Kategoriler
Soru / Cevap Turizm

İzmit’in tarihi yerleri nerelerdir?

Sizden gelen soru:

* İzmit’in tarihi yeri? *

Cevap:

İzmit’in tarihi yerleri nelerdir? İzmit’in tarihi turistik yerleri nelerdir? İzmit’in turizm yerleri nelerdir? İzmit’in gezilecek yerleri nelerdir? İzmit’in görülecek yerleri nelerdir? 

Türkiye’nin en önemli yerleşim yerlerinden birisi olan İzmit, tarih boyunca da büyük medeniyetler ev sahipliği yapmıştır. Tarihi önemi açısından bir çok tarihi yeri bulunan İzmit’in gidip gezilip görelecek oldukça fazla yeri vardır. Turizm açısından da oldukça zengin bir kenttir.

Sponsorlu Bağlantılar

İzmit Tarihi Hakkında Kısaca

İzmit ve civarında tarih öncesi çağlardan yaklaşık olarak M.Ö. 3000’den itibaren insanların yaşadığı, yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. İzmit’e ait ilk deliller ise M.Ö. 12. yüzyıl’a dayanmaktadır. O tarihlerde Frigler bölgeyi korumuş, ardından Yunanistan’ın Magara kentinden yola çıkan göçmen bir grup, günümüzde Başiskele’nin yer aldığı bölgeye Astakoz adını verip, bu bölgeye yerleşmişlerdir. Trakya kralı Lysimakhos’un Astakoz’u tahrip ettirmesi sonucu, bugünkü İzmit’in bulunduğu bölgeye Nicomedia adında yeni bir şehir kurulmuştur. Nicomedia şehri, M.Ö. 91 ve M.Ö. 94 yılları arası Romalılar’a bağışlanmış, İmparator Diocletianus, 284 yılında Nicomedia şehrini başkent yapmıştır. Nicomedia, o dönemde, Roma, Antakya ve İskenderiye’den sonra dünyanın en büyük 4. şehri olmuştur. Nicomedia, Selçuklular tarafından 11. yüzyıl’ın son çeyreğinde zapt edilmiş, I. Haçlı Seferi sırasında geri alınmış, bir süre Latinler’in işgalinde kaldıktan sonra yeniden Selçuklular’ın eline geçmiştir.

Ayrıca Bakınız: Kocaeli Tarihi Yerleri

Kocaeli

 

İZMİT KÖRFEZİ

Marmara Bölgesi’nde Marmara denizi’nin doğu ucunda yer alan İzmit Körfezi, kuzeyinde batıdan doğuya doğru Pendik, Tuzla, Eskihisar, Gebze, Dilovası, Hereke, Körfez ve izmit ile çevrilidir. Güneyi ise Gölcük, Değirmendere, Halıdere, Karamürsel ve Yalovaya kadar uzanır. Deniz ulaşımına son derece müsait doğal bir liman halinde olan Körfez’de Eskihisar-Topçular arası feribot seferi düzenlenir.

İZMİT KÖRFEZİ
İZMİT KÖRFEZİ

İzmit Körfezi 30 yıl öncesine kadar çevresinin doğal güzelliği, denizinin sakinliği ile sayfiye yeri olarak kullanılıp özellikle İstanbul ve Ankara’dan gelen yazlıkçılara ev sahipliği yaparken, sanayileşmenin başlaması ve hızla ilerlemesiyle bu özelliğini yitirmek üzeredir.

Özellikle kilimleri ile ünlü Hereke’nin aslında 30 yıl öncesinde açıklarında bulunan Kılıç balığı ile ünlendiğini belirtmek, bu denizin zamanında ne kadar temiz olduğunu gösterecek en büyük belge. Çevresinde bununan yüzlerce yazlık site ve villa bu durumu ayrıca destekleyen bir oluşumdur. Yapılan bir araştırmaya göre izmit körfezini mesken tutan 121 kuş türü bulunuyor.

İZMİT SAAT KULESİ

İzmit, Kemalpaşa Mahallesi’nde Av Köşkü ile Atatürk Heykeli arasında, tepe üzerinde yer alan Saat Kulesi’ni, 1901 yılında İzmit Mutasarrıfı Musa Kazım Bey tarafından Sultan II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. Yıldönümü nedeniyle yaptırmıştır. Saat Kulesi’nin mimarı, Mimar Vedat Bey’dir.

Saat Kulesi’nin üç tarafında bulunan sebillerin alınlığında ve kapısı üzerinde kitabeler bulunmaktadır. Bu kitabelerde “1318 Belediye etti inşa bu kule ile çeşme-i Seyit Kamari’ye” yazılıdır. Orta kattaki yuvarlak kartuş içerisinde de Sultan II.Abdülhamit’in tuğrası bulunmaktadır. Kulenin giriş kapısı yanındaki Türkçe bir kitabeden de SEKA tarafından 1970’te onarıldığı yazılıdır.

İZMİT SAAT KULESİ
İZMİT SAAT KULESİ

Saat Kulesi, köşelerinde ikişer sütun ve kenarlarında yuvarlak kemerli sebiller bulunan kare bir kaide üzerinde yükselmektedir. Sebiller basık yuvarlak niş şeklinde olup, silmelerle çevrelenmiştir. Ayrıca sebillerin profilli birer teknesi bulunmaktadır. Buradaki sebilli kaide üzerinde yükselen kulenin köşeleri pahlanmış kare prizma şeklindedir. Kaide ile gövde arasına bir balkon yapılmıştır. Bundan sonra gövde enine üç silme ile dört kata bölünmüş, üzeri de piramidal bir külah ile örtülmüştür. Geniş saçakları olan bu külahın altında dört yöne yönelik birer saat kadranı yerleştirilmiştir. Neo-Klasik üslupta yapılan Saat Kulesi’nin her köşesinde silmeli, ince uzun birer pencere bulunmaktadır.

ATATÜRK ANITI

Av köşkü ile istasyon arasında tepe üzerindedir. Anıt, Vali Eşref Sait Bey zamanında, 1933 yılında Cumhuriyet’in 10. yıl dönümünde dikilmiştir. Heykeltraş Nijat Sirel’in Eseridir. Anıtta Atatürk, ayakta asker kıyafetiyle sağ kolunu öne uzatmış olarak durmaktadır.

İzmit Atatürk anıtının kaidesine Atatürk’ün İzmit’te yapmış olduğu konuşmalardan bir bölüm alınarak mermer üzerine yazdırılmıştır. Anıt üzerinde Atatürk’ün İzmit’te söylemiş olduğu şu sözler yazılıdır:

ATATÜRK ANITI
ATATÜRK ANITI

“Ölmüş zannedilen milletimiz yeniden bunca kabiliyet-i hayatiyesini izhar ederek, kadınlarıyla, çocuklarıyla, ihtiyarlarıyla el ele vererek cihanda mevcut olduğunu ispat eden harikalar göstermiştir. Bunun netice-i katiyesi olarak Lozan konferansına davet olunmuştur. Lozan’da henüz müsbet bir netice yoktur. Millet Misak-ı Milliyesinin medlulü hakikisi kuvveti ve süngüsü ile maddeten istihsal edilmiştir. Şimdi Lozan’da yapılacak şey maddeten istihsal edilen bu netaici usulü ve resmen tespit ve tasdik ettirmekten ibarettir. Bu netice er geç istihsal edilecektir. Bu istihsal için kuvvetimiz de vardır. Kuvvetimiz de kafidir. Ordularımız ve ordularımızı vucuda getiren milletimiz kuvvetlidir, bu milleti yaşatan vatan natüenahi menabii servete maliktir. Bu kuvvetlerin fevkinde bir kuvvetimiz vardır ki o da idrak edip bilfiil elimizde bulundurduğumuz ve bulunduracağımızı fiilen isbat eylediğimiz hakimiyeti milliyemizdir. “Hakimiyeti milliyemiz için tehlike var mıdır?” dediler, buna cevaben en kat’i bir surette derim ki “Hayır, Hayır, Hayır”

TARİHİ KAPANCA SOKAK

Kentsel sit alanı içinde yolun her iki tarafından sivil mimarlık örneği yapılardan oluşan bir sokak olup; bir tane çesme, bir tane sarnıç ve bir tanede okul bulunmaktadır. Eski tarihsel dokuyu muhafaza eden sokaktır.

TARİHİ KAPANCA SOKAK
TARİHİ KAPANCA SOKAK

KASR-I HÜMAYUN (AV KÖŞKÜ) / ETNOGRAFYA MÜZESİ

İzmit iskelesinin yukarısında, Saat Kulesi’nin üst tarafındadır. Daha önce IV. Murat tarafından yaptırılan av köşkünden hiçbir iz kalmamıştır. Günümüzde İzmit Müzesi olarak kullanılan Av Köşkü; Sultan Abdülâziz Sarayı, Av Kasrı, Küçük Saray, Hünkar Köşkü adlarıyla anılır. Burada sultan II. Mahmut tarafından yaptırılmış Av Köşkü eskimiş durumdaydı.

Günümüzdeki saray 1873’te Haydarpaşa – İzmit demiryolunun açılış töreninde bulunacak olan Padişah Abdülâziz için yapılmıştır. Mimarı Karabet Amira Balyan’dır. Saray, mabeyn dairesi ve muhafızların kaldığı yapılarla birlikte oldukça geniş bir alanı kaplar.

KASR-I HÜMAYUN (AV KÖŞKÜ) - ETNOGRAFYA MÜZESİ
KASR-I HÜMAYUN (AV KÖŞKÜ) – ETNOGRAFYA MÜZESİ

Mermer kaplı iki katlı sarayın girişinde büyük bir salın, şömineli iki oda ve hizmet odaları yer alır. Görkemli bir merdivenle çıklan ikinci katta divanhane, dinlenme odası, yatak odaları, tuvalet ve banyo bulunmaktadır. Sarayın süslemeli tavanı Fransız ressam Sasson’un eseridir. Divanhanenin duvarlarında deniz ve gemilerin tasvir edildiği tablolar vardır. Tavanda bayrak, mızrak, balta, kılıç gibi motiflerden oluşan süslemeler yer almıştır.

Bu köşkte Sultan Reşat tarafından bir kabul töreni düzenlenmiş; Atatürk 19 Haziran 1922’de Fransız yazarı türk dostu Claude Farrere’i kabul etmeiş, onuruna verilen çay ziyafetinde bir konuşma yapmıştır. Atatürk, Kurtuluş Savaşı yıllarında İzmit’e gelişlerinde bu köşkte kalırdı.

Cumhuriyet Dönemi’nde uzun süre vilayet konağı olarak kullanılan köşk, 1967 yılında onarılarak İzmit Arkeoloji Müzesi durumuna getirilmiş, 28 Haziran 1967’de törenle ziyarete açılmıştır.

ARKEOLOJİ MÜZESİ

Kocaeli Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, İzmit’te Eski Gar Alanı’nda bulunuyor. Bu alandaki binalar 1873-1910 yılları arasında inşa edilmiş. Eski Gar Binası Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, kompleks içinde kalan Ambar Binası ise Restaurant olarak hizmet veriyor. Bu alan eski demiryolu güzergahında bulunuyor. Türkiye’de bir ilk örnek olan vagon restaurant da bu alanda. Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi’ne ayrılan bölümde Tamir Atölyesi, Su Deposu, Lojman Binası gibi binalar bulunuyor. İki adet Tekel Deposu birleştirilerek (Arkeolojik ve Etnografik eserler için) teşhir salonları oluşturulmuş.

ARKEOLOJİ MÜZESİ
ARKEOLOJİ MÜZESİ

Müzede Paleolitik, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergileniyor. Müzeyi pazartesi hariç diğer günler saat 09.00 ile 16.30 arası ziyaret etmek mümkün.

TARİHİ TREN GARI

Bu alanda Eski Gar, Ambar, ve depo binaları ile Arkeoloji Müzesi binasından oluşmaktadır. Sultan Abdülaziz döneminde demiryoluna önem verilmiş ve Haydarpaşa- İzmit demiryolu hattı 1873 yılında hizmete girmiştir. Sahada yer alan Gar Binası, Ambar Binası ile Depo Binası bir bütün halinde 1908 ile 1920 yılları arasında yapılmışlardır. Binaların Alman mimar otoriter olup, yapıda İtalyan taş ustaları çalışmıştır.

TARİHİ TREN GARI
TARİHİ TREN GARI

SIRRI PAŞA KONAĞI

Osmanlı devletinin ilk genel yol işleri gezici müfettişliğine atanan Sırrıpaşa; üç yıl Rumeli, Anadolu ve Suriyede yapılan yolları denetledi ve yapılmalarını sağladı. Gösterdiği başarı üzerine 1888 yılında Ahmet Siret efendinin yerine Kocaeli sancağı mutasarrıflığına getirildi. Yaptırmış olduğu konakta oturdu ve son yıllarını bu konakta geçirdi.

SIRRI PAŞA KONAĞI
SIRRI PAŞA KONAĞI

Konağın planını kendi yaparak inşaatına da kalfalık yapmıştır. İzmit’te dönemin en güzel yapıtlarındandır. Konağın içi dolmabahçe sarayını restore etmek üzere Rusya’dan gelen ressamlar tarafından tezyin edilmiştir. Körfeze ve karşı sırtlara egemen görünüme sahiptir.

SAATÇİ ALİ EFENDİ KONAĞI

1776 yilinda 1.nci Abdülhamit zamaninda insa edilmistir. Izmit esrafindan Gümüslüoglu ailesi tarafindan yaptirilmistir. Konak zaman içinde el degistirmis ve saat onarimi ile ugrasan Ali Efendi tarafindan satin alinmistir. Kültür Bakanliginca 1976 yilinda kamulastirilmistir. 1978 yilinda onarimina baslanmis, 1987 yilinda tamamlanarak etnografya müzesi olarak hizmete açilmistir.

SAATÇİ ALİ EFENDİ KONAĞI
SAATÇİ ALİ EFENDİ KONAĞI

YENİ CUMA (PERTEV PAŞA) CAMİİ

Kocaeli Yeni Cuma Mahallesi’nde, eski İstanbul-Ankara Karayolunun yanında bulunan Pertev Mehmet Paşa Külliyesi’nin bölümlerinden biri olan bu cami, halk arasında Yeni Cuma Camisi olarak da tanınmaktadır. Pertev Mehmet Paşa’nın ölümünden sonra, 1572’de caminin temelleri atılmış, yapı topluluğu 1579’da tamamlanmıştır. Külliye Mimar Sinan eseridir.

Cami kareye yakın dikdörtgen planlı olup, üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbeye geçişi sağlayan tromplar caminin dışında, üst örtüsünde kendini açıkça belli etmektedir. Merkezi kubbe yarım kubbelerle takviye edilmiştir. Kubbe kasnağını çepeçevre kuşatan 24 adet ve yan duvarlarda ise mihrap duvarında dörderden 12, ikisi son cemaat yerine bakan toplam 14 pencere ile ibadet mekanı son derece güzel biçimde aydınlatılmıştır. İbadet mekanında çiniye yer verilmeyişi, o dönem yapıları içerisinde karşılaşılmayan bir örnektir. Caminin pencere aralarında yazı frizleri ve kalem işleri bulunmaktadır. Bu kalem işlerinde hatayi ve rumilere geniş yer verilmiştir. Camideki mermer işlerinin yanı sıra ahşap işçiliği de ileri bir düzeydedir.

YENİ CUMA (PERTEV PAŞA) CAMİİ
YENİ CUMA (PERTEV PAŞA) CAMİİ

Mermer mihrap ve minberi geometrik bezemelerle kaplıdır. Bunların üzerindeki stalaktitler ve geometrik bezeme son derece güzel işlenmiş olup, diğer Osmanlı minberlerinde karşılaşılmayacak kadar farklı ve ince bir işçilik göstermektedir.

Caminin batı duvarında ana giriş kapısı bulunmaktadır. Giriş kapısının bulunduğu duvar diğer üç cephe duvarından daha önce yapılmış olduğundan caminin ibadet mekanına doğru iki dayanak ile takviye edilmiştir. Bunlar birbirleri ile ve duvarlara kemerlerle bağlanmış, üç küçük eyvan meydana getirilmiştir. Böylece kapının üzerinde ikinci bir kat, müezzin mahfili ile maksureler oluşturulmuştur. Caminin portali stalaktitli olup, çevresi mermer frizlerle kuşatılmıştır. Caminin son cemaat yeri stalaktit başlıklı dört mermer sütun ve iki müstakil ayaktan meydana gelmiş olup, üzeri üç kubbe ve iki beşik tonoz ile örtülüdür. Son cemaat yerinde ayrıca ahşap çatılı bir de galeri vardır.

Caminin yanındaki minaresi oldukça yüksek dikdörtgen düzgün taştan yapılmış kaide ve kürsü üzerinde, yuvarlak gövdelidir. Minare, kesme taştan, silindirik gövdeli, tek şerefeli ve şerefe altı stalaktitli, kurşun külahlıdır.

FEVZİYE CAMİİ

Kocaeli Kemalpaşa Mahallesi, Hürriyet Caddesi üzerindeki bu cami XVI.yüzyılda İzmitli Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır.

İlk yapımında Mimar Sinan’ın eseri olan bu cami, 1776 depreminde yıkılmıştır. Sultan II. Mahmut zamanında Kaptan-ı Derya Firari Ahmet Paşa tarafından yeniden yaptırılmıştır. Bu yüzden de Fevziye Cami ismini almıştır.

FEVZİYE CAMİİ
FEVZİYE CAMİİ

Cami 1894 depreminde bir kez daha yıkılmış ve yalnızca minaresi günümüze gelebilmiştir. Sonraki yıllarda Sırrı paşa tarafından yapılan bu caminin mimari yönden herhangi bir özelliği bulunmamaktadır.

Cami arazi konumuna uyularak yarı fevkani yapılmıştır. Cadde tarafından avluya düz bir girişle girilmektedir. Deniz tarafında ise bodruma yer verilmiştir. Bu taş bodrumun orijinal camiden kaldığı duvar kalıntıları ile silmelerinden anlaşılmaktadır. Cami dış görünümü itibarı ile Ampir üsluptadır. Önünde kagir bir son cemaat yeri, üst kata, mahfile çıkan merdiven bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı cami, içten ahşap kubbelidir.

Minare kaidesi köfeki taşından olup, orijinaldir. Üzerine yuvarlak gövdeli tuğladan minare yerleştirilmiştir.

Cami avlusu ve çevresindeki park, yakın zamanda restore edilmiş ve yeniden düzenlenmiştir.

ORHAN CAMİİ

Orhan Mahallesinde İzmit’e hakim bir tepede yer alan cami ilk olarak 13. yüzyıldada Orhan Gazi zamanında Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Abdülmecit zamanında onarılan cami dörtgen planlı, taş ve tuğla duvarlı, dıştan ahşap çatılı, içten asma kubbeli olup bezemeleri Abdülmecit dönemi Ampir üslup özellikleri göstermektedir. Cami içerisinde duvara asılı olan bir levhada; “Fatih İzmit Gazi Süleyman Paşa bin Orhan ve Fatih-i Hereke ve Fatih-i Aydos ve Fatih-i Kocaeli Sancağı sene 728 Bina-i Camii şerif ve Medrese sene 1332” yazısı bulunmaktadır.

ORHAN CAMİİ
ORHAN CAMİİ

Camiyi önemli kılan tarihi kadar hutbenin kılıçla okunmasıdır. Cami yapıldığı tarihten bu yana fethin simgesi olarak imamın hutbeyi kılıçla okuması. Türkiyenin birkaç camisinde bu uygulama yapılıyor. Kocaeli’de ise sadece Orhan Camisinde bu gelenek devam ediyor. Bu camide görev yapan tüm imamlar bu geleneği yerine getirmiştir. Hoca hutbe okumak için minbere kılıcı sağ eline alarak merdivenleri çıkıyor. İmam hutbeyi okurken de kılıcı elinden bırakmıyor. Hutbe okunduktan sonra imam kılıçla aşağı iniyor.

GÜLTEPE NEKROPOLÜ

Milattan sonra 2.nci ile 9.ncu yüzyıllar arasında yapıldığı İstanbul- Ankara otoyolu İzmit kesiminde Gültepe parıl alanı doğusunda yer almaktadır. 1991 yılında karayollarının park alanı açma çalışmaları sırasında freskli bir mezar odasının bulunması ile gün ışığına çıkarılmıstır. Freski odanın bulunmasından sonra Kocaeli müzesinin yaptığı kazılar sonrasında çok sayıda hipojenler ile haç planlı kilise kalıntısı, batısında ise ince uzun dörtgen odaların yer aldığı ve Hiristiyan şehitleri için yapılmış martyrion kalıntıları açığa çıkmıştır.

GÜLTEPE NEKROPOLÜ
GÜLTEPE NEKROPOLÜ

İZMİT SURLARI

Kocaeli akropolünün sur ve kalelerini D.Pogodin ve F.Wulff incelemiştir. Onların yaptığı araştırmaya göre, şehir surları Roma, iç ve dış kale de Bizans dönemine tarihlendirilmiştir. İzmit surları, Paç Mahallesi’nde, Paç Camisi’nin bulunduğu yerden başlayarak kuzeye doğru devam etmiş, Terazi Bayırı’nın en yüksek noktasına ulaştıktan sonra güneybatıya dönerek sahile ulaşmıştır. Bu surların yapımında Nicomedia’nın antik çağ mezarlarına ait mimari parçalar, yer yer mezar taşları blok taşların arasında kullanılmıştır. Ayrıca duvarlar tuğla ve harç tabakaları ile de sağlamlaştırılmıştır.

Roma Çağı duvar tekniği ve tuğla işçiliğini göstermesi yönünden İzmit şehir surları büyük önem taşımaktadır. Roma duvarları arasında yer yer Helenistik döneme ait parçalara da rastlanmaktadır. Roma döneminde böylesine geniş bir sur alanı içerisinde Roma yerleşiminin bulunduğu da söylenemez. Yalnızca herhangi bir saldırıya karşılık önlem olarak surlar böylesine geniş tutulmuştur. Çevredeki Eskihisar, Darıca kaleleri ile karşılaştırıldığında yapı tekniğinin birbirlerine çok yakın olduğu da görülmektedir.

İZMİT SURLARI
İZMİT SURLARI

İmparator I.Nicomedes döneminde (MÖ.278-250) Kocaeli Bithynia Krallığı’nın merkezi olduğu zaman dış surlar yapılmıştır. Bu döneme ait surların bazı bölümleri günümüze kadar varlığını korumuştur. Ancak bu surların kapı ve kulelerini belirten bir planı bulunmamaktadır. Yalnızca Nezih Fıratlı’nın İzmit Rehberi’nde iç ve dış surları gösteren bir haritası bulunmaktadır.

Surlar doğu-batı doğrultusunda 75-100 m. uzunluğunda; kuzey-güney doğrultusunda 50 m. genişliğindedir. Surlar kuzey ve güneybatıda burçlarla desteklenmiştir.

Bizans dönemine tarihlenen İç Kale, şehrin en yüksek yerinde, Körfez’e hakim bir konumda, Orhan Camisi’nin bulunduğu Orhan Mahallesi’ni de kapsamına almaktadır. Antik Nicomedia nekropolünü de kapsayan bu bölgedeki İç Kale, dikdörtgen planlıdır. Kuzey cephesi dış surlara paralel, batı duvarı da kuzeyden güneye doğru uzanan surlara dik konumdadır. Burçlar dörtgen ve yuvarlak planlıdır. Bunlardan dörtgen burçlar düzgün taşlardan yapılmış ve bunların arasına iki veya daha fazla tuğla sırası yerleştirilmiştir. Buradaki tuğlalar 32 cm uzunluğunda, 3-4 cm kalınlığındadır. Dörtgen burçlar birbirlerinden farklı ölçülerde olup, 7×4 m.; 6×7 m.; 8×5 m ölçülerindedir. Yükseklikleri de 6-7 metreye kadar ulaşmaktadır. Yuvarlak burçlar beyaz kesme taştan veya tamamen tuğladan yapılmışlardır. Bunların da yükseklikleri 6-9 m.ye kadar ulaşmaktadır. Bu burçların arkasında yığma olarak yapılmış 4 m yüksekliğinde, 20 m uzunluğunda sur duvarları yapılmıştır. Yuvarlak burçların iki ayrı dönemde yapıldığı anlaşılmaktadır. Taşların bazıları beyaz, gri ve hardal sarısı rengindedir. Bunların da aralarına yer yer tuğlalar yerleştirilerek hareketlendirilmiştir.

Kaledeki son onarımlar Osmanlı döneminde yapılmıştır. Osmanlı dönemine ait taş işçiliği teknik olarak diğerlerinden ayrılmaktadır. Osmanlı döneminde daha çok surların güney tarafı elden geçirilmiştir.

TÜMÜLÜSLER

Şu anda toplam yedi adet Tümülüs bulunmaktadır. Bunlardan açıkta meydana görülen Aytepe Tümülüsü ile Büyük Tümülüs ve diğerleri ileride açılacak halkın görebileceği, turistik amaçlı olarak düzenlemeleri yapılacaktır.

TÜMÜLÜSLER
TÜMÜLÜSLER

ANTİK SU KEMERİ

İzmit merkezinin kuzeyinde üçtepeler mevkiinde karaüzüm sirki ile üçtepelerdeki yerleşim alanı arasındaki dere yatağında kalan saha üzerinde yer almaktadır. Yaklaşık 50 m. uzunluğunda, 15 m. yüksekliğinde ve iki katlı olarak inşa edilmiş, temelleri Roma dönemi izlerini taşımaktadır.

ANTİK SU KEMERİ
ANTİK SU KEMERİ

Su kemerinin M.S. 2.nci yüzyılda imparator Trajan döneminde nicomadia valisi Plinius tarafından yaptırıldığını antik kaynaklardan öğrenmekteyiz. Yapıldığı dönemlerden sonra sürekli onarım gördüğü, üst kısımlarında bulunan Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait izlerden anlaşılmaktadır.

İzmit Tarihi Yerler Foto Galerisi

Sponsorlu Bağlantılar

“İzmit’in tarihi yerleri nerelerdir?” için bir yanıt

[…] Tarihi Yerleri İçin: Fotoğraflar […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT