İnsanoğlu yaratıldığı günden beri hep birilerine, başka insanlara yardım ihtiyacında olmuştur.Tek başına yapabileceği işler sınırlıdır.Yardımlaşma özelliklerini bazı hayvanlarda bile görebiliriz.Bir işin birlikte yapılabilmesi toplu olarak yaşamayı da birlikte getirmiştir.

Yaşadığımız yüzyılda yardımlaşma duygusu ve olgusu bir hayli gelişmiş,özellikle sosyal paylaşım siteleri ve medyanın gücü ile dünyanın öbür ucundaki insanlara bile ulaşılabilir hale gelmiştir.İnsanlar çaresiz kaldıkları zaman başka insanlardan yardım isterler.Bunu her şekilde örneklendirebiliriz.Sosyal adalet düzgün işlemediği zaman bu adaleti insanlar kanunlara gerek kalmadan kendileri halletmeye çalışırlar.Vicdani ve dini duyguları yardım etmeye iter.Bu amaçla bir çok yardımlaşma ve dayanışma dernekleri kurulmuştur.Önemli olan insanların yardım istemeden,onların ihtiyaçlarını bilip ona göre o ihtiyaçlarını karşılamaktır.İslam dininde,İslamın 5 şartından biri olan Zekat vermek bu yardımlaşma ve dayanışma hareketinin en yaygın olanlarından biridir.Şayet herkes zekatını ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilirse o zaman sosyal adalet bir nebze olsa işlemeye başlar.

Dünyanın değişik yerlerinde ve değişik zamanlarında meydana gelen doğal afetler,depremler,seller yüzünden bir çok insan evsiz, barksız ve işsiz kalmaktadır.Hatta yiyecek ekmeğe bile ihtiyaç duyuyorlar.Uluslar arası yardım kuruluşları burada devreye girerek bu insanlara yardım ediyorlar.Bizde üstümüze düşen insani görevlerimizi yerine getirerek bu insanlara yardım ulaştırmaya çalışıyoruz.Unutmayalım ki bugün onların başına gelenler yarın da bizim başımıza gelebilir.İnsalar nasıl birlikte yaşamak zorundalar ise yardımlaşma ve dayanışmaya da mecburdurlar.

Yardımlaşma ve dayanışma olmaz ise insanlar birbirlerinin mallarını paralarını mülklerini zorla gasp ederke elde etmeye çalışırlar.Buda kaos,anarşi ve savaş getirir.Bu dünyanın her türlü nimetlerini olmayan insanlarla paylaşmak bizim hem vicdani hemde dini bir görevimizdir.

İnsanlar çevrelerinde bulanan insanlarla, dostlarıyla ve arkadaşlarıyla bir bütün içerisindedir. Doğamız gereği biz insanlar yalnız yaşayamayız ve toplumdaki diğer insanlarla devamlı etkileşim halinde olmak durumundayız. Karşılıklı bir şekilde diğer insanlarla her konuda alışveriş halinde oluruz.

Yardımlaşma da toplumumuzdaki insanların taşıması gereken güzel özellikler arasında yer alır.

Devamlı bir arada yaşayan insanlar yardımlaşma ile iç içe olursa daha mutlu ve daha huzurlu olurlar. Örneğin, zaman zaman komşularımızın yardımına biz koşarız, aynı şekilde onlarda yardıma ihtiyacımız olduğu zaman bize el uzatırlar. Onunla birlikte yapacağınız bir iş sizi daha mutlu kılacaktır. Komşuluk ilişkilerinin yaşanmadığı yerlerde insanlardan yardımı, saygıyı ve anlayışı bekleyemezsin

Gelişen ve gitgide ilerleyen teknoloji günümüzde insanları sanal bir dünya sürüklemeye başlamış ve sosyal ilişkileri gitgide zayıflatmıştır. İnsanlar artık yardımlaşmayı bırak yan komşularının isimlerini bile bilmemektedir. Fakat yardımlaşmanın hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük önem taşıdığını farkında bile değiller. Bunun bir nedeni olarak günlük hayatımızda yardıma ihtiyacı duyanlara yardım etmekten çekinmeyip onlara yardım eli uzatalım. Böylelikle çevremizi ve insanlarımızı daha hoşgörülü ve sağduyulu bir hale getirmek mümkündür.