Kategoriler
Sağlık Bilgisi Soru / Cevap

İçine Kapanık Çocuklar İçin Yapılması Gerekenler?

Oğlum İçine Kapanık Ne Yapabiliriz?

Sizden Gelen Soru:

Oğlum 12 yaşında içine kapandı.Bilgisayar oyunlarından kalkmıyor, arkadaş edinemiyor, arkadaşları ondan sıkılıyor.Karate kursuna girmek istedi, yazdıracağım.Başka ne yapabiliriz, oğlum mutsuz?

Sponsorlu Bağlantılar

Cevap:

Bir insanın psikolojisi küçük yaşlardan itibaren şekillendiği için özellikle çocuklara karşı yapılan bütün davranışlarda dikkat edilmesi gereken durumlar vardır. Aksi halde ileriki yaşlarda istenmeyen ölçülerde problemlerin yaşanmasına neden olunabilir. Tüm detaylarıyla ayrıntılı bir şekilde inceleme durumuzun olmadığını tahmin edersiniz bu nedenle burada sadece bilgilendirme amaçlı bazı bilgiler bulacaksınız. Her zamanki uyarıyı birkez daha hatırlatalım mutlaka bir uzman görüşü alın.

İçine Kapanık ve Çekingen Çocuklar Neler Yapılabilir?

Çocuklar devamlı psikososyal bir gelişim gösterir. Normal sosyal gelişim içerisinde başta aile üyeleri olmak üzere diğer insanlar ile iletişim ve etkileşim önemlidir. Bu normal gelişim için kaçınılmaz bir durumdur. Bazı çocuklar gerek kişilik özellikleri gerekse ikincil olarak etki eden faktörler sonucunda içe dönük ,sosyal ortamlara ve alışılmadık mekanlara kolay adapte olamayan , genelde duygusal paylaşıma girmeyen , yabancı insanlardan tedirgin olan bir yapıda olabilirler.

Bu durum bazı psikiyatrik durumlarda görülebilir. Bu durumda çocuğun bu nedene yönelik tedavisi gereklidir.

Anne babaların bu durumda yapmaları gereken sık sık çocuğa söz hakkı tanımaları ,hemen her konuda onun kendisini ve duygularını ifade etmesini sağlamaları , ona sık sık ne hissettiğini ve düşündüğünü sormaları , çocuğun kendisine değer vermeleri , konuştuğu zaman dinlemeleri , sık sık sosyal ortamlarla irtibatını sağlamaları , onu olduğu gibi kabul ederek sevgilerini sık sık belli etmeleri , çocuğun her şeyine müdahale etmeden ve çok müdahaleci olmadan onun kendini ortaya koymasını sağlamaları önerilir.

Devam eden durumlarda bazı psikiyatrik tablolardan söz edilebilir. Bu durumun tedavisi gerekir. Özellikle okul çağı ile beraber sosyal ilişkilerde problem olmaması için durumun çözümlenmeye çalışılması önem kazanır.

İçe Kapanıklığın Nedenleri ve Öneriler

“Çocuklar problemlerle karşılaştıkça gelişirler.

Bunlar değişim fırsatıdır ve iyi kullanılmalıdır.” 

Ağzından kelimenin zorla çıktığı çocuklar vardır. Gittikleri yerde ses çıkarmadan otururlar, soru sorunca cevap alamazsınız. Bir şey söylemek ister ama anlatamaz. Acıktığında yabancı bir yerde yemek yemeye bile utanır. Bu tarz bir çocuğun başka çocuklarla uyum içinde güle oynaya zaman geçirmesini beklemek ise sadece kuruntudur.

Günümüzde hemen herkes bu tarz çocuklarla karşılaşır. Bununla beraber çok sık karşılaşılan yanlış bir durum daha vardır: “Bu tür çocuklar, uslu ve akıllı çocuklardır.” Ancak işin aslı böyle değildir. Sesi çıkmayan, konuşmayan, itiraz etmeyen, sözden çıkmayan çocuk “uslu çocuk” değildir. (1)

Yukarıda bir kısım belirtilen durumlar başka özel bir durum yoksa (özür vb durumlar) utangaç, içine kapanık, asosyal denilen çocuk özellikleridir. Ve bu çözümlenmesi gereken bir problemdir. Çünkü devam ettikçe insan karakterinde bıraktığı olumsuz tesirler de artacaktır.

O halde utangaçlık ve içe kapanıklılığın neden oluştuğunu ve neler yapılması gerektiğini görelim.

Çocuğun içine kapanık olması elbette bir kerede ve sebepsiz ortaya çıkmaz. Şiddet uygulanan bir aile ortamı fertlerin baskı altına alınmasına sebep olur. (2) Çocuk bu ortamda konuşunca ya da bir iş yapınca hata yaparsa şiddet göreceğinden korkar ve içine kapanır. Yapılması gereken odur ki çocuk ailede düşüncelerini rahatça ifade edecek bir zemin bulabilmelidir. Bir yanlış yaptığında “acaba ne olur…” korkusunu duymamalıdır. Daha evvel de denildiği gibi çocuk için hata yapmak bir haktır.

Sürekli suçlanmak çocuk üzerinde olumsuz tesir bırakır. Her durumda oğlunu eleştiren bir anne ile oğlu arasında şöyle bir deneyim yaşanır: “Akşam evde otururlarken deprem olur. Çocuk da odasında çalışmaktadır. Annesi oğlunu düşünerek ‘oğlum’ diye seslenir. O sırada odasında oturan çocuktan şu cevap gelir:

–          Anne, inana bana, ben yapmadım.

Bazen de suçlanmışlık çocuğun içine kapanmasına sebep olur. Hatta bazı durumlarda öyle ileri gider ki çocuktaki problemi çözmek uzman yardımına rağmen çok zor olabilir.

“S… okula henüz gitmeyen bir kız çocuğu. Annesi geçirdiği bir hastalık nedeniyle uzun süre evde yatalak kalır. Bu zaman diliminde annesine bakan akrabaları de beraber kalır. S… çocukluk gereği evde koşar, zıplar, şarkı söyler. Annesinin ağır durumundan bihaberdir. Akrabalar devamlı,

–          Dur kızım, ses çıkarma. Senin yüzünden annen hasta oldu. Uslu ol. Gibisinden sözler ederler.

Bir süre sonra da annesi hayatını kaybeder. Aradan bir süre geçer. S… annesini unutmamıştır henüz. Babasıyla evde kaldığı bir gün babası halsiz ve yorgun olduğunu söyleyerek eve gelmiştir. S… oynayıp eğlenmektedir. Baba kızından biraz sessiz olmasını ister. Fakat o babasını dinlemez. O an baba kalp krizi geçirdiğini bilmemektedir. Aniden kızının gözü önünde yere yığılır. Babasını da kurtaramazlar. Akrabaları hep “senin yüzünden” diyerek S… ye kızarlar. İşte bu olaydan sonra S… bir daha hiç konuşmaz. En sevdiği halaları S… yi yanlarına alırlar. Fakat bir kelime bile konuşturamazlar. S… sanki bir robot olmuştur. Sofra serildiğinde bile gel derseler gelir, ye derseler yer. Aksi takdirde hiçbir şey yapmaz.

            Bir zaman sonra ancak bir uzman yardımıyla S… nin neden suskun kaldığı ortaya çıkar: “ Suçlandığı için S… anne ve abasının kendisi yüzünden öldüğünü düşünür. ‘Ben ne zaman konuşsam sevdiklerime bir şey oluyor. Şimdi halamları da çok seviyorum, onların iyiliği için susmalıyım’ diye düşünmüştür. (3) Yani suçluluk duygusu çocuğun kendi içine kapanmasına neden olabilir.

Çocuklar arasında ayırımda bulunmak birisinin içine kapanmasına neden olabilecektir. (4) Ailede bir çocuk diğerlerinden daha çok ilgiye muhtaç olsa bile bu, diğerlerine mümkün olduğunca hissettirilmemelidir.

Topluluk içinde çocuğu küçük düşürmek gibi büyük bir yanlış onun sosyal ortamlarda rahat davranmasına engel olabilir. Böylesi bir durumu tamir etmek elbette çok zordur ve emek ve sabır ister. Çocuğu cesaretlendirerek ve yavaş yavaş sosyalleştirmek gerekir. Bir defada içindeki çekingenlik ve güvensizlikten kurtulması mümkün değildir. Baskı ve zorlama ile çocuğu sosyal ortamlara itmek ise işi içinden çıkılmaz bir hale getirecektir. Bir bebeği yürütmek için takip edilen yöntem bu durum için de uygulanacaktır. Önce emekleme, sonra tutunarak ayağa kalkma, sonra bir büyüğün elinden tutarak yürüme ve en son da gerçek yürüyüş…

Bilgisayar bağımlısı denecek kadar çok bilgisayarla ilgilenen çocuklar vardır. Ancak onun başına geçince rahat ederler. Bu tür çocuklarda sosyal ortamlarda başarısızlık görülmektedir.

Çocuk sorumluluk alarak büyümelidir. Her işini ebeveyninin yaptığı bir çocuk elbette sosyal ortamlarda içine kapanır. Çünkü kendisini yönetmeyi öğrenmemiştir. Küçük sorumluluklarla desteklenmelidir çocuk. Özellikle ilkokul çağında destek bekler, takdir bekler. Bu sayede bir şeyleri başaracağına dair bir inanç geliştirir.

Sonuç olarak çocuk yeri geldiğinde sorumluluk almalıdır. Takdir edilmeli, cesaretlendirilmelidir. Eleştirilmemeli, baskı altına alınmamalıdır. Bunun aileler için de çocuklar içinde en hayırlı olacağı unutulmamalıdır.

(1)   Çankırılı, Ali. Kötü Çocuk Yoktur. Zafer Yayınları. 2004. İstanbul

(2)   Nar, Ercan. Beni Anlayın. Babıâli Kültür Yayıncılığı. 2005. İstanbul

(3)   Kayaoğlu, Mehtap. Öpücük Kutusu. Timaş Yayınları,2003, İstanbul

(4)   Ünal, İbrahim. Çocuk ve Biz. Nesil Yayınları. 2004. İstanbul

Demir Eksikliği İçe Kapanıklık Nedeni

Demir eksikliği olan çocuklar daha içe kapanık ve çekingen davranışlar sergiliyor.

Bebeklik ve çocukluk dönemindeki demir eksikliği bilişsel gelişimi geciktirip, zeka düzeyini geriletebiliyor.

Trabzon Doğum ve Çocuk Bakımevi Başhekimi Uzmanı Dr. İsmail Topal, 0-5 yaş arası çocukların, demir eksikliğinden etkilendiğini, demir eksikliği olan 2 yaşından küçük çocuklarda ise uyum ve denge sorunları görüldüğünü söyledi.

Öğrenmeyi etkiliyor
Demir eksikliği olan çocukların daha içe kapanık ve çekingen davrandığını vurgulayan Topal, “Demir eksikliği, çocuğun etkileşime geçmesini önleyip öğrenme yetisini engelleyebildiği gibi, zihinsel yeteneklerini de köreltebilir. Bebeklik ve küçük çocukluk döneminde demir eksikliği, bilişsel gelişimi geciktirip, zeka düzeyini yaklaşık 9 puan geriletebilir” dedi.

Üzüm pekmezi yedirin
Topal, bazı konulardaki bilgisizliğin anemiyi oluşturan etkenleri doğurduğunu anlattı:

“Bilgisizlik nedeni ile demir kaynağı yiyeceklerin zamanında yeterli olarak verilmemesi demir eksikliğine neden olur. Çocukları kansızlıktan korumak için yaşlarına göre beslemek gerekir. Anne babalar, çocuklarının besinlerinde, tatlandırıcı olarak şeker yerine üzüm pekmezi kullanmalı. Bebeklere altıncı ayından itibaren mercimek köftesi ve ızgara köfte yedirilmelidir.”

C vitamininin rolü büyük
C vitamininin de yeterli miktarda alınması gerektiğini, demirin vücutta kullanılmasında C vitamininin rolünün büyük olduğunu belirten Topal, çocuklara demir yönünden zengin olan et, karaciğer, yumurta, dalak, balık ve kuru baklagillerin de mutlaka yedirilmesi gerektiğini söyledi.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT