Kategoriler
Soru / Cevap

Birinci Haçlı Seferi Ne Zaman Başladı ve Bitti

Sizden Gelen Soru:

1.haçlı seferi 1149 damı yoksa 1099 da mı bitti?

Cevap:

Haçlı Seferleri

Haçlı SeferleriHaçlı Savaşları ya da Haçlı Akınları, 1095-1270 arasında, Avrupalı Katolik Hıristiyanların, Papanın çesitli vaadleri ve talebi üzeri,Müslümanların elindeki Ortadoğu toprakları (Kutsal Topraklar) üzerinde askeri ve siyasi kontrol kurmak için düzenledikleri askeri akınlardır.

Sponsorlu Bağlantılar

Yaklaşık 2. yüzyıllık bu dönem içinde, değişik amaçlarla bazı akınlar da düzenlenmiştir. (Örneğin; Bizans’ın elindeki Konstantinopolis üzerine yapılan Dördüncü Haçlı Seferi, kuzey ve güney Avrupa’daki Katolik olmayan halklara karşı düzenlenen seferler vs.) Haçlı Seferleri ve savaşlarına bu adın verilmesi, doğuya yürüyen Hıristiyanların elbiselerine haç diktirmelerinden kaynaklanır.

Birinci Haçlı Seferi

Birinci Haçlı seferi 1095-1099 tarihleri arasında gerçekleşen tarihteki ilk haçlı seferidir. Katılan orduların miktarı ve sonuçları bakımından en önemli olan Haçlı seferidir.

Birinci Haçlı seferi diğer Haçlı seferleri gibi dalga dalga çoğunluğu dinsel heyecana kapılmış fakat önemli bir kısmı ise şahsı için macera ve avantaj arayan sürüler halindeki Avrupalı Hristiyanlar’ın o zaman Hıristiyan olan Avrupa üzerinden ve Balkanlardan yürüyerek, Müslümanarazilere girmeleri Anadolu’da Anadolu Selçuklu Devleti ve hükümdarı Kılıç Arslan elinde bulunan arazilere geçerek savaşıp Antakya’ya varmaları; bir büyük Antioch (Antakya) kuşatmasından sonra oradan Suriye ve Lübnan üzerinden sonra Filistin’e ve Kudüs’e varmaları ve 1099 yılında Kudüs kuşatması, ele geçirilmesi ve katliamı şeklinde gerçekleşmiştir.

Birinci Haçlı Seferi (1095-1099) katılan orduların miktarı ve sonuçları bakımından en önemli olan Haçlı Seferidir. Bu sefer 1095 yılında Clermont’da toplanan kilise konsiliinde Papa II. Urban (Urbanus) ve fanatik Keşiş Piyer (Pierre L’Ermit) tarafından teşvik edilmiştir. Bu sefer genellikle dalga dalga gelen bazıları sırf din aşkına savaşmayı gözüne alan çeşitli sınıftan halktan oluşan bir güruh halinde; diğerleri ise çok düzenli soylu kişiler tarafından profesyonel askerî birlik şeklinde komuta edilen ordularla gerçekleştirilmiştir.

Birinci Haçlı Seferi’nin genel olarak üç ana safhadan oluştuğu kabul edilir.

Bunlardan ilkine Halkın Haçlı Seferi denilmiştir ve daha çok din aşkina savaşmayi göz almişlardan oluşmuştu ve başlarında fanatik dindar Keşiş Piyer bulunmaktaydı. Bu grup Yalova civarında Selçuklu orduları tarafından yenilip imha edildi.

İkinci gruba Baronlarin Haçli Seferi adı verilebilir; çünkü Avrupa soyluları tarafından komuta edilmiş ve profesyonel ağır zırhlı şövelyelerle donanmıştı. Komutanları arasında Aşağı Loren’li Godfrey de Bouillon, kardeşi Boulogne’lu Baudouin, kuzeni Bourg’lu Baudouin, Normandi Dükü Robert, Norman Taranto’lu Boemondo ve kuzeni Tancred, Toulouse Kontu IV. Raymond St Gilles, Flandra Kontu II. Robert, Fransız kralının kardeşi Vermandois’lı Hugh gibi Fransa’nın, Burgundi’nin ve Güney İtalya’nın önemli soylulari bulunmaktaydı. Avrupa’nın belirtilen alanlarında bu ordular toplanmaktayken özellikle Almanya’da Yahudiler aleyhine bir büyük pogrom başlatıldı. Bu Haçlı orduları iaşe ve hayvan yemi bulmak için yolları yakınlarında bulunan yerleşkelere büyük zararlar vermeye başladılar. Örneğin Macaristan’da verdikleri zararlar dolayisiyla iktidardaki güçler bu Haçlı ordularına hucümlar yaptı. Bu Haçlı ordusu Bizans İmparatoru tarafından Balkanlarda iaşe satın almak için pazarlar, kamp alanı ve çoğu Türkçe konuşan Peçenek asıllı paralı askerlerden oluşan Bizans ordusu tarafından refakat sağlanarak kontrol edilmeye çalışıldı. Kafile kafile Konstantinopolis’e erişen bu grup Haçlı ordusunda bulunan soylu Haçlı komutanlar Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos’a sadakat yemini ettiler ve ellerine geçirecekleri eski Bizans topraklarini tekrar Bizans idaresine vereceklerine and içtiler. Bu Haçlı ordusu Bizans tarafindan Anadolu’ya geçirildi ve yanlarına Tatikios adlı bir Turk asıllı Bizans generali komutasinda bir Bizans refakat ve kılavuzluk ordusu verildi. Bu Haçlı ordusu mevcudu için çok değişik tahminler yapılmaktadır. İnanılır bir kaynağa göre 30.000 ile 70.000 arasinda askerden ve 30.000 asker olmayan kamp takipçisinden oluşan bu ordu 10 Nisan’da yürüyüşe başlayıp önceAnadolu Selçuklu Devleti başkenti İznik’i kuşatıp eline geçirdi ve bu şehri Bizans idaresine terk etti. Sonra 1 Temmuz’da Eskişehir yakınlarında Anadolu Selçuklu Sultani I. Kılıç Arslan ile Dorileon Muharebesi’ne girişti ve bu muharebeyi kazandı. Bundan sonra I. Kılıç Arslan Anadolu’dan geçen Haçlı ordusu ile hiç askeri çatışmaya girmeden onların Anadolu’dan ilerlemelerini izleme stratejisine uydu. Bu Haçlı ordusu Anadolu’da Uluborlu (Polybotus), Yalvaç (Antioch-Pisidia), Akşehir (Philomelium), Ladik (Laodicea), Konya (Iconium), Ereğli (Hereclea), Kemerhisar (Tyana), Niğde (Augustapolis), Kayseri (Mazacha), Kahramanmaraş (Marash) yoluyla Antakya’ya indi. Buradan “Boulogne’lu Baudouin” Urfa üzerine giderek buradaki yörel Ermeni kralının evlatlığı ilan edildi ve hemen sonra onu öldürüp ilk Haçlı devleti olan Edessa Kontluğu devletini kurdu. Haçlı ordusu Antakya kuşatmasına başladı ve kale içinden Firuz adlı bir kişinin ihaneti üzerine, sonunda Antakya dış kalesini ellerine geçirdiler. Hemen sonra Büyük Selçuklu Devleti Musul Atabeyi Kerboğa’nın büyük ordusunu Antakya önünde yendiler. Burada da bir Haçlı devleti olarak Antakya Prensliği devletini kurdular ve Norman Beomondo ilk Antakya Prensi oldu. Haçlı ordusu Antakya’dan güneye inerek Haziran 1099da Fatimi Devleti’nin elinde bulunan kutsal sehir saydıkları Kudüs kalesi önüne geldiler veKudüs Kuşatmasi’na başladılar. 15 Temmuz’da Kutsal Kudüs’u ellerine geçirip oradaki Müslüman ve Yahudilerin hepsini öldürdüler.

Orada da bir Haçlı devleti olarak Kudüs Krallığı devletini kurdular ve ilk Kudüs Kralı olarak Godfrey de Bouillon’u seçtiler.

Askalon Muharebesi’inde Fatimileri yenerek Filistin’e iyice yerleştiler.

Bundan bir yıl sonra da Trablus-Şam şehrini ellerine geçirerek Trablus Kontluğu kurdular.

Böylece bu çok başarılı olduğu kabul edilen Birinci Haçlı Seferi’nin Baronların Haçlı Seferi safhası 1100 yılında Anadolu güneyi, Suriye, Lübnan ve Filistin’de Frank asıllı hükümdarları olan dört Haçlı devletinin kurulmasına yol açmış oldu.

Birinci Haçlı Seferi’nin üçüncü safhasında ise Filistin’de yerleşen Frank Haçlı’larına destek sağlamak için 1101’de Avrupa’dan ek Haçlı seferleri yapıldı. Bu sefer İstanbul’dan birbiri arkasından yürüyüşe geçen üç değişik sefer ordusu halindeydi:

  • Mayıs 1101de Italya’dan Lombardlardan oluşan Îstanbul’a Milano Piskoposu Anselm idaresinde gelen ve Kudüs’ten İstanbul (Konstantinopolis)’e donmüş olan sefere deneyimli Raymond St Gilles komutası altına geçen 20.000 kişilik Haçlı ordusu beklenmedik bir şekilde Ankara’ya yöneldi; o şehri eline geçirip oradan Niksar’a doğru yöneldi. Ağustos’da Merzifonda Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan ve Danişmendoğlu ordusu ile yapılan bir muharebe sonucunda bu Haçlı ordusunun 4/5u imha edildi ve kadınlar ve çocuklar esir olarak Türklerin eline geçti.
  • Haziran sonunda Nevers Kontu Giyom’un komutasinda bulunan bir Fransiz Haçlı sefer ordusu Ankara, Konya üzerinden Ereğli’ye ilerlemeye başladı. Bu Haçlı ordusu çok geçmeden bu yolu takip etmenin bir hata olduğunu anladı; çünkü önceki Baronlar Haçlı seferi yol etrafına sanki kıran getirmişti ve bu ordu iaşe ve hayvan yemi bulamamaktan bitik bir hale düştü. Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan ve Danişmend Gazi süvari ordularıyla Merzifon’dan Ağustos sonunda gelip Ereğli’de hemen hücuma geçerek bu orduyu da hemen imha etmek imkânını buldular. Bu ordunun komutanı Nevers’li Giyom bir Türk asıllı bir Bizans askerinden (Türkopol) klavuz bularak Antakya’ya erişmeyi başardı.
  • Bu orduyu bir hafta zaman gecikmesiyle Akitanya’li Giyom idaresinde Fransizlar ve Baverya Dükü Wolf komutasina Almanlardan oluşan üçüncü bir Haçlı sefer ordusu takip etmekte idi. Bu Haçlı sefer ordusu askerleri ve asker olmayan kamp takipcileri de açlık ve özellikle susuzluktan tam harabe olarak yine Ereğli (Heraclea)’ya erişebildiler ve orada bulunduğunu gördükleri bir çaya kendilerin atıp susuzluklarini giderdiler.Ancak bu rezerv Selçuklular tarafından zehirlenmiş ve I. Kılıç Arslan ordusuyla pusuda beklemekteydi. Böylece bu üçüncü Haçlı sefer ordusu da, askerlerinin çoğu ölüp, yaşayanlar da esir alınıp, elimine edildi. Bu ordu komutanlari Akitenya’li Giyom ile Baverya Dükü Wolf şahsen Antakya’ya kaçabilmeyi başardı.

Bu 1101 tarihli ek Haçlı seferi öyle korkunç ve büyük bir fiasko sonuçlandı ki, bu seferin Avrupa dünyası tarafından tümüyle hemen hemen unutulmasına yol açmıştır.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT