Anne sevgisi ile ilgili yazılar?

Soru CevapKategori: EdebiyatAnne sevgisi ile ilgili yazılar?
Anonymous sordu 8 yıl önce
1 Cevap
313 Staff cevapladı 8 yıl önce

Anne sevgisi ve anneler ile ilgili yazıları aşağıda sizler için derledik. Anneler ile ilgili bu kompozisyon niteliğindeki yazıları işinizi fazlasıyla görecektir.

Anne Sevgisi 1

Doğan her bebeğin, koruyucu bir meleğinin olduğu ve bu meleğin adının ”Anne” olduğu söylenir. Gerçekten de öyle değil mi? Bu hayatta, annelerimizden daha koruyucu, daha vefakar, daha merhametli kimse var mıdır? Bizim mutluluğumuz için kendi mutluluğundan feragat eden, bizim üzüntümüzle daha çok üzülen, bizim için sürekli daha iyisini isteyen ve bunun için emek sarf eden başka biri?

Allah’ın insanlara bahşettiği en güzel varlıklardan biri annedir aslında. Hele ki çocukluğumuzda, onun değeri bambaşkadır yanımızda, Onsuz bir dünya düşünemez, böyle bir dünya düşünecek olsak bile, gözlerimizden akan yaşlara mani olamayız. Üzüntümüzde, kederimizde aklımıza gelen ilk kişi odur. Hatta enteresandır ki yaptığımız kötü bir yaramazlıktan dolayı annemizden aldığımız bir ceza sonucunda ağlarken bile ”Anne, anne” diye ağlarız. Yani zaten bize ceza veren kişiye aynı zamanda sığınmaya çalışırız. Çünkü biliriz ki en emin, en sağlam kalemiz odur. Ancak maalesef, insanoğlu çoğu kez vefasızdır. Kendisi için saçını süpürge etmiş o biricik varlığın kıymetini bilmez. Annesinin, hamileliğinde, bebekliğinde ve çocukluğunda neler çektiğini, nelerden vaz geçtiğini düşünmez. Büyüyünce kuş misali yuvadan uçar ve onu büyütüp yetiştiren annesini pek de önemsemez. Ancak ne kadar bencil, ne kadar ilgisiz bir evlat olursa olsun, annesini kaybettiği zaman içi sızlamayacak insan da yoktur. Annelik ve anne sevgisi, insanın kalbinin ta derinliklerine işlemiştir çünkü.

Peygamber Efendimizin, cenneti ayağının altına serdiği annelerimizin kıymetini bilmeli, bu dünyada yaşadıkça onları ihmal etmemeli, gönüllerini kırmamalı, halini hatırını sık sık sorup öğrenmeliyiz. Zamanında bizim için verdikleri emeklerin, az da olsa karşılığını vermeliyiz.

Anne Sevgisi 2

Daha annemizin karnında iken hissederiz ilk güven duygusunu ve sevgiyi. Doğduktan sonra annemizin sevgi dolu kollarında buluruz kendimizi. Bu sevgi ne kıymetli ve ne güzel bir sevgidir. Anne sevgisi bir başkadır. Bu karşılıksız ve saf sevgi en üstün değerler arasındadır.

Annelerimiz bizlerin iyiliği için çabalar durur. Bizleri o kadar severler ki bizleri bir an bile yalnız bırakmak istemezler ve zarar görmemizi istemezler. Doğduğumuz günden itibaren gözlerimize sevgi ile bakarlar. Anneler, çocuklarına sevgilerini gösterirler, onların iyiliğini ve başarılı olmalarını isterler. Çocuklar da kendilerini böylesine seven annelerine aynı şekilde sevgisini göstermektedir. Annesini çok seven insanlar onları üzmez ve onların her dediklerinin kendisinin iyiliği için olduğunu bilir. Bu karşılıklı sevgi ve koruma içgüdüsü bir ömür boyu devam eder.

Anne Sevgisi 3

Hayat başıma papatyalarla işlenmiş bir taç taktı… Papatyaların her birinde sevgi var, emek var, şefkat ve süt kokusu var…

Anne, bu tacın adı. Papatyalarla süslü, gülücüklerle birbirine tutunmuş, kollayan, koruyan en kıymetli hazine; anne…

Ben ilk doğduğumda kim bilir benim için neler hayal ettin? Önce pembe elbise mi giydirecektin, yoksa kırmızı mı? Kimler beni görmeye geldiğinde önce maşallah demelerini isteyecektin? Acaba verdiğin sütle doyacak mıydım, yoksa istemeden de olsa ağlatacak mıydın beni?

Mutluydun. Artık üç kişi olmuştuk şu koca dünyada. Benimle birlikte aile kavramı tamamlanmış oldu, neşe getirdim dünyana. Gündüzlerin benimdi de, gecelerinden de rüyalarını çaldım. Neydi artık senin için en önemlisi? Anne olmuştun artık. En kıymetli, en yüce sıfat… Daha da olgundun artık. Başına kötü bir şey geldiğinde sadece kendini değil, yavrunu da düşünecektin bundan sonra.

Hayattım ben anne. Hava, su, kaderin çizgisi, gözlerinin feriydim… Zamanı hiç durduramadık. Bir yandan, hadi büyü artık be yavrum derken, yüreğinin diğer yarısı hep çocuk kalayım istemedi mi? Kelimeleri hep yarım söylesem, her anne dediğimde dünyalar senin olsa, hep böyle masum kalsa, hayat onu incitmese, demedin mi?

Çocukluğum sadece o rengi atmış fotoğraflarda kaldı artık. Bakıp bakıp, aman ne de tatlıymış, dediğin, her hareketimi o küçük karelere sığdırmaya çalıştığın fotoğraflarda kaldı çocukluğum… Büyüdüm ben anne.

Zaman neye inat bu kadar hızlı ilerliyor ki? Alıp veremediği ne bizimle? Hayatı görür gibiyim artık önümde. Gözlerimi dört açmam gerekiyor, düşmemek, savrulmamak için. Bazen düşsem ne olur, diyorum; ben zaten en büyük güzelliği senden görmüşüm, hayat senin kollarında başlamış ya, başladığım yere geri dönerim, diyorum, kollarına, dizlerine…

Aklıma en kötüsü de gelmiyor değil. Ya sen olmasan? O zaman dünya yıkılmış, ben olmamışım çok mu? Sen yoksan anne; hayat ne olur, gülümsemek ne demek, bilebilir miyim o zaman? Benim için acı olur hayatın diğer adı. Çırpınırım, kalkamam ayağa, hissedemem güneşi, göremem yıldızları…

Annem… İyi ki varsın. Zaman zaman dünyanın en kötüsü bile ilan etsem seni, senden nefret ediyorum diye bağırıp seni yaralasam da bazen, iyi ki benim annemsin. Arkadaşım, sırdaşım, övünç kaynağım, akıl hocam. Bazen ne kadar da hoşuna gidiyor değil mi; senin yapma dediğin bir şeyi yaptığım, ardından da pişman olup, sen haklı çıktığında sana mahcup mahcup baktığımda. Dediklerin hep doğru çıkıyor anne. Evet, sen her şeyin en iyisini bilirsin…

Hani hep diyorum ya sana, çocuğum olduğunda bunların hiç birini yapmayacağım, onun istediği her şeyi alacağım, istediği yere göndereceğim; diye. Yalan anne. Ben kardeşime bile karışırken, endişe ederken, kendi evladımı öyle bırakabilir miyim rahatça. Hepsi bir inat sadece. Nereden bileyim şimdi ben? Anne değilim ki. Düşünemem bir elma nasıl paylaştırılır dörde beşe. Anne olunca ben de anlarım herhalde.

Bugün senin günün hayatımın anlamı, yaşam kaynağım, gün ışığım… Bugün tüm kanatsız meleklerin günü. İyi ki sen varsın, iyi ki Ali’nin Ayşe’nin de anneleri var. Ellerimi tutardın minicikken ya… İşte şimdi o eller sana, seni anlatıyor. Sevgiyi, hayatı anlatıyor bu satırları yazarken. Sana teşekkür ediyor…

Başkası bir şey yerken ben hiç imrenerek bakmadım, en güzel oyuncakların hepsi bende de vardı. Yemeklerimi hiç soğuk yemedim, hastalanınca hep iyileşeceğimi bildim. Yorulduğumu fark ettiğimde hiç korkmadım, sırtımı sana yasladım, nefes aldım, dinlendim.

Seni seviyorum. Bana tüm kattıkların, öğrettiklerin, kazandırdıkların için… Yaşattıkların ve yaşatacakların için sonsuz teşekkürler. Anne dedim ya ben sana; en değerli hazine olsun, o da başımın üstüne taç olsun!

Anne Sevgisi 4

Mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü’dür. Anneler Günü evrensel bir gündür. Dünyada milyonlarca anne bugün çocukları tarafından sevgi ve saygı ile anılır.

Anneler Günü ülkemizde 1955 yılından bu yana kutlanıyor. Türk Kadınlar Birliği ülkemizde her yıl çocukları için büyük fedakarlığa katlanan annelerden birini yılın annesi seçer. Yılın annesinin kişiliğinde tüm annelere iyi dilekler sunulur.

Amerika’nın Filedelfiya eyaletinde 9 Mayıs 1966 günü Jarvis isimli bir kızın annesi öldü. Annesini çok seven Jarvis’in üzüntüsü aylarca sürdü. Hayatla kimsesi kalmayan Jarvis ölüm olayına bir türlü alışamadı. Yaşama küstü. Canlılığını, yaşama sevincini yitirdi. Yemedi, içmedi bir ara ölmeyi bile düşündü. Jarvis’in bu durumunu yakından izleyen komşusu Jarvis’le arkadaş oldu. Bir gün yaşlı komşu söyleşi sırasında Jarvis’e “İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur.” dedi. Bu iki cümle, Jarvis’i çok etkiledi. Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşündü. Ancak bu doğruyu bulmak Jarvis’in annesine olan sevgisini azaltmadı. Aradan geçen süre içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gitti. Yerine anne sevgisinin sıcaklığı geldi. Artık Jarvis annesini gözyaşları ile değil severek. anmaya başladı. Acıları azaldı. İçinde arı, duru bir sevgi oluştu.

Aradan bir yıl geçti. Bu süre içinde Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürdü. Jarvis’in annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve geldi. O gün Jarvis arkadaşlarına :

— Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti “Dünyada anne sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize olan sevgi borcumuzu ödeyelim.” dedi.

Arkadaşları Jarvis’in önerisini çok beğendiler. Birlikte hemen kentin Belediye Başkanına gittiler. Başkan onları dinledi. Öneriyi içtenlikle benimsedi. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatıldı. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.

Anneler günü ilk kez 1908 yılında kutlandı. Daha sonra bütün uygar ülkelerde kutlanmaya başlandı.

Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü gazetelerde annelerle ilgili yazılar, anılar, şiirler yayınlanır. Radyo ve televizyonda ana sevgisini konu eden konuşmalar yapılır. Türk Kadınlar Birliği’nin şubesi olan illerde yılın anneleri seçilir. Okullarımızda ayrıca Anneler Günü nedeniyle toplantılar düzenlenir. Bu toplantılarda okunan şiirler, söylenen türküler, şarkılar, annelere armağan edilir. Filimler gösterilir. Sergiler düzenlenir.

Anneler Gününde annemize bir demet kır çiçeği armağan ederek, bir güzel sözcükle yanağından öperek onu çok mutlu ederiz.

Sponsorlu Bağlantılar
Cevabınız

9 + 16 =

RenkliNOT