Nanoteknolojinin zararları nelerdir?

Soru CevapKategori: TeknolojiNanoteknolojinin zararları nelerdir?
Anonymous sordu 8 yıl önce
2 Cevap
313 Staff cevapladı 8 yıl önce
  • Kozmetikte kullanılan nanoteknoloji ürünler hem cilt hem de solunum yoluyla kana karışarak ciddi sağlık sorunları oluşturabiliyorlar.
  • Nanoteknolojiyle çalışan laboratuvarların atıkları çoğunlukla sulara, sular aracılığıyla toprağa, oradan da yiyeceklerimize taşınmakta. Bunlarda solunarak ya da yiyecek, içecek ve giyecek yoluyla gelip vücudumuza girmektedir.
  • Yiyecek ve vitamin haplarıyla milyarlarca sentetik olarak elde edilmiş nanopartikülleri sindirim sistemimize almaktayız. Bu da sağlık için çok tehlikeli.
  • Yiyecekleri sakladığımız “polistiren” içeren kaplardan yiyeceklere karışan nanopartiküller bağırsak hücrelerine gittiğinde kısa sürede bağırsaktaki hücrelerin demir emilim yeteneğini köreltiyor.
    Uzun süreli etkide ise hücrelerin yapılarını tamamen geri dönüşümsüz şekilde değiştiriyor. Böylece kişilerde demir eksikliğine bağlı sağlık problemleri baş gösteriyor.
  • Kadınlar ruj kullanmaya başladıkları dönemden itibaren gerek rujlarını yalayarak gerekse dudak cildinden direkt olarak ciddi bir oranda kurşuna maruz kalıyorlar. Kurşun vücuttan atılamayan, birikim yapan bir kimyasal. Dolayısıyla negatif etkisi ancak belli bir yaşa gelindikten sonra gözlenebiliyor. Hele kadın hamilelik döneminde ruj kullanıyorsa etkisi daha da büyük. Çünkü kan dolaşımıyla geçtiği bebeğe ciddi nörolojik, immünolojik ve endokrinolojik zararlar verebiliyor.
Sponsorlu Bağlantılar
313 Staff cevapladı 8 yıl önce

Nanoteknolojinin zararları

1) Dizel makinelerde, güç fabrikalarında ve ateşli makinelerde kullanılan, ultra küçük zerreler,insanların akciğerlerinde, büyük hasara neden olabilirler. İçlerinde metal ve hidrokarbonbarındırmaktadırlar.

2) Nano-zerreler, mikroskobik boyutlarda oldukları için, deriden vücuda, oradan ciğerlere ve sindirim sistemine kolayca ulaşabilirler. Bu da, hücreye zarar veren özgür radikallerin üremesine neden olabilir.

3) İnsan vücudu, temas ettiği doğal her maddeye toleranslıdır. Fakat zehir içeren hiçbir maddeye bağışıklığı yoktur.

4) Gözle görülebilen öldürücü atıklardan, yılda üç bin kişi ölmekte iken, tozdan küçük bu zerrelerin yüz binlerce insanın ölümüne neden olma riski üzerinde durulması gerekiyor. Kaldı ki, bu teknolojiyle gen transferi, enzim değişimi ve yüzeyler üzerinde lokal değişiklikler yapılması durumunda; risk, kontrol edilebilir düzeylerin de üzerinde olacaktır.

5) Nano atomlar, kendini temizleyen boya, cam ve yüzeyler olarak sanayinin nabzını tutmaya başlamıştır. Ayrıca nano-zerrelerden, kirli sulardaki zararlı bileşenleri zararsız hale dönüştüren mikro kapsüller imal edilmekte ve çevre tarafından tüm diğer yan etkileri göz ardı edilerek emilmeye bırakılmaktadır.

6) Bazı testler, bu teknolojinin verdiği zararları bilimsel çalışmalarla ortaya koymaktadır. Duke Üniversitesi’nden Eva Oberdorster’in, nano-atom zararları üzerine yaptığı bir çalışma buna örnektir. Oberdorster bir su tankını balıklarla doldurmuş, nano-atomların balıkların beyninde hasarlara neden olduğunu tespit etmiştir. Bu zararlar oksidatif zararlardır. Normalde beyindeki kan bariyerini, hiçbir zerre aşamamaktadır. Fakat nano-atomlar, sinir hücreleri aracılığı ile beyne sızabilmektedir. Bu örnekler çoğaltılabilir. Yine de nanoteknoloji araştırmacıları, teknolojinin potansiyel tehlikelerini tespit etmekte pasif kalmaktadırlar.

7) Nano materyallerin besin zincirine geçmesi halinde, insan bedenine alınan bu yiyeceklerin zararlarının da incelenme gereği ortaya çıkmıştır. Rice Üniversitesi’nin bilim adamları, nano-materyallerin, proteinler üzerindeki etkilerini incelemişlerdir. Protein, nano-materyal yüzeye bağlandığında, proteinin yapısının ve fonksiyonun değiştiği görülmüştür.

8) Kolorado Bilim Konferansı’nda, bir tuz zerresi üzerine monte edilebilecek bilgisayar projesi ve bunda başarılı olunduğu takdirde, gelecek adımın sinek büyüklüğündeki bir robot-böcek yapımı olduğu dünya basınına açıklanmış,  buluş büyük ilgiyle karşılanmıştır. Esasen, Hamam Böcekleri üzerine yerleştirilenmikro-makinelerin, gayet başarıyla kullanıldığı, bunların özellikle “casusluk faaliyetlerinde” kullanılabileceği ispatlanmıştır. İstihbarat-casusluk ve savaş teknolojilerinde nanoteknolojininkullanımı, ciddi potansiyel taşımaktadır ve bu alana devrim niteliğinde katkılarda bulunacaktır. Bu devrimden sonra, mucizevi sularla bize “hamam böceği” muamelesi yapılmayacağına kim garanti verebilir?

9) İnsan DNA’sını tamir eden nano-robotlar, hasar da verebilir. Kimyasal silahlar, nano-yapılarla yeniden ele alınabilir. Klonlamalar, üstün niteliklere sahip askerler ve robot beyinli insanlaryaratabilir.

Sponsorlu Bağlantılar
Cevabınız

5 + 20 =

RenkliNOT