Kategoriler
Soru / Cevap

Lozan Ne Demek?

Sizden gelen soru:

Lozan ne demek?

Cevap:

Lozan deyince hemen akıllara iki şey gelmektedir. Birincisi Lozan Antlaşması ikincisi ise Lozan şehridir.Şimdi sizlere Lozan şehri hakkında ve Lozan Antlaşması hakkında detaylı bilgiler vereceğiz.

Sponsorlu Bağlantılar

Lozan Şehri

Lozan (Lausanne), İsviçre’de, Fransızca konuşulan Vaud kantonunun başkentidir. Cenevre Gölü kıyısındadır. Cenevre kentine 60 km uzaklıktadır, kuzeyinde Jura dağları ve gölün karşı tarafında da Évian-les-Bains (Fransa) bulunmaktadır. Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923’de Lozan’da Beau-Rivage Palace’da imzalanmıştır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi(IOC)’nin merkezi buradadır. Lozan çevresinde şarap üretilmektedir.

Tarihçe

Daha önceleri Keltlerin yerleşim alanı olan, bugün ise Vidy ve Ouchy semtlerinin bulunduğu göl kenarındaki bölgeye Romalılartarafından bir askeri kamp kurulmuş ve buraya Lousanna adı verilmiştir. Bu bölgenin yukarısında ‘Lausodunon’ ya da ‘Lousodunon’ adıyla bilinen bir kale bulunmaktaydı. İmparatorluğun yıkılmasından sonra güvenliğin azalması, Lozan’ı tepelik olduğu için savunması daha kolay olan şimdiki merkezine taşınmaya zorladı. Zamanla bir şehir haline dönüşen Lozan, Savoya Dükalığı ve Lozan piskoposu tarafından idare edilmekteydi. Şehir, 1536’den 1798’a kadar Bern hakimiyeti altında kalmıştır. Bu dönemde, katedraldeki asma halılar gibi birçok değerli eşya ve hazine kalıcı olarak uzaklaştırılmıştır. Napolyon savaşları esnasında şehrin statüsü değişir. 1803’da yeni kurulan Vaud kantonunun başkenti olur ve bu kanton İsviçre Federasyonuna katılır. 1950’lerden 1970’lere kadar çok sayıda İtalyan şehre göç eder, çoğunlukla Renens mahallesine yerleşirler ve yerel yemek tarzlarının değişmesine sebep olurlar. Lozan çok sakin bir şehirdir, 1960’ların sonu 1970’lerin başında bazı protestolarda gençler polisle çatışırlar; bu da ‘Lausanne bouge’ (Lozan kımıldıyor) mottosunu doğurur. Ender görülen bir isyan gösterisi ile, gençler deniz kelimesini (fransızca “karagöl”) DENİZ KARAGÖL adlı komutan (Lozanlı kasklı gerizekalılar federasyonu) diye yorumlarlar. Bundan sonraki en önemli protesto yüksek sinema ücretlerine karşı yapılmıştır ve ondan sonra şehirde bir daha olay olmaz, şehir gürültüsüz ve sakin olan kendi haline döner.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi 1992’de kış olimpiyatlarının Lozan’da yapılmasının kabulu için halk oylaması düzenlediğinde, Lozanlılar beklenmedik bir karar verip reddeder. Şehrin önde gelenleri sonucun ‘evet’ olacağına o kadar emindirler ki, önceden hazırladıkları şampanya törenini iptal etmek zorunda kalırlar.

Coğrafyası

Lozan bölgesinin en önemli coğrafi özelliği Cenevre Gölü’dür (Fransızca Lac Léman). Lozan İsviçre platosunun güney yokuşunda inşaat edilmistir, Ouchydeki göl kenarı ile Epalinges ve Le Mont-sur-Lausannea bitişik kuzey kenarı arasında 500 metrelik bir yükseklik farkı vardır. Lozan çarpıcı bir göl manzarasına sahiptir.

Genel güney yokuş düzenlemesi ile beraber, şehrin merkezine eski bir ırmak Flon’un yatağı bulunur, ırmağın üstü 19uncu yy’de kapatılır. Eski ırmak şehrin ortasında geçen bir uçurum oluşturur, şimdiki Rue Centrale sokağını takip eder ve üzerinden birbirine yakın semtleri bağlamak için birçok köprü geçer.

Ziyaretçiler şehrin hangi seviyesinde olduklarını ve nereye gitmek istediklerini anlamak için yükseklik farkını göze almaları gerekir, aksi takdirde kendilerine gitmek istedikleri sokağın 10 metre altında veya üstünde bulabilirler. Flonaynı zamanda uçurumun içinde bulunan Metro istasyonun ismidir.

Lozan’ın yanında Lavaux (doğu taraf) ve la Côte (batı taraf) adındaki şarap üretim bölgeleri bulunur

Lozan ve etrafındaki nüfus sayısı (grand Lausanne) 250,000e ulaşır (2005 tahmini).

Lozan Antlaşması

Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri tarafından,Lozan Üniversitesi salonunda imzalanmış barış antlaşmasıdır.

Konferansa önce Başvekil Rauf Orbay katılmak istemiştir. Fakat Atatürk İsmet Paşa’nın katılmasını istemiştir. Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922’de TBMM Hükümeti’ni Lozan’da toplanacak olan barış konferansına davet ettiler.

Mustafa Kemal Paşa Mudanya görüşmelerine de katılan İsmet Paşa’nın Lozan’a baştemsilci olarak gönderilmesini uygun buldu.İsmet Paşa Dışişleri Bakanlığına getirildi ve çalışmalar hızlandırıldı.

İtilaf Devletleri Lozan’a İstanbul Hükûmeti’ni de davet ettiler. Bu duruma tepki gösteren TBMM, 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırdı.

TBMM Hükûmeti Lozan Konferansı’na katılarak Misak-ı Milliyi gercekleştirmeyi, Türkiye’de bir Ermeni devletinin kurulmasını engellemeyi, kapitülasyonları kaldırmayı, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunları (Batı Trakya, Ege adaları, nüfus degişimi, savaş tazminatı) çözmeyi ve Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki sorunları (ekonomik, siyasal, hukuksal) çözmeyi amaçlamış Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar hakkında anlaşma sağlanamazsa görüşmeleri kesme kararı almıştır.

20 Kasım 1922’de Lozan görüşmeleri başlamıştır. Osmanlı borçları, Türk – Yunan sınırı, boğazlar, Musul, azınlıklar ve kapitülasyonlarüzerinde uzun görüşmeler yapılmıştır. Ancak kapitülasyonların kaldırılması, İstanbul’un boşaltılması ve Musul konularında anlaşma sağlanamamıştır. Temel konularda tarafların tavize yanaşmaması ve önemli görüş ayrılıkları çıkması üzerine 4 Şubat 1923’te görüşmelerin kesilmesi savaş ihtimalini yeniden gündeme getirmiştir. Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal Paşa Türk Ordusu’na savaş hazırlıklarının başlamasını emretmiştir. Sovyetler Birliği eğer tekrar savaş çıkarsa bu sefer Türkiye’nin yanında savaşa gireceğini duyurmuştur. Bu ihtimali göze alamayan İtilaf Devletleri barış görüşmelerinin tekrar başlatmak için Türkiye’yi tekrar Lozan’a çağırmıştır.

Taraflar arasında karşılıklı verilen tavizler ile görüşmeler 23 Nisan 1923’te tekrar başlamış, 23 Nisan’da başlayan görüşmeler 24 Temmuz 1923’e kadar devam etmiş ve bu süreç Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması ile sonuçlanmıştır.

Taraf ülkelerin temsilcileri arasında imzalanan anlaşma, uluslararası anlaşmaların ülke meclislerince onaylanmasını gerektiren yasalar gereğince taraf ülkelerin meclislerinde görüşülmüş ve Türkiye tarafından 23 Ağustos 1923’te, Yunanistan tarafından 25 Ağustos 1923’te, İtalya tarafından 12 Mart 1924’te, Japonya tarafından 15 Mayıs 1924’te imzalanmıştır. İngiltere’nin anlaşmayı onaylaması ise 16 Temmuz 1924 tarihinde olmuştur. Anlaşma, tüm tarafların onaylarında dair belgeler resmi olarak Paris’e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT