Sıkılıyorum, üzülüyorum, daralıyorum, ölecek gibi oluyorum ne yapmalıyım?

Sizden gelen soru:

Sıkılıyorum üzülüyorum daraliyorum ölecek gibi oluyorum?

Cevap: 

Sıkılmanız, üzülmeniz, daralmanız ve kendinizi ölecek gibi hissediyor olmanız iki şekilde açıklanabilir. Birincisi panik atak geçiyor olabilirsiniz, ikincisi ise bunalıma giriyor olmanızdır.Bunalımda olmanız panik atak yaşıyor olmanızdan daha iyidir ancak her iki durumda karşılaşılması istenmeyen durumlardır. Peki ne yapacaksınız?

Şimdi size hem panik atak hemde bunalım hakkında bilgiler vereceğiz ve bu iki durumdan nasıl kurtulabileceğinizi aktaracağız.

Panik Atak Hakkında Bilgiler ve Öneriler

Hastaların yaşamını alt üst edebilen bu hastalık, doğru tanı ve tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabiliyor. Uz. Dr. Mehmet Güdük, panik atağın tek başına bir hastalık olmadığını söyledi.

Güdük, “Panik atak birçok psikiyatrik hastalığın dışında; tiroid bozuklukları, kan şekerinin düşmesi, kalp ve akciğer rahatsızlıkları, beyin tümörleri, epilepsi, kansızlık, çeşitli enfeksiyonlar, vitamin eksiklikleri, aşırı kafein tüketimi ve bazı ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Panik atak tek başına bir hastalık değil, birçok psikiyatrik veya fiziksel rahatsızlığın belirtisidir” dedi.

Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalp hızında artış olması, terleme, titreme, nefes darlığı, boğulma hissi, soluk kesilmesi, göğüste ağrı, sıkıntı, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, bayılma hissi, olayları ve çevreyi bir sis perdesinin gerisinden bulanık algılama, kendine yabancılaşma, uyuşma ve karıncalanma, üşüme, ürperme, ateş basması, kontrolü yitirme, çıldırma ya da ölüm korkusu panik atak sırasında ortaya çıkan belirtiler arasında. Panik atakta bu belirtilerin en az dört tanesi görülüyor.

Panik atak esnasında, öncelikle kişinin uygun bir yere oturması gerektiğini belirten Dr. Güdük, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Burundan yavaşça nefes alınıp, 5 saniye tutulduktan sonra, yavaşça dudaklar büzülerek nefes verilmelidir. Kişi kendini rahat hissettiği bir anını gözünde canlandırarak, dikkatini burada toplamalıdır. Çevredeki ayrıntılara odaklanmaya çalışılmalıdır. Panik atak nöbeti yaşadığını düşünenler korkacak bir şey olmadığını ve bu durumun birazdan geçeceğini içinden tekrarlamalıdır.

Panik Atak Hastalarına Öneriler

•  Panik atak kesinlikle kontrol altına alınabilir. Umutsuzluk ve karamsarlıktan kaçınılmalıdır.
•  Panik atak başka hastalıkların habercisi olabilir. Mutlaka psikiyatriste başvurulmalıdır.
•  Psikiyatrist ve psikoloğun önerilerine uyulmalı, tedavileri eksiksiz uygulanmalıdır.
•  Kişi yakınlarının da panik atak hakkında bilgilenmesini sağlamalıdır.
•  Düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Aşırı yemekten ve uzun süreli açlıktan kaçınılmalıdır. Kahve, çay, asitli, gazlı içeceklerden ve enerji içeceklerinden uzak durulmalıdır.
•  Sağlıklı ve nitelikli uyku için önlemler alınmalıdır.
•  Düzenli spor ve yürüyüş yapılmalıdır.
•  Nefes ve gevşeme egzersizleri, günlük alışkanlık haline getirilmelidir.
•  Hobilere, keyif alınan aktivitelere ve sosyal-kültürel etkinliklere daha fazla zaman ayrılmalıdır.
•  Sağlıklı bir cinsel yaşamın, sağlıklı bir ruhsal durum için önemli olduğunu unutulmamalıdır.
•  Panik atak, biyolojik ve psikolojik nedenlere bağlı tıbbi bir durumdur. Zafiyet, doğaüstü güçler veya inanç eksikliği ile ilgisi yoktur. Ruh sağlığı alanında uzman olmayan kişilerden ve yöntemlerden uzak durulmalıdır.

Bunalım Hakkında Bilgiler ve Öneriler

Bunalım, bireysel ve toplumsal düzeyde etki alanı bulunan rahatsızlıklardır. Bu rahatsızlıklar kimlik bunalımı, ekonomik bunalım, manevi bunalım, ayrılık bunalımı, ergenlik bunalımı gibi isimlerle anılır. Ortada iyileştirilmesi gereken bir durum varsa bu hastalık olarak, yaşanarak aşılması gereken bir durum söz konusuysa bu bunalım olarak tanımlanabilir.

Bunalım kişinin sebebini bildiği, bunun kendisinin ve çevresinin üzerindeki etkilerini görebildiği, fakat bunlara çözüm üretmenin zorluğunu ve tahammül etmekteki güçlüğünü fark ettiği bir yapıdadır. Bu etkiler değişik sebeplerden dolayı oluşabilir. İklim etkisi, yaşam çevresi bile bu konuda etkili olabilir. Bunalım olması için sebepler kendiliğinden gelişebilir. İnsanların olaylara karşı dayanma gücü, uyum sağlaması, kapasitesi farklıdır. Bazı insanlar küçük etkilerle bile hayatını kaybedecek duruma gelirken, bazıları bu süreci daha dirençli olarak aşabilir. Kişilerin ciddi bir tehlike olarak olayları algılaması, psikolojisini uzun bir süre etkileyebilecek bir durumdur.

Bunalım karşısında nasıl davranılmalıdır?

Olayları abartmadan ciddiye almak: Bu gibi durumlarda en doğru yaklaşım, bu olayı abartmamak ve yok saymamak olacaktır. Bir duruma bunalım demek için sadece merak yetmez. Bunun yanında bu olaydan çıkış için yollar aranmalıdır. İnsanların farklı yapılarda olması sorunlarla baş etmek için ve yeniliklere karşı uyum sağlamada önemli bir etkendir. Baskın kişilik yapısına sahip olan, başkalarına bağımlı yaşayan, yardım alma eğilimi gösteren, cinsiyet ve yaş etkenleri bunalım oluşturan etkenler içinde yer alır. Bireysel farklılıklar bunalım karşısındaki tutum ve davranışları etkileyen sebepler arasındadır.

Yaşanan olaylar nedeniyle kendini deli saymamak: İnsanlar olaylar karşısında zorlandığında, yaşam kalitesini düşüren etkiler aldığında bir psikoloğa gitmeyi sorun haline getirirler. Bu kişinin kendinin deli yerine konmasından çekindiği içindir. Ancak bu düşünceler bu olaylardan kurtulmanıza etkili olmaz. Çünkü gerçekten deli olan bir kişi, zaten kendiliğinden bir uzmandan destek almayı istemez.

Sebatsız davranmamak: Bunalım etkilerinden kurtulmak için, öncelikle sabırlı olmak gerekir. Uygulanan tedavi sırasında ilaçların kullanımı ve terapilerin yapılması diğer rahatsızlıklara göre daha uzun bir süreç içerir. Bu yüzden sabırlı olmak sizleri bunalım etkilerinden kurtaracaktır.

Rahatsızlığı kabul etmek: Kişi kendinde olan bunalım etkilerini kabul ettiği takdirde, bundan kurtulması daha kolay olur. Bu sorun mutlaka uzman yardımıyla çözülmelidir. İlerlemesine izin vererek, kendinizde oluşacak başka psikolojik rahatsızlıklara yol açmış olursunuz.

Bunalım tedavisinde nasıl bir yol izlenmelidir?

Bu sorunun tedavisinde başlangıç aşamasında ilaç kullanımı ile hastayı rahatlatmak etkili olsa da, tedaviye yardımcı olacak en büyük etken yapılacak telkinlerdir. Kişiliğin yeniden yapılanması hedeflendiğinden, bu etki sadece ilaçlarla sağlanamaz. Zaten ilaçların fazla kullanılması sağlık için son derece zararlıdır. Çoğu ruhi bunalımlar ilaç kullanılmadan yapılacak psikolojik terapilerle aşılabilir. Doktor önerisi olmadan bu çeşit sorunların tedavisinde bireyler kendi isteği doğrultusunda ilaç kullanmamalıdır.