Kategoriler
Kadın / Erkek Soru / Cevap

Mutlu Bir Evlilik İçin Erkek Neler Yapmalıdır?

Evlilik ve Mutluluk

Evlilik bir kadın ve bir erkeğin bir yaşamı paylaşmak için bir ortak yönde buluşarak anlaşmasıdır denebilir. Gerçi tanım duygulardan çok uzak oldu ama sonuçta gerçeklerde unutulmamalı. Evliliğin düzgün yürümesi için elbette her iki tarafa düşen görevler olduğu gibi kadın ve erkeğin yapmaları gereken kısımlarda vardır. Burada bir evliliğin mutlu bir beraberliğe dönmesi için erkeğin yapması gereken bazı davranışları sıralayacağız. Unutmayın ki burada verilen bilgiler kişiden kişiye farklıklar gösterebilir.

Sponsorlu Bağlantılar

evlilik, kadın, erkek

Güzellik ve kariyer yükselme gösterirken iyi aile mensubu olma, görgü, edep gibi özellikler arka sıralara düştü.Fakat gelin görün ki vitrin için yapılan evliliklerin hiç de sağlıklı olmadığını gittikçe artan boşanma oranları ortaya koyuyor.

Vitrini hoş çekmecesi boş evlilikler bitmeye mahkûm oluyor

Artık kadınların da erkeklerin de evlilik kriterleri değişti Eskiden önem ifade eden kanaatkârlık, efendilik, aile görgüsü ve fedakârlık gibi kavramlar çoktan demode oldu Güzellik, yakışıklılık, zenginlik, havalı olma ise günümüz evliliklerinin olmazsa olmazı haline geldi ‘Vitrin evlilikleri’ aldı başını gidiyor, fakat gelin görün ki vitrinde gayet güzel duran çiftler aynı evin içinde o ihtişamı sürdüremiyor Bu yüzden de boşanma oranları her geçen gün artıyorTabiri caizse kimse kimseye katlanmıyor, her zaman ‘daha iyisini bulurum’ fikri bir baloncuk şeklinde insanların zihninde varlığını sürdürüyor

Kadınlar ve erkekler için evlilikte iki önemli mevzu var: Biri güzellik, yakışıklılık ikincisi de itibarlı bir iş ‘Evine helalinden ekmek getirsin’ dönemi kapandı Filmlerin etkisinde kaldığımızdan mıdır nedir, herkes, en havalı mesleğin ve en havalı eşin peşinde Psikolog Mehtap Kayaoğlu, kadınların evde babalarını, amcalarını görmeyip sanki erkeklerin altyapısı birden değişmiş gibi filmlerden fırlamış bir erkek beklemelerinin hüsrana sebep olduğunu belirtiyor Kayaoğlu’na göre günümüz kadının eş adaylarından bekledikleri şunlar: Filmlerdeki gibi gibi romantik olacak, yemek, ütü, temizlik gibi şeyleri eşinden beklemeyecek, kayınvalidesiyle kendisini muhatap etmeyecek, karizma işlerle uğraşıp havalı görünecek, maddi olarak iyi imkanlar sağlayacak ama aynı zamanda evine de vakit ayıracak, tatillerde kendisini beş yıldızlı otellere götürecek Yani kadınlar romantik komedi filmlerinin başaktörü Hugh Grant gibi adamların peşinde Ancak gelin görün ki filmlerde dahi tek kadına yar olmayan, evliliğini sürdürmeyi başaramayan bu tip adamların gerçek hayatta başarılı bir evlilik sürdürmesi imkânsız gibi görünüyor

Ruhlar âleminde yaşamıyoruz, güzellik önemli!

Kadınlar seçimlerini böyle boş ‘roman-tizm’lerle yaparken erkeklerde durum farklı sanıyorsanız yanılıyorsunuz Zira günümüz erkeğinin de kriterleri bir önceki nesle göre oldukça değişmiş durumda Eskiden ‘insan evladı olsun, güzellik çirkinlik önemli değil’ diyen adamların yerini bugün Recep İvedik tarzında ‘ruhlar âleminde yaşamıyoruz, ruh güzelliği yetmez’ diyen adamlar almış durumda Kayaoğlu, eskinin prim yapan hanımefendi, şefkatli kadınları yerine artık dış görüntüsü mankenler kadar güzel, her daim süslenmekten taviz vermeyen, hareketli kadınların tercih edildiğini söylüyor Tabii kadının çalışması da olmazsa olmaz bir durum Birçok erkek, evleneceği kadının çalışacağı meslek grubunu da zihninde belirliyor Burada da mesleğin garantili olması ve getirdiği gelir ön plana çıkıyor Eskiden beri öğretmen bir kadınla evlenmek bir erkek için avantaj olarak görünüyordu Fakat artık öğretmen olmasının yanında KPSS kazanmış olması da aranıyor, bizden söylemesi!

Beklenen mutluluk gelmez oldu!

İnsanların evlilik kriterleri değişiyor, ama belli ki yeni kriterler her zaman beklenen mutluluğu da getirmiyorKayaoğlu’na göre insanlar ele güne karşı vitrin evliliklerini tercih ettikleri için işe yanılgıyla başlıyor Manken gibi bir kızla evlenen adam evin içine girince ondan yemek, ütü bekliyor, evi çekip çevirmesini, çocuklarına iyi bir anne olmasını talep ediyor Fakat başta tercih edilen bunları yapabilecek karakterde biri olmadığı için erkek beklediğiyle kalıyor Eski manken Arzu Yanardağ’ın eski eşinden boşandıktan sonra ‘Eşim benden oynadığım rollerdeki Arzu olmamı bekledi’ demesi de aslında insanların yanıldığı noktayı gösteriyor

Kadınlar için de durum farklı değil Romantik, havalı diye evlendikleri erkekler evin içine girince birden babaları, ağabeyleri gibi oluveriyor Hüsrana uğrayan kadın kendisini değiştirmeye çalışan eşine karşı çıkmaya ve ‘Ben buyum’ demeye başlıyor Sonuçta kimse kimsenin kahrını çekmiyor Psikoterapist Çağatay Öztürk on beş sene önce hayatımızda olmayan evlilik anlaşmasının gittikçe yaygınlaştığını söylüyor O böyle güvensiz ve her an bitecek diye başlayan evliliklerin artmasının gittikçe artan boşanma oranlarında etkisi olduğunun altını çiziyor

Kolaya kaçılmamalı eskiyi tamir etmeli

Çağatay Öztürk (Psikoterapist): Sağlıklı bireyler, sağlıklı toplumlar, sağlıklı ailelerle meydana geliyor Anne ve babanın bir arada olmadığı ortamda yetişen çocuklarda mutlaka bir şeyler eksik kalıyor Ama ne yazık ki gittikçe artan boşanma oranları yakında evlilik kurumunun da ortadan kalkacağını gösteriyor Evliliklere baktığımız zaman tamamen menfaatler göz önüne alınarak yapılıyor Eskilerin yaptığı evliliklerin uzun süreli olmasında, onlarda daha çok mantığın ön planda olmasının çok büyük etkisi var İlişkiler artık çok çabuk tüketiliyor, eskiden kaybetme duygusu bu kadar çok gelişmemişti Şimdi ‘hemen yeni birini bulurum’ anlayışı var Oysa eskiyi tamir etmek ve onu iyileştirmek her zaman daha sağlıklı bir durum Bütün dünyada evlilik kurumu gittikçe yıpranmaya başladı, ama insanın huzurlu olması ve mutlu olması açısından tek eşli olması önemli Bu yüzden kolaya kaçılmamalı ve evliliklere emek verilmeli

Evlilik işini evciliğe çevirdiler

Mehtap Kayaoğlu (Psikolog): İnsanlar evlenirken gerçekçi olmayan tercihler yapıyorlar, kendisini temsil etmeyen kriterleri baz alarak yol alıyorlar Bugün evliliklerin çabuk bitmesi de tamamen bununla ilgili Evlilik işini evciliğe çevirdiler Artık “olmazsa boşanırım” anlayışı da yaygınlaştığı için kimse evliliği büyük bir olay gibi görmüyor Bir kere evlenirken zor tercih etmeli, ilişkiye başladıktan sonra da zor terk etmeli Tam olarak ne istediğinizi bileceksiniz ve ona göre tercih yapacaksınız, diğer durumları eğer ana şeyler uyuyorsa göz ardı edeceksiniz Ama insanlar elâlem için seçilmiş koca ya da kadın alıyorlar Vitrine koyabilecekleri insan alıyorlar, çevrelerine lanse ederken onların birtakım özelliklerini sıralıyorlar, çok havalı bir sunum oluyor Ama aynı evin içine girince reklamını yaptıkları kişinin o özelliklerinin kendi hayatına hiç uygun olmadığını hissetmeye başlıyorlar Sonra boşanıyorlar, kimse kimsenin kahrını çekmiyor,

Mutlu Bir Evlilik İçin Erkeklere Tavsiyeler

Bir erkeğin fazla çaba harcamadan eşinden puan kazanması, onunla ilişkisini güzel bir şekilde devam ettirmesi ve evlilikteki sorunların yaşanmaması için bir takım küçük ama aslında çok büyük kurallara dikkat etmesi gerekir. Erkeklerin çoğu bu konularda birçok şeyi bilseler de, küçük şeylerin bir kadın için ne kadar önem taşıdığını fark etmediklerinden, bunları yapma sıkıntısına girmezler.

Bazı erkekler bir ilişkinin başlangıcında bunlara dikkat ettikten sonra bir daha yapmaz olurlar. Kadın sevildiğini bildiği sürece mutlu olur ve sever, erkek sürekli olarak eşine daha fazla sevgi, güven, kabul, onay ve teşvik vermelidir. Şimdi erkekler için çoğumuzun bildiği, mutlaka yapması gereken fakat genelde önemsemediği bazı noktalara değinmeye çalışalım:

1- Eve gelir gelmez selam vererek eşinizi bulun ve ona sarılın.

2- Ona günü hakkında, ne yaptığıyla ilgilendiğinizi gösteren belli sorular sorun.

3- Sizde gününüzün nasıl geçtiğini anlatın fakat kesinlikle üzücü olayları sinirli ve morali bozuk bir şekilde anlatmayın.

4- Kendinizi başkalarını dinlemeye ve onlara sorular sormaya alıştırın.

5- Hadislerde de buyrulduğu gibi hediye vermek sevgiyi çoğaltır, sizde mutlaka eşinize hediyeler alın. Özel günlerin dışında ara sıra sürpriz olarak da ona çiçek getirin.

6- Evinizde bir eksiklikle karşılaştığınızda yumuşak bir şekilde hatırlatın.

7- Eşinizin yanında asla başka kadınları överek konuşmayın ve başkalarının başarılarını onun yüzüne vurmayın.

8- Yakınlarına, akrabalarına özellikle anne ve babasına saygı gösterin, onların hatalarını eşinize mal etmeyin, onları sevdiğinizi gösterin ve bazen de eşinizden önce onları evinize davet edin.

9- Yakınlarıyla görüşmesini engellemeyin, ara sıra siz onları beraberce ziyaret etmeyi önerin.

10- İşten arayıp hatırını sorun, heyecan verici bir olayı paylaşın yâda ona, “seni seviyorum” deyin, eşinize her gün bunu söylemelisiniz. Hz. Resulullah (s.a.a) buyuruyor: bir kadına seni seviyorum dedin mi, bu asla onun aklından çıkmaz.

11- Hiçbir zaman aşağılamaya çalışmayın, özelliklede başkalarının yanında, erkeğin eşine karşı yapmış olduğu saygısızlık ve hakaretler evliliğin bütün güzelliklerini yok edecektir.

12- Onun yanında yakınlarınızla fısıldanmayın.

13- Onu sorunlarını çözmeye çalışmak yerine anlayış gösterin.

14- Eşinize çocuklarınızdan daha fazla önem verin. Çocuklara öncelikle ve en çok ona ilgi gösterdiğinizi belli edin.

15- Kendinizi hiçbir zaman eşinizden üstün görmeyin, ona saygı göstererek görüşlerine ehemmiyet verin. Evlilikte mutluluğun yolu “ben” ve “sen” kelimeleri yerine “biz” deyip, düşünmektedir.

16- Sinirlendiğinde ona anlayış gösterin, üzerine gitmeyin ve sakinleştirmeye çalışın.

17- Duyguları incindiğinde ona anlayış gösterin ve incindiğine üzülüyorum” deyin. Sonra susun, onun sizin anladığınızı hissetmesine fırsat verin.

18- Eğlencelerinizi tek başına veya sürekli başkalarıyla değil de eşiniz ve çocuklarınızla yapın. Misafirliğe gitme önerilerini yorgunluk veya iş bahaneleriyle ertelemeyin.

19- Eğer eşinizle aranızda ailevi, kültürel ve ekonomik yönden farklılıklar varsa bunu hiçbir zaman belli ettirmeyin ve de dile getirmeyin.

20- Görüşüne iltifat edin.

21- Başarmış olduğu işler ufakta olsa, yine de siz onu övün.

22- Eşinize her fırsatta ondan ne kadar güçlü olduğunuzu göstermeye çalışmayın.

23- Kendisi ve yakınları için yapmış olduğunuz harcamaları asla dile getirmeyin. Bırakın hiç haberi olmasın bile.

24- Eşinizi eve hapsetmeyin, kültürel ve toplumsal faaliyetlere katılma imkânını sağlayın veya en azından dışarı çıkarıp gezdirin.

25- Tüm gülüp eğlenmelerinizi iş yerinde ve arkadaşlarınızla harcayıp, arada bırakmayın. Evde eşinizin de sizin onunla gülüp eğlenmenize ihtiyacı var.

26- Ev işlerinde mutlaka ona yardım edin. Siz nasıl ki işte yoruluyorsunuz oda bir o kadar evde yorulmaktadır.

27- Özellikle çok yorgun ve hasta olduğu zamanlarda yemeği siz yapın, bulaşıkları yıkayın ve ev işlerini ona bırakmayın.

28- Geç kaldığınız zaman arayıp haber verin.

29- Ayrılırken onu öpün ve hoşça kal deyin.

30- Bu listeye içinden gelenleri eklemesini isteyin

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT