Kategoriler
Soru / Cevap

Böbrekler nasıl çalışır?

Sizden gelen soru:

Böbrekler nasıl çalışır? *

Cevap:

Böbreğin Çalışması

Fasulye şeklinde olan böbrekler 10 cm boyuna kadar olabilirler. Boşaltım sisteminde yer alan böbrekler başta üre olmak üzere atıkları kandan süzer ve onları su ile birlikte idrar olarak boşaltırlar.

Sponsorlu Bağlantılar

İnsanların böbrekleri üç katmandan oluşur: Bu katmanlar sırayla, organın dışındaki korteks, medulla ve pelvis’tir. Kan, renal atardamarlardan medullaya akar. Medulla ve kortekste, renal atardamarlar daha küçük atardamarlara ayrılır.

Bu atardamarlardan her birinin ucunda nefron adı verilen kan filtrasyon birimleri vardır. Kan, yüksek basınçla Bowman kapsülünün kılcal damarlarından akar; sadece küçük moleküller duvarlardan nefronun ilk kısmına doğru itilir; süzülen filtrat, diğer metabolit ve tuzları ifraz eden yakınsal tüpten geçer; suyu, sodyumu, gerekli tuzları, glikoz ve aminoasitleri tekrar kanın içine çeker; istenmeyen tuzlar, üre ve su, idrara dönüşür.

İki sağlıklı böbrek, günlük yaklaşık olarak 1900 litre kan süzen, yaklaşık 2 milyon nefrona sahiptir.

böbrekler

Böbreğin Görevleri ve Çalışma Şekli

Böbreklerin işlevleri beş çatı altında toplanabilir:

  • Metobolizma atık ürünleri olan üre, kreatinin, ürik asit, ilaç ve toksinlerin vücuttan atılmasını sağlamak
  • Vücut sıvı elektrolit dengesini düzenlemek
  • Vücudun asit baz dengesini düzenlemek
  • Kan basıncını ayarlamak
  • Alyuvar yapımını uyarmak

Böbreğin işlevlerinin daha iyi anlaşılması için böbrek fizyolojisinin iyi bilinmesi gerekir.

Atık ürünlerin atılması

Böbrekler yapım-yıkım sonucunda oluşan çeşitli atık ürünleri özellikle protein yapımı ve protein yıkımı sonucunda oluşan üreyi ve nükleik asitlerin yapım-yıkımı sonucunda oluşan ürik asidi, ve suyu vücuttan dışarı atar. Böbreklerin çalışmaması veya işlevini yapamaması durumunda bu atıklar atılamayacağı için sorun teşkil eder.

Vücut dengesinin (Homeostaz) sağlanması

Böbrekler vücut dengesinin sağlanmasında çok büyük önem taşır. İşlevleri arasında:

  • Asit-baz dengesini sağlamak,
  • Kansıvısının, ve vücuttaki değişik bölmelerdeki sıvıların elektrolit derişimlerini düzenlemek,
  • Kan basıncını ayarlamak,
  • Kan hacmini düzenlemek

önemli yer tutar.

Böbrekler bu işlevlerin çoğunu öbür organlarla (özellikle kalp, iç salgı bezleri ve karaciğer) eş güdümlü bir biçimde gerçekleştirir. Böbrekler bu organlarla kandaki hormonlar yoluyla iletişir. Ancak, kan hacmini, basıncını algılama konusunda böbreğin içsel alıcıları bulunmaktadır.

Otoregülasyon mekanizması:Bu mekanizma genel olarak, afferent arteriollerdeki myojenik gerilim reseptörlerinin aktivitesi olarak kabul edilmektedir.Nefronlardaki Macula densa hücreleri Na+ ve Cl düzeyindeki değişikliklere duyarlıdır.Glomeruler hidrostatik basıncın artması ile Glomeruler filtrasyon oranı (GRF) de artar.Bu artış; macula densa’ya gelen Na+ ve Cl oranında da artışa neden olacaktır.Fizyolojik yanıt ise afferent arteriol’ün daralması ve mezangiyum hücrelerinin kontraksiyonudur.

Asit-baz dengesinin düzenlenmesi

Böbrekler kandaki pH’yi, H+ (protonun) ve HCO3- (bikarbonatın) derişimini ayarlayarak küçük bir aralıkta tutar. Bu konuda akciğerle eş güdümlü çalışır. Daha ayrıntılı bilgi için böbrek fizyolojisi maddesine bakınız.

Kan basıncının ayarlanması

Böbrekler kan basıncının düzenlenmesinde önemli rol oynarlar. Kansıvısındaki sodyum derişimi, kan hacmiyle ve dolayısıyla kan basıncıyla yakından ilgilidir. Nefronların içinde sodyumun (ve öbür elektrolitlerin) süzülmesini ve geri emilimini sağlayan yapılar bulunmaktadır. Ayrıca böbreküstü bezlerinin Zona Glomerulosa bölgesinden salgılanan Aldosteron da böbreğin uç borucuklar ve toplama kanalları üzerinde etkisini göstererek kan basıncını ayarlamada önemli bir yer tutar.

Kansıvısı hacmi

Kansıvısının toplam derişimindeki (osmolalite) değişikler hipotalamustaki derişim-alıcılarınca algılanır. Hipotalamusun uzantısı olan hipofiz bezinin arka bölümü kansıvındaki derişimin artması üzerine vazopressin (ADH) salgılar. Bu da böbreklerin toplama kanallarına etkiyerek suyun geri emilimini arttırıp, idrarın daha derişik olmasına neden olur. Böylece böbrek, hipofiz beziyle eş güdümlü bir biçimde çalışarak kansıvısının hacmini dengede tutar.

Hormon salgılamak

Böbrekler eritropoietin (alyuvar yapımını uyaran hormon) salgılar. Ayrıca etkin durumda olmayan vitamin D’yi (önhormon) etkin duruma getirir.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT