Kategoriler
Soru / Cevap

Koşumculuk Mesleğinin Kiyafeti Nedir?

Sizden gelen soru:

* Koşumculuk mesleğinin kiyafeti nedir? *

Cevap:

Koşumculuk Mesleği

Koşum, bir koşum hayvanının araba, kağnı gibi araçlara ya da saban, pulluk gibi aletlere koşulmasını sağlayan kayış takımıdır. Koşumcu, çeşitli koşum parçalarını yapan kimsedir.

Sponsorlu Bağlantılar

İlk koşum takımlarına M.O. 4 yy’da Mezopotamya’da rastlanmaktadır. Günlük hayatında ve meydana getirdiği uygarlıklarda atin büyük yeri olan Türkler koşum takımlarını Orta Asya’dan beri kullanmaktaydılar. Bugün koşumculuk, koşum hayvanlarının önemini kaybetmesiyle birlikte kaybolmaya yüz tutan bir meslek haline gelmiştir.

koşumculuk

Ülkemizde Koşumculuk Mesleğinin Yeterliliği

AFYON’DA KOŞUMCULUK

Afyon’un kökü çok eskilere dayanan el sanatlarından biridir. Atların arabaya koşulması için gerekli olan amut, paldım, dizgin, şeker, ok kayışı, sırım gibi deri ürünlerinin yapımı ile uğraşan bir el sanatı dalıdır. Afyon’daki koşumcular, kasaplardan aldıkları manda(camız) derilerini şapladıktan sonra, kayış haline getirmekte ve daha sonra koşum eşyalarını yapmaktadır. Koşumların üzerine dökümden yapılmış saçak ve püsküller süs için konulmaktadır. Koşumculuğa olan ilgi bugün yok denecek kadar azdır.

AKSARAY İLİMİZDE KOŞUMCULUK

İlimizde şu an iki temsilcisi kalmış bulunan (Ali TOKYAY ve Ömer ŞEN) el sanatlarından birisi de otomobil çağı öncesinin en popüler el sanatı olan koşumculuktur.

Taşımacılık için tamamen at arabalarının kullanıldığı zamanlarda hayvanları arabaya bağlamak (koşmak) için koşum takımları yapılıyordu. Koşumlar sadece bir ihtiyacı karşılayan eşya olmaktan öte zarif birer el sanatı ürünüydüler.

Koşum takımı şu parçalardan oluşuyordu: Atların başına takılan “başlık”, boynuna takılan ve esas yükü kavrayan “hamut”, sırtı birkaç yerden saran “paldum”, atın sırtının tam ortasını bir miktar örten “belleme”, ağza takılan ve bir ucu da sürücünün elinde olan “gem-dizgin-terbiye”, ayrıca hamuttan arabaya uzanan, arabayı çeken “yan kayışı”. Koşum takımında ağırlıklı olarak manda (camız) derisi, dikiş için yine deriden yapılan parçalar kullanılır, takımın kimi yerlerine metal parçalar yerleştirilir. Koşum takımını süslemek için de gök(mavi) ve kırmızı boncuklar kullanılıyor. Boncuklar büyüklüğüne göre at boncuğu,dana boncuğu, kuzu boneuğu şeklinde isimlendiriliyor. Boncuk aralarına “gongurdak” denen küçük ziller de yerleştirilebiliyor.

Ali Ustanın dükkanında koşum takımları yanı sıra atları ve diğer büyükbaş hayvanları bağlamak için “yular” lar da yapılıyor. Köpekler için kayış veya hıltar da bulunuyor.

Ali Usta, dükkanın takımlarla dolu olduğunu ve bunların daha çok köylüler tarafından satın alındığını, bu mesleğin gitgide kaybolacağını söylüyor.

Geleneksel el sanatlarımızdan belki de en yaygını kadınlarımızın el sanatlarıdır. Dikiş-nakış, kanaviçe, iğne oyası yapma, çorap ve patik örme faaliyetleri, hemen her kadınımızın yaptığı işlerdendir. Kadınlarımız evlerde, sohbetlerde, komşu gezmelerinde bu el işlerini hiç yanlarından ayırmazlar. Maharetli elleriyle çabuk çabuk işlerini yaparlarken bir yandan da oradaki sohbete katılırlardı.

Bu el sanatlarıyla ilgili zaman zaman Halk Eğitim Müdürlüğü açtığı kurslarla kadınlarımızı bilinçlendirmektedir.

Sözün burasında ilimize bağlı Gülağaç Kaymakamlığı Halk Eğitim Müdürlüğünün bir deneme halinde Demirci Kasabası’nda açtığı “sepet Örme” kursundan bahsetmek gerekir. Kamıştan sepet örme işi, yöremizde belki de yaygınlaşarak hem el sanatı hem de gelir getiren bir iş kolu olacak gibi görünmektedir.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT