Kategoriler
Soru / Cevap

İsmet Paşa batı cephesine atandıktan sonra batı cephesinde yapılan savaşlar?

Sizden gelen soru:

* İsmet Paşa batı cephesine atandıktan sonra batı cephesinde yapılan savaşlar? *

Sponsorlu Bağlantılar

Cevap:

İsmet Paşa ve Batı Cephesi

10 Kasım 1920’de milletvekilliği ve vekillik görevi saklı kalmak üzere Garp Cephesi (Batı cephesi) Kuzey Kesimi Komutanlığı’na atandı. Çerkez Ethem ayaklanmasının ve iç isyanların bastırılmasında etkin rol oynadı. Batı Cephesi Kuzey Kısım Komutanı olarak, Ocak 1921’de Yunan ilerlemesini durdurunca 5 senedir bulunduğu Miralay rütbesinden Mirliva rütbesine terfi etti ve Paşa oldu. 4 Mayıs 1921’de Batı Cephesi Komutanlığına getirildi. Ancak 17 Temmuz 1921’de Kütahya-Eskişehir Muharebeleride aldığı mağlubiyet üzerine TBMM tarafından Genelkurmay Başkanlığı görevinden azledildi. Yerine 3 Ağustos 1921’de, aynı zamanda Başvekil ve Milli Savunma Vekili de olan Fevzi Paşa getirildi.

Daha sonra Sakarya Meydan Muharebesi sırasında TBMM tarafından Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın Başkomutanlığa getirilmesi üzerine onun maiyetinde Mirliva rütbesi ile Batı Cephesi Komutanlığı görevinde bulundu. Büyük Taarruz’dan sonra başarılarından dolayı Ferik rütbesine terfi etti. İzmir’in geri alınmasından sonra Mustafa Kemal Paşa tarafından ateşkes görüşmelerinde bulunmak üzere görevlendirilerek Mudanya’ya gönderildi.

ismet inönü
İsmet İnönü

Yunan Taarruzları

Bu arada Yunanlılar 8 Temmuz 1920’de Bursa’yı, 12 Temmuz 1920’de İznik’i işgal etmişlerdi. 6 Ocak 1921’de Bursa yöresinden saldırıya geçen Yunan birlikleri, 11 Ocak 1921’de Birinci İnönü Muharebesi’nden sonra geri çekildiler. Bir süre sonra Yunanlılar, Londra Konferansı sürerken, Bursa’nın doğusundaki Dimboz’dan Eskişehir yönünde yeni bir taarruz başlattılar. Bu taarruz, 23 Mart-1 Nisan 1921 tarihleri arasında yapılan İkinci İnönü Muharebesi sonucu durduruldu. Bu muharebenin ardından, 3 Mayıs 1921’de Batı Cephesi İsmet Paşa (İnönü)’nın komutanlığı altında yeniden birleştirildi.

Bursa, Yunan kuvvetlerinin üslendiği en önemli merkezlerden biri durumuna gelmişti. Sevr Antlaşması’nı imzalaması için Ankara Hükümeti’ni sıkıştırmaya ve Batı Cephesi birliklerinin direncini kırmaya yönelik yeni bir Yunan saldırısı da Temmuz 1921’de Bursa ve güneyinden geldi. Türk birlikleri, bu saldırıya karşılık verecek gerekli hazırlıkları tamamlamış değildi ve bundan dolayı düzenli olarak geri çekilmeye karar verildi. Bu çekilme Sakarya Irmağı’nın doğusuna kadar sürdü. Bu arada Yunan kuvvetleri 13 Temmuz 1921’de ikinci kez Afyon’u, 17 Temmuz 1921’deKütahya’yı ve 20 Temmuz 1921’de Eskişehir’i işgal etti.

İkinci İnönü Muharebesi, Mart 1921

Londra Barış Konferansı’nın önerilerinin TBMM Hükümeti’nce reddedilmesi üzerine, İtilaf Devletleri’nin isteklerini zorla Türklere kabul ettirmekle görevlendirilen[kaynak belirtilmeli] Yunanlılar, Bursa üzerinden Eskişehir’e, Uşak üzerinden Afyon’a doğru 23 Mart 1921’de saldırıya geçtiler.

Yunanlılar, Bilecik’i, İnönü’de Metris Tepe’yi ve Uşak’ı ele geçirmeleri üzerine, TBMM Muhafız Taburu cepheye gönderildi. Böylece güçlenen Türk kuvvetleri karşı saldırıya geçerek Yunan saldırısını püskürttü. Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey’in savaş süresince verdiği “mevzilerin kesin olarak savunulması” emri başarının elde edilmesinde etken oldu.1 Nisan 1921’de Yunan ordusu Bursa’ya çekilmeye başladı. Böylece Yunanlılar İnönü’de ikinci kez yenildiler.

Sonuç

  • TBMM Hükümeti varlığını bütün Avrupa devletlerine, resmen olmasa da kabul ettirdi; içte ve dışta nüfuz ve saygınlığı yükseldi.
  • Avrupa ülkelerinde, İngiliz ve Yunan politikasına karşı güvensizlik ve muhalefet başladı.
  • Ordu mensuplarında, her bakımdan kendilerine güven arttı.
  • Bu durum karşısında, Fransızlar Zonguldak’tan, İtalyanlar Güney Anadolu’dan çekilmeyi tercih ettiler.
  • TBMM Hükûmeti ordusunun kazandığı zaferler, İtilaf Devletleri’ni Türkler hakkında yararlı kararlar almaya zorladı.
  • II. İnönü Muharebesi’nin kazanılmasından, Sovyet Rusya ve Afganistan gibi dost devletlerde büyük bir memnunluk duyulmuş ve bu resmen Ankara hükûmeti’ne bildirilmiştir.

Kütahya – Eskişehir Muharebeleri, Temmuz 1921

10 Temmuz’da Yunan saldırısı İnönü-Eskişehir, Afyon ve Kütahya hattında geniş bir cephede başladı. Bu durumda Mustafa Kemal Paşa fazla kayıplar verilmeden ordunun Sakarya Irmağı’nın doğusuna çekilmesine karar verdi. Ordu, Sakarya’nın doğusunda toparlanmaya başladı. Yunanlılar da Sakarya Irmağı kıyılarına kadar ilerlediler. Yunanlılar Sakarya Irmağı’nın batı tarafında durmuşlar, yeni bir saldırı için hazırlıklara başlamışlardı.Sonuçta Yunanlılar kazanmıştı. Ordumuz, yok olmamak için Sakarya Irmağı’nın doğu kıyısına çekilmişti.

Sonuç olarak:

  • Eskişehir, Afyon ve Kütahya Ankara Hükümeti’nin elinden çıkmıştır.Yunanlıları oyalamak için Ankara’ya giden tüm demiryolları havaya uçuruldu. Çünkü;Yunanlılara Ankara yolu gözükmüştü. [kaynak belirtilmeli]
  • Meclis tarafından Mustafa Kemal 5 Ağustos 1921’de başkomutan seçilmiştir. [kaynak belirtilmeli]
  • Mustafa Kemal ayrıca üç ay süreyle meclisin orduya ilişkin yetkilerine de sahip olacaktı.[kaynak belirtilmeli]

Mustafa Kemal ilk iş olarak ordunun gereksinimlerinin sağlanması için 7-8 Ağustos 1921’ de Tekalif-i Milliye Emirleri (Ulusal Yükümlülükler) yayınladı. Tekalif-i Milliye emirlerinin uygulanmasında çıkacak aksaklıkları ortadan kaldırmak için çeşitli yerlerde İstiklal Mahkemeleri açıldı.

Sakarya Meydan Muharebesi, Ağustos 1921

23 Ağustos – 13 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan ve Türk milleti için bir ölüm kalım savaşı olan Sakarya Meydan Muharebesi; Kurtuluş Savaşı içinde kader tayin edici olmuştur.

Bu savaştan önce Yunanlıların başlıca hedefi; Ankara yönünde ilerleyerek, Türk Ordusunu yok etmek ve Kurtuluş Savaşı’nın sembolü ve direniş merkezi haline gelen Ankara’yı ele geçirmekti. Böylece Türk azim ve direnme gücü yok edilmiş olacaktı. Mustafa Kemal Paşa’nın emir ve komutasında, Türk ulusunun kanıyla yapılan en uzun meydan muharebesi; Türk Kurtuluş Savaşı tarihine de subay muharebesi diye geçen Sakarya Destanı 21 gün 21 gece devam etmiş ve 13 Eylül günü Yunanlıların Sakarya Nehri’nin doğusunu tamamen terk etmesiyle son bulmuştur.

23 Ağustos 1921’de Yunan ordusunun saldırısıyla başladı ve 22 gün-22 gece sürdü. Başkomutan Mustafa Kemal’in yönettiği Sakarya Savaşı, Yunan ordusunun 13 Eylül 1921’de Sakarya Irmağı’nın batısına çekilmek zorunda bırakılmasıyla son buldu. Sakarya zaferinin ardından ilan edilen seferberlikBüyük Taarruz’un ilk işareti oldu.

Başkomutan Mustafa Kemal, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında ülke savunmasını şu şekilde ifade etmiştir:

Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O sathı bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça bırakılamaz. Onun için küçük, büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir; fakat, küçük büyük her birlik durabildiği noktadan yeniden Yunan birliklerine karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda kaldığını gören birlikler, ona uymaz; bulunduğu mevzide sonuna kadar durmaya ve direnmeye mecburdur Sakarya Savaşı sonunda; Türk Ordusu’nun 1683yılındaki 2. Viyana Kuşatmasındaki yenilgisinden beri süregelen çekilmesi sona ermiştir. Bu savaş, Türk Ordusu’nun son savunma savaşıdır.

Sonuçları

  • Muharebe Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştır.
  • Ulusal Kurtuluş Savaşının son savunma savaşıdır.[kaynak belirtilmeli]
  • Yunanistan Ordusu’nun saldırı gücü tükenmiş, Türk topraklarını ele geçirme istek ve umudu yok olmuş, savunmaya geçmişlerdir. [kaynak belirtilmeli]
  • Bu savaşa Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönüPaşalar katılmıştır. Subaylar savaşıdır. [kaynak belirtilmeli]
  • Mustafa Kemal’e mareşallik rütbesi ve Gazi unvanı (19 Eylül 1921) verilmiştir. [kaynak belirtilmeli]
  • Sovyetler Birliği ile Kars, Fransızlarla Ankara Antlaşmaları imzalanmıştır. [kaynak belirtilmeli]
  • TBMM Anadolu’da kesin egemenlik sağlamıştır. [kaynak belirtilmeli]
  • TBMM’nin yaşama ve varolma mücadelesindeki en büyük başarısıdır.[kaynak belirtilmeli]
  • Yunanistan Ordusu 10 Eylül’de karşı taarruzla Afyon-Kütahya hattına kadar atılmıştır.

Büyük Taarruz 26 Ağustos 1922

Uzun bir hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal’in başkomutanlığında Büyük Taarruz başladı. Batı Cephesi birlikleri, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde Yunanlılara karşı büyük bir zafer kazandı. İzmir’e doğru çekilen Yunanlıları izleyen Türk birlikleri, 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi.

Hazırlık

Başkomutan Mustafa Kemal Yunan Ordusu’na kesin darbeyi indirmek için hızlı biçimde hazırlıklara girişti.

  • Doğu ve Güney cepheleri tam anlamıyla güvenlik altına alındığından buralardaki birlikler tam bir gizlilik içinde Batı’ya kaydırıldı.
  • Ordunun eksiklikleri giderildi.

Taarruz

Sakarya savaşı ve ondan önceki muharebelerde Türklerin taarruza geçememesinin sebebi TBMM’nin yeterli güce ulaşamamasıdır.Fakat Mustafa Kemal Paşa’nın Tekalif-i Milliye emirlerinden sonra halkın desteğiyle ordu taaruz gücüne ulaştı. Mustafa Kemal Haziran 1922’de taarruz kararı aldı. 6 Ağustos 1922’de orduya gizlice taarruz için hazırlanması emri verildi. Mustafa Kemal Akşehir’e gelerek komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıda 26 Ağustos taarruz günü olarak belirlendi. Taarruz Afyon’un güneyinden Dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek Yunan kuvvetleri tümüyle yok edilecekti.

26 Ağustos 1922 sabahı saat 05.30 da topçularımızın ateşiyle Kocatepe’den taarruz başladı.Başkomutan Mustafa Kemal de bu esnada taarruzu Kocatepe’den sevk ve idare ediyordu. Siklet merkezi 1 inci Ordu da olmak üzere, 1 inci Ordu güneyden, 2 inci Ordu kuzeyden taarruzla, harekat kısa sürede başarılı bir şekilde gelişti. Yunan savunma hattı parçalandı. 26/27 Ağustos gecesi Yunan mevzileri ele geçirildi. 27 Ağustos’ta Türk Ordusu Afyon’u Yunan işgalinden kurtardı. Dumlupınar mevzilerine çekilen Yunan birliklerine karşı 29 Ağustos’ta taarruz eden ordumuz, 30 Ağustos’ta Yunan ordusunu tamamen kuşatarak büyük bir kısmını imha etmiştir. Yunanistan Ordusu Başkomutanı General Trikopis esir alındı. Kütahya’daki Yunan Ordusu temizlenmiştir. Bu savaşı Başkomutan Mustafa Kemal doğrudan kendisi yönettiği için bu zafere Başkomutanlık Meydan Muharebesi denir.

İzmir’in Kurtuluşu, 9 Eylül 1922

Başkomutan Mustafa Kemal’in 1 Eylül 1922’de, Türk ordusuna verdiği emrinin son paragrafı

Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri.

şeklinde 2 Eylül 1922 tarihli Hâkimiyeti Milliye gazetesinde yayımlanmıştır. Yunan işgalindeki tüm yerler tek tek kurtaran Türk ordusu 9 Eylül 1922’deİzmir’e girdi.

Batı Cephesi’nin kaldırılması

Büyük Taarruz’un ardından Mudanya’da başlayan ateşkes görüşmelerine İsmet Paşa, Batı Cephesi komutanı olarak katıldı. Mudanya Mütarekesi’nin ardından İsmet Paşa Batı Cephesi komutanlığından ayrılarak hariciye vekili oldu. Batı Cephesi komutanlığını Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa üstlendi.Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından sonra, savaş ortamı tamamen ortadan kalktı ve 1 Eylül 1923’te Batı Cephesi karargâhı kaldırıldı.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT