Kategoriler
Faydalı Bilgiler Kültür/Sanat

Ağıt Nedir?

Ağıt Nedir?

Üzücü bir hadise karşısında ağıt yakanlara şahit olmuşsunuzdur. Açıkçası pek hazzetmediğim, acıya daha da acı kattığını düşündüğüm bir ezgili sözler bütünüdür… Türklerde çok eskiye dayanan bu gelenek Anadolu’nun hemen her yerinde hakim. Ağıt hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz yazımızı okumanızı öneririz…

Sponsorlu Bağlantılar

Ağıt, genellikle bir ölüm’ün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türkü’südür. Doğal afet’ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denilmektedir. Ağıtın halk edebiyatındaki adı anonim, divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir.

Türkiye’de Ağıt Geleneği

Türklerde ağıt geleneği çok eskidir. Anadolu’nun hemen her yerinde söylenir. Ağıtlar yarı anonim folklor ürünleri arasında da sayılabilir. Türkçede 7, 8 ve 10 heceli ağıtlar yaygındır. En çok rastlanılanı 8 hecelilerdir. Gösteri bölümüyle tiyatro, söyleniş biçimiyle şiirseldir. Ağıtlar türkü ve destanla yakın ilişki içindedir. Erkeklerin söylediği ağıtlar varsa da ağıtları daha çok kadınlar söyler.

AĞIT: Ölen kişilerin iyi hallerini, meziyetlerini dile getirmek, kaybından dolayı duyulan üzüntüyü ifade etmek amacıyla yazılan, söylenen şiirlerdir.

Özellikleri

1. Dörtlüklerden oluşur.
2. Kafiyelenişi genelde mani ve koşmaya benzer. Yani; abab cccb, dddb, şeklindedir.
3. Anonimdir.
4. Hece vezniyle yazılır (söylenir).
5. Uzun veya kırık hava adı verilen ezgilerle söylenir.
6. Ağıt genelde ölen kişilerin ardından söylendiği gibi kaybedilen canlı cansız bir varlığın ardından da söylenebilir.
7. Ağıtlarda ölen kişinin ailede ve toplumda bıraktığı boşluk ve hatıraları, dostluğu, iyiliği, fazileti, cesareti, merhameti gibi konular işlenir.

Not: Edebiyatımızda ağıtın konu bakımından İslamiyet’ten önceki karşılığı sagu, Divan edebiyatında ise mersiyedir.

Örnekler

Telgrafın direkleri sayılmaz
Böyle civan teneşire koyulmaz
Benim yavrum baygın düşmüş ayılmaz
Ne deyip de ağlayayım bugün ben

Mezarımı yol üstüne kazsınlar
Üzerine al yeşili koysunlar
Gelen geçen nâ-muratmış desinler
Ne deyip de ağlayayım bugün ben

Telgrafın direkleri dört olur
Sen ağlama yüreğime dert olur
Böyle yerler baykuşlara yar olur
Ne deyip de ağlayayım bugün ben

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT