Kategoriler
Soru / Cevap

Su Kürenin (Hidrosfer) Kalınlığı ve Derinliği Nedir?

Su Küre – Hidrosfer

Üzerinde yaşadığımız dünya çeşitli tabakalara ayrılmıştır. Bunun nedeni dünyanın oluşu gerçekleşirken her tabakanın kendine özgü özellikler kazanmıştır. Bu tabakalardan biri de su küre yani Hidrosferdir. Sular yüzey alanı olarak dünyanın 3/4 ‘ünü kaplar. Bu oran çok yüksek olmasına rağmen  içme suyu olarak kullanılan tatlı su oranı küçük miktarlardadır çünkü 3/4  gibi yüksek oranda bulunan suların çoğu tuzlu deniz sularıdır.

Sponsorlu Bağlantılar

dünya, yeryüzü, katmanlar

Hidrosfer, su küre demektir. Dünya’daki bütün sular hidrosfere girer. Hidrosfer’in %97’sini denizler ve okyanuslar oluşturur. Hidrosfer, canlıların yaşam kaynağıdır. Hidrosferin kalınlığı deniz seviyesine göre +3810 m (Titikaka Gölü) ile -11033 m (Mariana Çukuru) arasında değişir. Ayrıca Hidrosfer sayesinde Güney Yarım Küre , Kuzey Yarım Küre’den serindir.

Hidrosferin Yapısı

Dünya’nın %71’ini Hidrosfer, %29’unu karalar oluşturur. Bu oran Kuzey Yarım Kürede %61 Hidrosfer, %39 karalar iken, Güney Yarım Kürede %81 Hidrosfer, %19 karalar şeklindedir. Hidrosfer üzerinde birçok okyanus akıntıları yer almaktadır. Bunlardan en bilinenleri Gulf stream okyanus akıntısı ve Labrador okyanus akıntısıdır.

Hidrosfer’in Dünya üzerindeki yüzölçümü: 361.000.000 kilometrekaredir. Bunun 350.170.000’ı tuzlu sudur.

Hidrosfer üzerindeki 3 büyük okyanusun yüzölçümü aşağıdaki gibidir.

Büyük Okyanus (Pasifik) : 180.000.000 kilometrekare

Atlas Okyanusu (Atlantik) : 106.000.000 kilometrekare

Hint Okyanusu : 75.000.000 kilometrekare

Hidrosfer Üzerindeki Okyanuslar ve Denizler

Okyanuslar kıtaları birbirinden ayıran çok büyük su kütleleridir. Denizler ise okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarıdır. Okyanus ve denizleri birbirinden ayıran en önemli etmenler şunlardır:

  •  Derinlik
  •  Kapladıkları alan
  •  Tuzluluk
  •  Akıntı sistemleri
  •  Sıcaklık
  •  Karaların fiziksel özelliklerinde etkilenme

Her adanın belli bir kıtanın malı ve parçası sayılması gibi, her denizde belli bir okyanusun parçasıdır. Bu nedenle denizleri,okyanusla meydana getirdiği bağlantıya dayanarak üç kısma ayırırız.

a)- Kenar denizler:Okyanusların hemen yanında, kıtalara sokulmuş körfezler durumundadır. Örneğin; umman denizi vb.

b)- Karalar ve kıtalar arasında kalmış denizler:Bu tip denizlere en güzel örnek Akdeniz’dir. Okyanusla bağlantısı,bir eşik meydana getiren dar bir boğaz iledir. Afrika, Avrupa ve Asya kıtaları arasında kalan Akdeniz geniş anlamda Marmara ,Karadeniz ve zad denizi de içine alır.

c)-Kapalı denizler:Bunlar aslında suları tuz olan göllerdir.Çünkü okyanusla hiçbir bağlantısı yoktur.Hazar denizi gibi.

Deniz sularının fiziksel ve kimyasal özelikleri:

Tuzluluk: Bir litre deniz suyunda erimiş halde bulunan madensel tuzların gr olarak ağırlığıdır. Örneğin: okyanusların ortalama tuzluğu 35’tir,denildiğinde, 1litre okyanus suyunda 35gr çeşitli erimiş madde bulunduğu anlaşılır.

Deniz suyundaki başlıca kimyasal maddeler şunlardır:

  • Sodyum klorür: %78,32
  • Potasyum klorür: %1,69
  • Magnezyum klorür: %9,44
  • Magnezyum sülfat: %6,40
  • Kalsiyum sülfat: %3,94,
  • Toplam : 99,79

Deniz suyunun tuzluluk oranı sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir. Sıcaklık buharlaşmaya bu da tuzluluk oranın artmasına yol açar.Deniz suyu tuzluluk oranı ortalama %35tir. Deniz suyu tuzluluğunu çok azda olsa denize dökülen akarsular ve yağışlarda etkiler. Deniz suyu tuzluluğu en fazla olan deniz %65 ile Kızıldeniz,en az olan denizde %01 ile Baltık denizidir.

Yurdumuz da Akdeniz’den,Karadeniz’e doğru gidildikçe enleme bağlı olarak tuzluluk oranının azaldığı görülür. Aynı durum gidildikçe de gözlenir.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT