Kategoriler
Atasözleri ve Anlamları

Abdal İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

Ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez.

Anlayışı kıt, beceriksiz, yüzsüz ve yılışık, çıkarcı kimselere gereksiz yere yakınlık gösterilmemelidir. Yoksa bu yakınlığı kötüye kullanabilir. Yerli yersiz karşınıza çıkıp sizi rahatsız ve huzursuz edebilir. Bu gibi kimselerle kurulacak ilişkilerde dikkatli olunmalıdır.

Sponsorlu Bağlantılar

atasözü, deyim, edebiyat

Abdalın karnı doyduktan sonra, gözü yoldadır (papucundadır)

Abdal gezgin biri olduğu için, bir yere bağlanıp kalamaz. Bilir ki bir zaman sonra kalmasından sıkıntı duyulabilir. Bu nedenle gezmek ister.
Konukluğumuzu, karşımızdakine sıkıntı vermeden sonlandırmalıyız.

Abdal abdalın ne onduğunu ister, ne de bulduğunu

Abdallar gezgin kişilerdir. Gereksinimlerini zor elde ettikleri için birbirleriyle paylaşma olanakları yoktur.
Aynı konumdaki kişiler, eğer bencillerse birbirlerini çekemezler.

Abdal abdala çatmayınca, kasnak boyna geçmez

Burada abdal sözcüğü ” görgüsüz, kaba kişi” anlamında kullanılmıştır. Doğal olarak bunların kavgası çetin olur.
Neden olmadıkça uygunsuz durumlar ortaya çıkmaz.

Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke`de bulunur.

Abdal da hacı da inançlarının gerektirdiği yerde bulunurlar.
Herkes kendine uygun işte, yerde ve ortamda bulunmalıdırlar.
Hemen herkesin ilgi duyduğu bir alanı, kendine özgü bir işi vardır. İlgi duyduğu alan ya da iş neredeyse kişi de orada bulunur.

Abdalın dostluğu köy görünceye kadar.

Abdal gezgin olduğu için, gezdiği yerlerde gereksinimlerini karşılayacak kişilerle ilişki kurarlar.Doğal olarak bir süre sonra da o yerden ve kişiden ayrılıp, başka bir yere gider, başka kişilerle ilişki kurarlar.
İlişkilerinde kişisel çıkarlarını öne çıkaran kişilerle arkadaşlık yapılmamalıdır. Çünkü çıkarcı kişiler, isteklerine kavuştukları an, yanındakileri terk ederler. Dolayısıyla onlara güven olmaz.
Çıkarı için yakınlık gösterip dostluk kuran kimse, beklediği yararı elde ettikten, işini yürütecek başka yollar bulduktan sonra sizinle olan ilişkisini keser.

Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.

Abdal, bu sözdeki anlamıyla eğlenceyi seven, işsiz güçsüz kişidir. Çocukla aynı düşünce havasındadır. her ikisi de eğlenmeyi, günlerini gün etmeyi severler.
Kimi insanlar yaptıkları işten zevk duyarlar ve onu bırakmak istemezler; bu işi sürekli olarak, tekrar tekrar yapmaktan da hiç bıkkınlık duymazlar.
İş konusunda dayanıklı olmayan, üretmeyi sevmeyen kişiler, günlerini gün etmeyi, günlük yaşamayı severler.

Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır

Kimi görgüsüz ve eğitimsiz kimseler bir rastlantı sonucu lâyık olmadıkları önemli bir işin başına geçseler ya da bir mevki elde etseler, aptalca davranmaya, o yerin adamı gibi görünmeye ve böbürlenmeye başlarlar. Dahası, bunun kendi hakları olduğunu da ileri sürerler.
Abdalın atından daha değerli birşey yoktur. Ona binince rahatladığı için, kendini varlıklılarla eş değerde görür.
Yokluk içinde bulunan, aşağılık duygusunu yenememiş kişiler en değerli gördükleri şeyleriyle kendilerini göstermek isterler.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT