Kategoriler
Soru / Cevap

Aşının Bulunmasının İnsan Hayatına Etkileri

Kısaca Aşı

İnsan vücudu antikor denilen savunma güçleri ile donatılmıştır. Antikorların amacı vücuda giren herhangi bir maddeyi tanımaya çalışmak ve sonuçta vücuda zara verecek bir madde ise onu etkisiz kılmaktır. Yani kısaca aşılar vücuda zarar verecek mikropları daha kısa sürede tanıyıp savunmaya geçmelerini sağlar. Vücuda giren yabancı bir maddenin hastalıklara engel olması ancak bu şekilde mümkündür. Aşı olmazsa basit bir mikrop bile tanıma süresi uzarsa ve vücut savunmaya geçemezse çok ciddi sonuçlara neden olabilir.

Sponsorlu Bağlantılar

Aşı ve Bağışıklık

Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyiğe aşı denir.

Aşı, Vücuda önceden belli Maddeler (ölü mikrop, Canlı mikrop, mikrop antijenleri gibi) vererek kişide belli hastalıklara karşı özel dayanıklılık durumu geliştirme işlemidir.

Mikropların vücuda girip çoğalmalarına “ enfeksiyon ”, vücuda yabancı olup da vücutta karşı reaksiyon uyandıran maddelere de “ antijen ” denir.

Vücutta yabancı maddeye karşı çıkan savunma maddelerine “ Antikor ” denmektedir. Başta çeperleri olmak üzere mikropların maddeleri vücut için iyi birer antijendirler.

Birçok enfeksiyon hastalığında, hastalığı geçirdikten sonra, kişide, o hastalıklara karşı bir dayanıklılık durumu yani bağışıklık ortaya çıkar. O halde, bu hastalıklara karşı suni tedbirlerle kişilere bağışıklık kazandırmak imkanı vardır.

Bu bağışıklık kazandırma; ya insan vücuduna zararsızlaştırılmış, etkisizleştirilmiş antijenleri münasip yollarla vererek veya başka bir bünyenin (insan, at, sığır) o mikroba karşı yaptığı antikorları alıp vermekle (serumları ile) olur. Bu işlerden birincisine aktif bağışıklama, ikincisine de pasif bağışıklama denir.

  • Aktif bağışıklık:

Antijen verilir. Vücut kendi gayretiyle antijene karşı savunma maddelerini, yani antikorlarını hazırlar.

  • Pasif bağışıklık:

Başka organizmada, o mikroba karşı meydana gelmiş antikorlar (gamma globulinli serum) verilir. Tesiri çok çabuk başlar, ama bir kaç hafta gibi çok kısa bir zaman devam eder. Aktif bağışıklamada ise (aşılama ile) bağışıklık süresi yıllarla ölçülür.

Bakterilerce ifraz edilen (salınan) zararlı maddelere, diğer bir deyişle bakteri zehirlerine toksin (ekzotoksin) denir. Toksinlerin zararsızlaştırılmasıyla, bakterilerin toksinlerine karşı da aşılar yapılmıştır. Bunlardan en başta gelenleri difteri ve tetanos aşılarıdır (toksoit).

Mikropları genel olarak dört ana grupta toplamak mümkündür. Bunlar: Bakteriler, mantarlar, virüsler ve parazitlerdir. Bu mikroorganizmalardan virüsler hariç, diğerleri canlılık özellikleri gösterirler. Bunların kendi başlarına hayatlarını devam ettirebilme ve üreme özellikleri vardır. Virüsler ise kendi başlarına yaşama özellikleri olmayan, hücreler içine girerek ancak onlarda üreyebilen varlıklardır. Virüs, kendisi için gerekli maddeleri, içinde parazit olarak yaşadığı hücreye yaptırır.

Başarılı bir şekilde bağışıklık kazandırmak, virüs hastalıklarına ve bakteri toksinleri ile olan hastalıklara karşı mümkündür. Bakterilerin üremesi ile olan enfeksiyon hastalıklarında başarı o kadar fazla değildir.

Buna göre antiviral, antibakterial ve Antitoksin bağışıklıklarından söz etmek mümkündür.

Difteri, tetanos, şarbon, botulizm (konserve gıda zehirlenmesi) gibi hastalıkların belirtileri; bakteriler değil, bakterinin salgıladığı ekzotoksinler sebebiyle ortaya çıkar. Ekzotoksinin sebep olduğu hastalıklarda vücut savunma maddelerini, yani antikorlarını bakteriye karşı değil de, toksinlere karşı yapar. Böylece antitoksik bir bağışıklık ortaya çıkar. Bakteri toksinleri ile meydana gelen hastalıklarda hasıl olan bağışıklık uzun sürelidir. Toksinlere karşı olan bağışıklık, zehirliliği giderilmiş toksinlerin (toksoitlerin) zerk edilmesi ile olur. Böyle imal edilen toksoitler vücuda zerk edilince kişide bağışıklık yapar, ama hastalık belirtileri meydana getirmez. Toksoit kullanımı en çok tetanos ve difteri hastalıklarına karşı kazanılan bağışıklıkta mühimdir.

Aşının İnsan Hayatına Etkileri ve Önemi

Aşılar tıbbın en önemli konularının başında gelmektedir. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. AŞILAMA TIP BİLİMİNİN İNSAN SAĞLIĞINA YAPABİLECEĞİ EN ÖNEMLİ KATKIDIR. Kötü ve amansız hastalıklar için en önemli umudumuz onlarında bir an önce aşısının bulunması şeklindedir.

Bunun nedeni aşıların, ilaçla ya da cerrahi olarak herhangi bir tedaviye gerek kalmadan bir hastalığın hiç oluşmamasını sağlayabilmektedir. Birçok hastalığın aşı dışında etkili bir tedavisi yoktur. (Kuduz, hepatit A, hepatit B, tetanos v.s. gibi)
Hatta bazı hastalıkların tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmuştur. Nitekim yüzyıllardır yüz binlerce insanın ölümüne neden olan ÇİÇEK hastalığının yeryüzünden tamamen silinmesi aşılama sayesinde olmuştur. Tarih boyunca tüm insanlığın korkulu rüyası olmuş tetanos, çocuk felci, kuduz, kızamık, difteri gibi hastalıkları artık nerdeyse hiç göremiyoruz. Orta yaş ve üstündeki insanlar bu hastalıkların ne kadar ölümcül olduğunu çok iyi bilirler. Bu tür aşı ile korunabilir hastalıkla karşılaşmak artık çok vahim bir hata ya da geri kalmışlığın önemli bir göstergesi gibi karşılanmaktadır.

Kızamık ve kızamık enfeksiyonu sonrası gözlenen ansefalit dediğimiz ağır ve ölümcül tablolarla ülkemizde de sıkça rastladık. Bunun üzerine yapılan uygun aşılama programlarıyla bu hastalıklarda önemli azalmalar sağlandı. Nerdeyse artık kızamık ve kızamık sonrası görülen komplikasyonları artık hiç görmüyoruz.

Birçok bakteri, her şeyi tedavi edeceğini düşündüğümüz antibiyotiklere karşı direnç geliştirmeye başlamıştır. Artık tüm antibiyotiklere direnç geliştiren bakteriler bildirilmektedir. Bu nedenle aşılama ile hastalıklardan korunma antibiyotik direnci açısından da önemli bir gelişmedir.

Tıp biliminin ve teknolojinin gelişmesi ile aşılamada büyük ilerlemeler sağlandı. Artık aşı ile korunabilir hastalıkların arasına birçok bakteri ve virüs yer almaktadır.

Aşının Koruduğu Hastalıklar

1-Pnomokok enfeksiyonları (İçerdikleri pnomokok türlerinin neden olduğu menenjit, pnomoni, ortakulak ve sinus enfeksiyonlar
Konjuge Pnomokok aşıları: prevenar, synflorix
2-Rota virüs ishalleri
rotavirus aşıları: rotateg, rotarix
3-Human papilloma virus neden olduğu hastalıklar Aşıların etkili türlerin neden olduğu servix(rahim ağzı), vulva, vajina, boğaz, gırtlak kanseri genital bölgedeki siğiller v.s
HPV aşıları :gardasil, servarix
4-Hemafilus influenza tip b enfeksiyonları (Bakterinin neden olduğu menenjit, pnomoni, epiglottit gibi enfeksiyonlar)
5-Hepatit A
6-Hepatit B
7-Tüberküloz
8-Kızamık
9-Kızamıkçık
10-Kabakulak
11-Suçiçeği
12-Difteri
13-Tetanos
14-Boğmaca
15-Çocuk felci
16-Kuduz
17-Grip
18-Tifo
19- Kolera
20-Sarı humma
21- Meningokok (bazı türleri)
22-Veba
24-Çiçek

(Not: Her aşının etkinliği ve koruyuculuk oranları farklıdır ve her ülke ya da bölgenin değişik aşılama şemaları vardır)

Hepatit A, hepatit B, suçiçeği, kabakulak, kızamıkçık, kuduz, grip hastalıklarının aşılamasından sonra artık çocuklarda ciddi menenjit ve akciğer enfeksiyonları yapabilen Haemafilus influenza tip b, ağır enfeksiyonlar yapan pnömokok türlerine, gene ciddi menenjit yapan meningokok bakterilerine karşıda aşılar geliştirilmiş ve bu hastalıkların görülme sıklığında önemli azalmalar olmuştur.

Artık özellikle 5 yaş altındaki çocuklarda ağır ishallere yol açan rota virüs’üne karşı oldukça etkili aşıla geliştirildi. Bu sayede çocuklarda ishallerden ölüm önemli ölçüde azalırken genel ishal nedeniyle hastaneye yatış oranları %50 azalma sağlandı.
Özellikle kadınlarda başta rahim ağzı kanseri nedeni olan human papilloma virüslerine karşı aşılama geliştirildi. Bu sayede sadece aşılama yapılarak oluşabilecek bazı kanserler bile önlenebilmektedir.

Aşıların bir çok hastalığı engellediği aşikardır ancak gene de aşılama esnasında dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar vardır.

  1. En önemli nokta “biz çocuklarımıza hangi aşıları yapalım, her çıkan aşıyı yapmak zorunda mıyız, bu aşılar bizim ülkemizde etkili mi ya da bu enfeksiyonlar bizim bölgemizde ne kadar sıklıkta görülmektedir” sorularının cevaplandırılmasıdır.
  2. Çocuğumuzda aşılamayı engelleyecek bir durum var mıdır, nadirde olsa bazı durumlarda aşının yapılmaması ya da değişik formda yapılması gerekir.
  3. Aşının yapılış şekli ve yeridir, birçok aşı komplikasyonu da aşının uygun şekilde ve uygun yerden yapılmamış olması nedeniyle gelişir bu nedenle aşılamanın aşı konusunda bilgili ve tecrübeli kişiler tarafından yapılmalıdır.
  4. Yapılan aşıların içinde yalnız aşı özelliği olan maddeler yoktur ayrıca koruyucu maddeler, antibiyotikler, başka proteinler vs birçok maddeler de içermektedir. Bu maddeler güvenli midir? Son dönemlerde tiomerosal adlı civa bileşiği ile ilişkili bir çok spekülasyon yapıldı. Birçok aşıdan bu madde çıkartıldı. Gerçekte aşılama ile bağlantı kurulmuş net bir durum yoktur. Ancak gene de dikkatli olunmalıdır.
  5. Basit aşı reaksiyonları sık görülmekle beraber nadirde olsa ciddi aşı yan etkileri oluşabilmektedir. Bu nedenle aşılama öncesinde aşılar ve oluşturabilecekleri etkiler yönünden doktordan bilgi alınmalıdır.

Son olarak; burada aşılamanın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştım. Çocuklarımızın bazı ciddi hastalıklardan korunmaları, onları uygun şekilde aşılamamıza bağlıdır.
Mutlaka hekiminize aşılama öncesinde aşının etkilerini, oluşabilecek yan etkileri, hangi aşının ne için yapıldığı, aşılandığında ve aşılanmadığında hangi risklerin olduğunu sorunuz.

Dr. Talha Akil

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT