Denetleyici ve düzenleyici sistemlerin uyumu nasıldır?

Soru CevapKategori: BiyolojiDenetleyici ve düzenleyici sistemlerin uyumu nasıldır?
Anonymous sordu 8 yıl önce
1 Cevap
313 Staff cevapladı 8 yıl önce

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemlerin Uyumu

Vücudumuzda gerçekleşen tüm olaylar denetleyici ve düzenleyici sistemlerin uyum içerisinde çalışması ile gerçekleşir. Biz farkında olmadan bu olaylar denetleyici ve düzenleyici sistemin uyumlu bir şekilde çalışması sayesinde gerçekleşmektedir.
Örneğin, uyuduğumuzda hala nefes almamız, heyecanlandığımızda kalbimizin hızla çarpması, göz kapaklarımızın bir tehlike karşısında anında kapanması, besinlerin sindirilmesi, kan şekerinin ayarlanması gibi birçok karmaşık olay vücudumuz tarafından hızla gerçekleştirilir.
Düzenli bir şekilde gerçekleşen bu vücut olaylarının bazı merkezler tarafından yönetildiğini düşünmek zor değildir.
Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler olarak bilinen bu sistemlerin görevi vücutta gerçekleşen olayları düzenlemektir.

Sinir Sistemi(Denetleyici Sistem)

Sinir Sistemi, diğer sistemlerin bir bütün içinde dengeli olarak çalışması ve birbiriyle olan ilişkilerini düzenler. Sinir Sistemi vücudumuzda; konuşmak, acıkmak, yürümek, yazı yazmak, koşmak gibi işlerin birbiriyle ilişkisini düzenler. Sinir Sisteminin bütün bu işleri yerine getirebilmesi için vücudumuzun her yerine ulaşması gerekir. Bu yüzden sinir sistemi vücudumuzu bir ağ gibi sarar. Sinir sistemi Merkezi ve Çevresel Sinir Sistemi olmak üzere ikiye ayrılır. Merkezi sinir sistemibeyin ve omuriliktir.

Merkezî Sinir Sistemi

Merkezî sinir sistemi, vücudumuza dağılan sinirlerin doğrudan ya da dolaylı olarak bağlı oldukları merkezdir. Vücudumuzun içinden ve dışından gelen bilgiler sinirler tarafından toplanarak merkezî sinir sisteminde değerlendirilir. Bu değerlendirmeyi sağlayan merkezî sinir sistemi organları, beyin ve omuriliktir.
Beyin: Kafatası kemikleri tarafından korunan beyin sinir sisteminin en karmaşık organıdır. Beyincik ve Omurilik Soğanı beynin bölümleridir.

Beyin;

  • Çok sayıda sinir hücresinden oluşur.
  • Vücudumuzun öğrenme, hafıza ve yönetim merkezidir.
  • Duyu organlarından gelen bilgileri değerlendirir ve cevap oluşturur.
  • Yaşamsal olayları düzenler.
  • Kan basıncını ayarlar.
  • Vücut sıcaklığını ayarlar.
  • Hormonların salgılanmasını kontrol eder.
  • Konuşma ve istemli hareketlerin gerçekleşmesini sağlar.
  • Susama ve acıkmayı kontrol eder.
  • Vücudun duruşunu düzenler.
  • Hayal kurma ve çağrışım gibi etkinlikleri kontrol eder.

Beyincik: Vücudun hareket ve denge merkezidir. Beynin arka alt kısmında yer alır ve üzeri girintili çıkıntılıdır.  Beyincik;

  • Vücudun dik durmasını sağlar.
  • Ayak kaslarındaki almaçlardan, kulaktaki yarım daire kanallarından ve gözdeki duyu hücrelerinden gelen bilgiler beyincikte toplanır. Beyincik bu bilgileri değerlendirerek kas hareketlerini düzenler ve vücudumuzun dengesini sağlar.
  • Ayrıca kol ve bacaklarımızdaki kasların birbiriyle uyumlu çalışmasında beyne yardım ederek hareketlerimizin dengeli olmasını sağlar.

Omurilik Soğanı: Beynin arkasında ve beyinciğin altında yer alan omurilik soğanı, omurilik ile beyin arasındaki sinirlerin geçtiği yerdir. Omurilik Soğanı;

  • Dolaşım, sindirim, solunum, boşaltım ve üreme gibi işlevlerden sorumlu iç organların yönetimini sağlayan merkezleri içerir.
  • Nefes alma, yutma, öksürme, çiğneme, hapşırma ve kusma gibi istemsiz davranışları kontrol eder.

Omurilik: Omur kemiklerinin üst üste gelmesiyle oluşan kanalda bulunur. Omuriliğin iki önemli görevi vardır. Birincisi, vücudun refleks davranışlarını kontrol etmek, diğeri de çevresel sinir sistemi ile beyin arasında bağlantı kurmaktır.

Refleks: Çevrede oluşan ve canlıyı etkileyen değişimlere neden olan tüm etkenler uyaran, bazı uyaranlara karşı vücudumuzun gösterdiği ani, hızlı, istemsiz tepkiler ise refleks olarak adlandırılır. İnsanda omurilik tarafından kontrol edilen reflekse mum alevine tutulan parmağın geri çekilmesi, diz kapağına vurulduğunda ayağın uzatılması, yüksek ışıkta göz bebeğinin küçülmesi ya da az ışıkta büyümesi gibi birçok davranış örnek olarak verilebilir.

Çevresel Sinir Sistemi

Çevresel sinir sistemini, beyin ve omuriliği vücudun diğer organlarına bağlayan sinirler oluşturur. Beyin, sinirler aracılığı ile baştaki duyu organları, kaslar ve iç salgı bezleri ile bağlantılıdır.
Sinir sisteminde görevli en küçük hücrelere nöron adı verilir. İnsanın sinir sisteminde vücudu bir ağ gibi saran yüz milyardan fazla sinir hücresi (nöron) bulunmaktadır. Bu sinir hücreleri sayesinde vücudumuzdaki en küçük değişiklik bile merkezî sinir sistemi tarafından bilinir.

Sinirlerimiz; beyin ve omuriliğimizden çıkarak deri, kas, diş ve kemiklerimizin içi dâhil olmak üzere vücudumuzun her yerine dağılır. Sinirlerimizi bir telefon santralindeki kablolara benzetebiliriz (Fotoğraf 1.6). Sinir hücrelerimiz, vücudumuzdaki ve çevredeki uyaranlar tarafından aldıkları uyarı mesajlarını beynimizdeki ilgili bölüme iletir. Beynimiz, gelen bilgiyi değerlendirerek cevap oluşturur ve bu cevabı gerekli yapı ve organlara yeniden sinirlerimiz aracılığı ile iletir. Böylece vücudumuzun farklı kısımları da düzenli ve birbiriyle uyum içerisinde çalışır. Sinirlerimizin bilgi taşıma özelliği sayesinde, çevremizde ve vücudumuzda meydana gelen değişimler hakkında bilgi ediniriz.

İç Salgı Bezleri (Düzenleyici Sistem)

Düzenleyici sistem, sinir sistemimiz ile birlikte çalışarak vücudumuzun doku ve organları arasındaki işleyişin düzenli çalışmasını sağlar. Düzenleyici sistem, denetleme ve düzenleme görevlerini özel bezlerden salgılanan hormon adını verdiğimiz özel salgıları üreterek yerine getirir. Düzenleyici sistem iç salgı bezlerinden oluşur. İç salgı bezlerinin salgıladığı hormonlar doğrudan kana geçer. Hormonlar doku ve organlara kan yolu ile ulaştırılır.

Sponsorlu Bağlantılar
Cevabınız

12 + 18 =

RenkliNOT