Kategoriler
Soru / Cevap

Yüklem nedir ayrıntılı anlatır mısınız?

Sizden gelen soru:

Yüklem nedir daha ayrıntılı anlatır mısınız? *

Cevap:

Yüklem nedir?

Türkçe yüklemi cümle sonunda olan bir dildir.

Bir dilde anlatım birimi esas olarak cümlelerdir. Cümlenin temel elemanları özne ve yüklemdir: “Yazar yazdı”, gibi. Ancak nesne ve yardımcı elemanlar cümleyi bütünler. Berkan yazdı, (ne, neyi), Yazar makale yazdı, olur. Her dilin orijinalliği konuşmada ve yazıda cümlelerinde belli olur. Tek harf, tek hece, bir söz, bir sözcükle de cümle kurulsa bile, yapı itibariyle cümle esas elemanlarıyla cümledir. Buna sentaks denir. Sözdizimi açısından bir cümlenin sonu yoktur, yüklem tek olsa bile, özne ile arasına binlerce tümleç girebilir. Buna en iyi örnek uzayıp gidenOsmanlıca cümleleridir.

Sponsorlu Bağlantılar

Cümlenin devrik olması, yani yüklemin başa gelmesi cümledeki yapıyı bozmaz: Makaleyi yazdın mı, cümlesiyle Yazdın mı makaleyi, cümlesi edebiyat açısından bir değer taşır. Cümlede ağırlık, anlam vurgusu Türkçede yüklemdedir.

Türkçenin doğru ve iyi cümle kuruluşunda yüklem birinci elemandır, çünkü özne tek başına anlam ifade etmez, tümleç ise yardımcıdır. Yüklem en az bir söz olabildiği gibi birçok söz de olur, sıralı da olur, illa fiil olması gerekmez, her tür sözcük yüklem olabilir. Olumlu, olumsuz, sıralı,eklemeli,-dir-dur-miştir-muştur’lu ifadeler, tamlamalı yüklemler yaygın kullanımlardır.

Özne, yükleme göre, yüklemin türüne ve çatısına göre değişir. Etken fiilin öznesi gerçektir, edilgenin öznesi değildir. Tanımlı ifadelerde bu yaygındır: Viki, özgür bir ansiklopedidir, gibi. Bu ansiklopedide sansür yoktur, gibi.

Örtülü özneler, edilgen çatıda ortaya çıkar, -dan-den-yle-ınca-ince-ca ekleriyle biten yardımcı sözlerle belirtilirler. Yanlış anlama nedeniyle site kapandı, gibi. Microsoft Bill Gates tarafından kuruldu, gibi. Yeni sürüm çıkınca haber verilecek, gibi.

Yüklem için nesne de önemlidir, yüklemin hareketinden etkilenip, belirtili yahut belirtisiz olur. Dolaylı (yön, yer) tümleç, yüklemin anlamını tamamlayıcıdır, cümlede yer alıp almaması cümleyi kurana bağlıdır.

Yüklem fiilse cümle fiil cümlesi, isimse isim cümlesi olur. Fiil yüklemleri kişi ve zaman ekleri alır. İsim yüklemleri ek fiil alır ki, Türkçede ekfiil -imek’tir. Yazıda olmak suretiyle en geleneksel tip -dir-dır’larla biten yüklemdir. Tanımlı cümlelerde var’lı, yok’lu yüklemler de böyledir.

Yüklemin sonda yer alması kuralına mukabil devrik, gizli yüklem cümleleri Türkçede anlatıma değişik bir tat verir: Vikide bir vikipedist. Gittiği kadar. Kimse tam değil. Bilgi sonsuz., gibi. Bu tür kesik cümlelerde yüklem gizlidir.

Yakın zamana kadar Türkçede resmi bir yüklem yazı tarzı vardı. Cümlelerin sonları hep -mıştır’la biterdi. Basın son otuz yıldır -dir’le biten yüklem kullanmaktadır.

kitap, roman, okul

Yüklem’in özellikleri

1- Cümlenin temel öğesidir. Cümle yargı bildiren bir söz; yüklem de yargıyı üstlenen öğe olduğuna göre yüklemsiz bir cümle olamaz.

2- Yüklem, tek kelimeden de oluşabilir bir kelime grubundan da.

3- Cümle oluşturmaya yeterli olan tek öğe yüklemdir.

4- Diğer unsurlar, yüklemin anlamını desteklemek üzere cümlede bulunur.

Yüklem’in yeri

1- Türkçede asıl öğe en sonda bulunduğu, yardımcı öğeler daha önce geldiği için Türkçe söz dizimine göre yüklem cümlenin en sonundadır. Bütün öğeler sıralanır, sonra bunlarla hazırlanan haber veya yargı yükleme yüklenir.

Örnek:

Gökyüzünün başka rengi de varmış.

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı.

2- Şiirde, atasözlerinde ve günlük konuşma dilinde yüklem cümlenin sonunda değil de herhangi bir yerinde olabilir.

Örnek:

Uzar gider bir sessizlik içinde

Bir uçtan bir uza Türkistan toprakları.

Birden kapandı birbiri ardınca perdeler.

Sakla samanı, gelir zamanı.

Yüklem’in türü

1- Fiil cümlesinin, yani iş, oluş, kılış, hareket, durum bildiren cümlelerin yüklemi çekimli bir fiildir. Bu fiil, basit, türemiş ya da birleşik olabilir.

2- Fiile ait zaman ve şahıs kavramları yüklemde ek halinde bulunur. Ayrıca öğe olarak da bulunabilir.

Örnek:

Bir ipte iki cambaz oynamaz.

Yarın buraya gelecekler.

3- İsim cümlesinin, yani iş, oluş, kılış, hareket, durum bildirmeyen cümlelerin yüklemi de ek-fiille çekimlenmiş bir isimdir. Bu, isim soylu herhangi bir kelime (sıfat, zamir, zarf, edat) olabilir.

Örnek:

Ben bir Türküm; dinim cinsim uludur.

Yeniden doğmuş gibiyim.

Tabiattaki en iç açıcı renk yeşildir.

Çık hızlısın.

4- Bu ek-fiiller bazen düşebilir.

Örnek:

İçimde en güzel duygular saklı

5- Ek-fiile ait zaman ve şahıs kavramları yüklemde ek halinde bulunur. Ayrıca öğe olarak da bulunabilir.

Örnek:

Gökyüzünün başka rengi de varmış.

Yüklem’in sayısı

Bir cümlede birden fazla özne, zarf tümleci, dolaylı tümleç, nesne bulunabilir, ama yüklem tektir. Bir söz dizisi içindeki yüklem sayısı cümle sayısını gösterir.

Örnek:

“Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,

Bir dakika araba yerinde durakladı.”

“Yol onun, varlık onun,

Gerisi hep angarya.”

Yüklemdeki kelime sayısı

Yüklem tek kelimeden oluşabileceği gibi bir kelime grubu da olabilir.

Örnek:

Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir / bu.

Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir / bu.

Dönülmez akşamın ufkundayız.

Güzel yüzü, geniş bir gülümseyişle / ışıl ışıldı.

Eksiltili cümle (Yüklemsiz cümle) nedir?

Yüklemi söylenmeyen cümlelere eksiltili (kesik) cümle denir. Yüklemin söylenmemiş olması cümlenin anlamında eksiklik meydana getirmez. Dinleyici ya da okuyucu cümlenin söylenmemiş kısmını ya kendisi tamamlar ya da zaten bilinmektedir.

Sözlükte yüklem ne anlama gelmektedir ?

1- Tümcede oluş, iş ve hareket bildiren sözcük ya da sözcük grubu, haber.

2- Bir konu için olumlanan ya da yadsınan şey.

Özne-yüklem uyumu

Özne-yüklem uyumu; Türkçe bir cümlede özne ve yüklemin şahıs (kişi), tekillik-çoğulluk ve olumluluk-olumsuzluk yönünden uyumlu olmalarıdır. Özne-yüklem uyumsuzluğu, anlam karmaşasına veya gramer açısından bozukluklara neden olur.

Şahıs yönünden

Dilbilgisi kurallarına uygun bir cümlede özne ve yüklemin şahıs yönünden uyumlu olması gerekir. Bu durum yüklemin, özneye ait şahıs eklerini alması anlamına gelir. Türkçedeki şahıs ekleri -m-im-n-in-sin-k-iz-niz-iniz, –siniz-ler ve -sinler’dir. Bunlar büyük ve küçük ünlü uyumlarına uyacak şekilde değişiklik gösterirler:

  • (Ben) yarın Ankara’ya gideceğim. (1. tekil şahıs)
  • Sen neden onlarla gitmiyorsun? (2. tekil şahıs)
  • Ahmet benim en iyi arkadaşım(dır). (3. tekil şahıs. -dır ek-fiildir.)
  • Biz buraların en eski sakinlerindeniz. (1. çoğul şahıs)
  • Siz lütfen dışarıda bekleyin(iz). (2. çoğul şahıs)
  • Öğrenciler odalarına yerleştiler. (3. çoğul şahıs)

Tekillik-çoğulluk yönünden

Türkçede bir cümlenin öznesi tekil ise yüklemi de tekil, çoğul ise yüklemi de çoğul olur.[1] Ancak bu kural her zaman aranmaz.[2] Teklik-çokluk uyumu çoğul ekleri ve 3. çoğul şahıs eki ile sağlanır.

  • Elma yere yuvarlandı . (tekil-tekil)
  • Öğrenciler ödevlerini teslim ettiler. (çoğul-çoğul)

Tekillik-çoğulluk uyumu her cümlede bulunmaz. Örneğin öznesi hayvanlar, bitkiler, soyut kavramlar gibi “insan olmayan” cümlelerde yüklem “genellikle” tekildir:

  • Sarı, turuncu yapraklar bahçeyi kaplamıştı.
  • Yüklemine göre cümleler ikiye ayrılır.
  • Komşunun kedileri bahçede oynuyordu.
  • Sınav sonuçları elimize ulaştı.

Ancak edebî sanatların kullanıldığı cümlelerde yüklem “genellikle” çoğul olur:

  • Erik ağaçları baharın geldiğini müjdeliyorlar.

Özneyi oluşturan varlıkların adedi belirtilmişse yüklem “genellikle” tekil olur:

  • Toplantıya sadece on bir delege katıldı.
  • Bu sabah iki kişi seni sordu.

Cümledeki eylem “toplu halde” yapılmışsa yüklem “genellikle” tekil olur:

  • İşçiler çalışma koşulları nedeniyle grev yaptı.
  • Askerler karargah binasının önünde toplandı.

Ancak eylem şahıslar tarafından “teker teker” yapılmışsa yüklem “genellikle” çoğul olur:

  • Öğrenciler ayakkabılarını boyuyorlardı.

Özne belgisiz zamir olduğunda yüklem “genellikle” tekil olur:

  • Çoğu, adımı dahi duymamıştı.
  • Herkes dışarıda toplansın.
  • Kimse ödevini yapmamış.

Olumluluk-olumsuzluk yönünden

Türkçede özne olarak kullanılan bazı sözcükler sürekli olarak olumlu, bazı sözcükler ise sürekli olarak olumsuz anlam taşırlar. Bu nedenle olumlu bir özne ile olumsuz bir yüklem veya tam tersi kullanıldığında ortaya anlam karmaşası çıkabilir ve cümle gramer açısından hatalı hâle gelir.

  • Herkes törene katıldı.
  • Törene kimse katılmadı.
  • Hiçbir şeyde gözüm yok.
  • Gösteriye ne annem ne de babam gelebildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT