Son zamanlarda sık sık duyduğumuz ve sosyal medyada sık sık paylaşılan ve hatta seçimlerde kullanılan Dombıra türküsü herkesin milli duygularını harekete geçiren bir türküdür. Dombıra çalgısı ile çalınan bu türkünün milli duyguları harekete geçirmesinin altında Türklerin tarihine götürmesi ve türkünün hikayesinin de büyük rolü bulunuyor.
Şimdi Dombıra türküsünün hikayesini, dombıra çalgısını ve dombıra türküsünün orejinal ve Türkçe sözlerini sizlerle paylaşacağız.
Dombıra Efsanesinin Hikayesi
Dombranın oluşumuyla ilgili bir efsane şu şekildedir; Cengizhan’ın büyük oğlu Joşıhan ava çıkar. Yaralı ceylanın peşini kovalarken vefat eder. Oğlundan habersiz kalan Cengizhan onun öldüğünü sezerek “Kim bana bu acı haberi söylerse onun boğazına kurşun dökeceğim.” der. Cengizhan’ın sertliğinden korkan vezirleri haberi vermeye cesaret edemezler. Buna daha çok sinirlenen Cengizhan tüm kahrını, acısını halktan çıkarmaya başlar ve halka zulmeder. Bu kadar ağır eziyetin altında kalan halkını bu ıstıraplardan kurtarmak ümidiyle Kerbuğa-küyşi Hanın huzuruna gelir, bildiklerini gizlemeden anlatmasını ister.
Kerbuğa da bildiklerimi ben değil iki telim anlatsın der; “Aksak Ceylan” küyünü yazar ve dombırasıyla Cengizhan’a anlatır. Küyde Hanın katılığı, acımasızlığı, halkın çektiği ağır işkenceler, avcılık hayatı ve Joşıhan’ın ölümü anlatılır. Bunun hepsini çok iyi anlayan Cengizhan Kerbuğa’nın boğazına kurşun dökülmesini emreder. Fakat Kerbuğa acı gerçeklerin kendisi değil dombrasının ağzından çıktığını söyler. Böylece kurşun dombıranın gövdesine dökülür. Sıcak kurşuna dayanamayan dombıranın birkaç teli kopar, eskiden altı telli olan dombıra bugünkü iki telli hâlini alır.
Dombıra Çalgısı
Dombıra nadiren Türkiye’de, yaygın olarak Tataristan, Çin gibi Türklerin yaşadığı tüm ülkelerde ve en çok Özbekistan, Tacikistan,Kazakistan, Afganistan gibi orta asya ülkelerinde yaygın bulunan kadim bir telli çalgıdır. Tezeneli çalgılar grubuna dahildir. Dombıra orta asyanın diğer kadim telli çalgılarıyla ortak özelliklere sahiptir.
Farklı bölgeler arasında çeşitlilik gösterir. Telleri geleneksel olarak liflerden yapılsa da, modern dombıralarda genellikle naylon teller kullanılır.
Gövdesi ahşaptır. Türkistan’a ait dombıralarda perde bulunmaz. Tek parça odundan oyularak sapı ve gövdesi yapılır. Çalınırken genellikle gövdesine vurularak ritimler elde edilir. Aletin sırtında ses çıkması için küçük bir delik bulunur. Dışı vernikleme, cilalama gibi kaplamalar yapılmaz.
Arslanbek Sultanbekov tarafından Dombıra türküsünü seslendirmiştir.
Dombıra Orjinal Sözleri
Kara kıs avulumga kelgende
Kültüldegen kar yerge tüsgende
Dombıramdı alarman
Yürek sazım çalarman
Kaygırgandı eş aytbam
Dombıra sazım estgen ataylar
Manesine es bergen anaylar
Estgenine oy berip
Yüreklerge ses berip
Köz yastı kızganmaslar
Nogaydın kaygı sansız kününde
Batirler yuklamagan kününde
Yüreklerin kötergen
Sogıslarda küş bergen
Köptü körgen Dombıra…
Dombıra türküsünü Arslanbek Sultanbekov seslendirmiştir.
Dombıra Türkçe Sözleri
Kara kış köyüme gelende
Lapa lapa kar yere düşende
Dombıramı alırım
Yürek sazımı çalarım
Kaygılarımı hiç söylenmem.
Dombıra sazımı işiten babalar
Manasına kulak veren analar
İşittiğini akıl yorarak,
Yürekleri titreyerek
Göz yaşlarını esirgemezler.
Nogayların derdi sayısız, her gününde
Yiğitlerin uyumadığı günlerde
Yüreklerini cesaretlendiren
Savaşlarda güç veren
Görüp geçirmiş dombıra
Dombıra Video
Alternatif