ali’nin 1943 yılında kaleme aldığı her satırında aşk olan kitap en sevdiğimiz aşk romanları arasında. Üst üste defalarca okuduğumuz, okudukça aşık olduğumuz Kürk Mantolu Madonna hakkında birçoğumuz “Hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi” cümlesini kurduk.
Kitaptan bir bölüm:
“Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum “Kürk Mantolu Madonna”yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.”
Kürk Mantolu Madonna
Sabahattin Ali
Uyandığımda
ABD’de büyük ilgi gören distopya kitabı “Uyandığında”da Hillary Jordan, bizi belirsiz ama pek de uzak olmayan bir geleceğin Amerikasına götürüyor. Bu dönemde ABD’de kürtaj artık cinayet sayılıyor.
Hillary Jordan, ABD’de büyük ilgi gören “Uyandığında”da iki şeyi birden başarıyor: Hem heyecanın bir an bile düşmediği bir macera ve yol romanı; hem de düşündürücü bir distopya yazıyor. Uyandığında, din ve siyaset arasındaki sınırlar ortadan kalktığında ve devlet, vatandaşlarının yaşamları üzerinde sorgulanamaz bir güce sahip olduğunda neler yaşanabileceği üzerine akıllardan çıkmayacak bir roman.
Uyanığında
Hillary Jordan
Yıldız Yaralanması
Perihan Mağden’in son kitabı Yıldız Yaralanması, geçtiğimiz kasım ayında Everest Yayınları’ndan çıkmıştı. Kitabın hikayesi, çok ünlü bir şarkıcı olan Yıldız’ın, hayranı Sun’un aniden hayatına girmesi ile keşfedilmeye başlanan sırları ve yaralarının etrafında şekilleniyor.
İlk baskısı 30 bin adet yapılan “Yıldız Yaralanması”ndan bir bölüm şöyle:
Dönmemiş Yıldız. Dönseydi duyar uyanırdı zaten. Beni yaraladı yine, diye düşünüyor. Sonra da yok oldu. O bitmeyen ufak kaçamaklarından birine gitti. Nereye gitti ki? Cengiz Beyle Maldivlere gidiyor yarın! Teo Man, diye geçiriyor içinden, anında içi üşüyor. Tabii ya, onunla olmaya gitti. Cengiz Beyle bir nevi mecburiyetten çıktığı seyahatten önce, hakiki aşkına koştu. Kavuştu. Beni niye yaraladın peki? Beni niye hep, habire yaralıyosun? Neyim ben? Kırıp dökeceğin oyuncak bi bebek mi?
Hikmet Hanım’ın saçının kesildiği gece oyuncak demesi geliyor aklına. Haklı işte! Ahçı da haklı, Muhittin de. Onu Yıldıza karşı uyarmakta haklılar. Hıncını benden çıkarıyosun. Annenin sana yaptıklarının, herkesin sana yaptıklarının hıncını, intikamını- aynaya bakarak bağıra bağıra söylüyor bu lafları.
Yıldız yaralanması
Perihan Mağden
Çıplak Deniz Çıplak Ada
Yaşar Kemal’in 10 yıldır aradan sonra geçtiğimiz Ekim ayında piyasaya çıkan son romanı “Bir Ada Hikayesi”nin dördüncü cildi olan “Çıplak Deniz Çıplak Ada”. Kitap Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı.
Bir Ada Hikayesi, savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanların yeni bir yaşam kurma çabalarını konu alıyor. Dörtlünün son romanı “Çıplak Deniz Çıplak Ada”da ise geçmişin yaraları kapanmaya yüz tutmuş ama izleri kalmıştır… Ağaefendi’yle Melek Hatun, Poyraz’la Zehra, Ali Hüseyin’le Nesibe muradına erecektir. Lena Ana’nın hasretle yollarını beklediği kayıp oğulları da geri dönmüştür ama balıkçıların reisi Hıristo’nun başına beklenmedik bir olay gelir.
“Bir Ada Hikayesi”nin ilk cildi “Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana” 1998’de yayımlanmıştı. 2002’de ikinci kitap “Karıncanın Su İçtiği” ile üçüncü kitap “Tan Yeri Horozları” art arda çıkmıştı.
Çıplak Deniz Çıplak Ada
Yaşar Kemal
Aslında Ayrılık da Yoktur
Önceki kitabı “Aslında Giden Erkek Yoktur” ile geniş bir okuyucu kitlesine ulaşan Bilinçaltı Uzmanı ve Tantra Eğitmeni Seda Diker, yeni bir kitapla konunun devamını getiriyor: “Aslında Ayrılık da Yoktur”.
Yazar, gerçek aşkın yolculuğuna çıkmış gerçek bir kadının öyküsünü kaleme aldığı kitabında aşkı şöyle anlatıyor: “Hz. Mevlana ve Şems-i Tebrizi ilahi, yani gerçek aşkın yolunda yanmışlardı. Günümüzde de bu tarz aşkın kapısını aralayabilen insanlar var. Peki biz sıradan insanlar için bu yolculuk nasıl olacak? Başımıza neler gelecek? Modern hayatın içinde egonun şaşırtıcı oyunlarına yenik düşmeden ilerlemek nasıl olacak?”
Aslında Ayrılık da Yoktur
Seda Diker
Yedinci Gün
Türk Edebiyatının usta kalemlerinden İhsan Oktay Anar’ın son romanı “Yedinci Gün” geçtiğimiz eylül ayında kitapçılardaki yerini almıştı. Her kitabıyla okuru ayrı meselelerin ve hikayelerin içinde gezdiren, ustalıklı dili ve yarattığı atmosferle Türkçe edebiyatta özgün bir yer edinen Anar, beş yıl aradan sonra tekrar okurlarıyla buluşmuştu.
“Yedinci Gün”de, sıradan insanların sıradışılığını, bilinen hikayelerin düşlere dönüşümünü, zaafların asilleşmesini, erdemlerin ardındaki günahkarlığı bulabilirsiniz. İnsanın en ilkel ve en asil yanını incelikle ele alıp düşle gerçeğin birbirine dönüştüğü bir hikayeyle kendi zamanını ustalıkla yaratmayı başaran Anar’ın “Yedinci Gün”ü ile çizgilerde değil kürelerde gezinecek, bilinen zamanların bilinmeyen anlarına yolculuk edeceksiniz.
Alışık olmadığınız bu dünyanın kapısından girdiğinizde aşinalık hissedecek, sadeliğin ihtişamına teslim olmanın rahatlığıyla kendinizi akışta yolculuk ederken bulacaksınız.
Yedinci Gün
İhsan Oktay Anar