Kategoriler
Soru / Cevap

Hiçbir sebebi yokken aniden aşırı sinirleniyorum, ne yapmalıyım?

Olur olmadık yere sinirlenmek, hiçbir şeye tahammül edememek, sürekli öfkelenmek ve intihara meyilli olmak gibi durumlar psikolojik rahatsızlıklar olarak değerlendirilir.

Sizden gelen soru: 

Merhaba. Ben Buse. Henüz 17 yaşındayım ve sürekli sinirleniyorum. Yatağımda uzanırken, müzik dinlerken yada ne bileyim bir şey görüyorum sinirleniyorum. Bir şey duyuyorum sinirleniyorum. Beni çağırdıkları zaman sinirleniyorum. Bizde bir papağan var onun konuşmasına da sinirleniyorum. Böyle her tüyünü tek tek yolmak geliyor içimden ama bir o kadar da seviyorum Jako’mu. Ayrıca uykusuzluk problemim de var. Bazen hiç yemek yiyesim yokken bazen kurt gibi acıkıyorum. Aniden canım sıkılıyor. Ses duymak istemiyorum hep sessizlik olacak bana. Yalnızlığı seviyorum. Pek arkadaşım yok zaten. Hiç bir şey yapmak istemiyor canım. Böyle aniden kalp çarpıntısı oluyor nefes nefese kalıyorum. Sonrada sinirleniyorum. Banyo yapacağım zaman küveti doldurup başımı da suya sokuyorum. Ağızımı burnumu tıkayıp bekliyorum ta ki dayanamayacak kadar sonra çıkıyorum. Çıkınca “Acaba çıkmasa mıydım?” sorusu hep kafamı kurcalıyor. Kimsye anlatamadığım şeyleri defterlere yazıp yazıp yakıyorum. Saçma saçma şeyler. Psikolojim çok bozuk ve intihara meyilli hep öylediğim, yazdığım ve yaptığım şeyler. Psikologa gitmeyi düşündüm çok. Ama iyi bir doktor yok ne yazık ki. İlaç verip gönderiyorlar sadece. Sizce bütün bu anlattıklarıma göre benim neyim var??

Sponsorlu Bağlantılar

Cevap: 

Merhaba Buse Hanım,

Anlattıklarınıza göre sinirlilik ve psikolojik bozukluklar yaşadığınız bir gerçek. Zaten bunun teşhisini kendinizde koymuşsunuz. Bunu kabullenmek de çok önemli bir husustur ve tedavide çok önemlidir.

Psikoloğa gitmeyi düşünüp iyi bir doktor olmadığı kanısına vararak doktora gitmemeniz ise yanlış bir yaklaşım. Eğer devlet hastanesindeki doktorlara güvenmiyorsanız özel hastaneleri tercih edebilirsiniz. Her insanın durumu aynı olmadığı için kulaktan dolma bilgilerle ilaç verip gönderiyorlar düşüncesi de yanlıştır.

Sizin durumunuzu özetlemek gerekirse sinirlilik durumu, tahammül edememe ve öfke duyguları üst düzeyde. Bütün bunlarda psikolojinizi kötü bir şekilde etkilemiş görülüyor.

Şimdi size bu saydığımız durumlar hakkında faydalı olabilecek bilgileri uzman açıklamasını aktaracağız. Yrd. Doç. Dr. Deniz Adnan ÇOBAN tarafından yapılan açıklamalar şöyle;

sinirlenmek

Tahammülsüzlük

“Tahammülüm azaldı. Çocukların seslerine tahammül edemiyorum”
“Sürekli odama kaçıyorum. Aslında uyumuyorum”
“Her şeyi erteliyorum”

“Tahammülsüzlükte, kişi öfkesini dışa vuramaz”

Tahammülsüzlükte,  kişi öfkesini dışa vuramaz.  Örneğin, banka sırasında, 2 saat beklenince tahammülsüzlüğün oluşması normaldir. Ancak, kişi kısa süreli beklemelerde tahammülsüzlük yaşıyorsa bu durumun değerlendirilmesi gerekir. Tahammülsüzlükte, kişi sıklıkla kaçınmacı tepkiler vererek öfkesini ifade etmeye çalışır.  Örneğin; çocuklar gürültü yapınca kişinin  evden dışarı çıkması (kuaföre, spor salonuna, günlere) veya  çocuğuna tahammül edemediği için uykuya kaçması buna örnektir.  Tahammülsüzlük nedeniyle yaşanan ertelemeler (kişinin işini ertelemesi, eşiyle iletişimini ertelemesi) ileride biriken öfke patlamalarına yol açabilir. Özellikle, ilişkilerde eşlerden birinin konuşmaması, geri çekilmesi, surat asması, diğerinin duygusal taleplerine karşılık vermemesi sonrasında diğer kişi de tahammülsüzlük oluşmaktadır. Bu süreç, sinirlilik ve öfke patlamalarına neden olabilir.

Sinirlilik

Sinirlilikte ise, öfke duygusu dışavurulmaktadır. Öfkenin dışavurulması, anlık bir çözüm sağlamaktadır. Kişi,  kendisi engellendiğinde veya engellenmiş durumda hissettiğinde bir tepki vermektedir. Bazı durumlarda ise, kişi böyle bir engellenmişlik olmasa bile eşi “Günün nasıl geçti?” diye sorduğunda, “Geçti işte” şeklinde tepkiler verebilir.

“Hemen hemen her şeye sinirlenenler ”

Bazı kişiler günlük yaşam içerisinde her şeye sinirlenirler. Ancak bu sinirlilik hallerinin farkında değildirler. Amaç, kişiye bu durumu fark ettirebilmektir. Bu durum, depresyon, kaygı bozukluğu ile ilişkili olabilir. Normal konuşmalarda bile sinirli tepkiler verebilirler. Örneğin; araba ile yolculuk esnasında kişi yanındakine “Hangi sokaktan döneyim?” diye sorar, diğeri ise “Nereden dönersen dön!” diye tepki gösterir. Bu sinirlilik hali, günlük stresle de ilgili olabilir. Ancak, süreklilik gösteriyorsa, hedefe uygun olmayan davranışların açığa çıkmasına neden olabilir.

“Ben böyle yaptım ama sen bilmiyorsun, o da bana böyle yaptı”

İnsanlar, öfkelerini diğerinin davranışları ile açıklayarak, rasyonalize etmeye çalışırlar.

Öfke

“Son günlerde herkesin kalbini kırıyorum.”
“Tahammülüm azaldı”
“Çocukları dövmeye başladım”
“Trafikte kendimi kaybediyorum, her an kavga edecek hale geliyorum”

“Beyindeki kimyasal sorun ve öfke ilişkisi”

Öfke,  istenmeyen bir durum karşısında yaşanan kızgınlıktır. İnsanların kızgınlık ve sinirlilik yaşaması bir noktaya kadar normaldir. Ancak sınırı aşan bir durum oluşmuşsa eskilerin tabiri ile fevrilik veya öfke kontrol bozukluğu söz konusudur. Fevrilik ya bir temel kişilik ve davranış sorununa ya da beyinde gelişmiş bir yapısal ya da işlevsel soruna işaret eder.

Sinirlilik ve öfke türü tepkiler genelde kişinin engellendiği veya engellenmiş durumda hissettiğinde verdiği tepkilerdir. Bazen kişi kendisine yöneltebiliyor, bazen de diğer insanlara yönelebiliyor. Örneğin; trafikte orta şeritte ve önünde yavaş giden bir araç olduğunda kişinin şoföre sinirlenmesi, eşi yemeği az tuzlu yaptı diye sinirlenmesi vb.

“Son zamanlarda öfkenizi kontrol edemiyorsanız depresyonun eşiğinde olabilirsiniz”

Kişi son günlerde öfkesini kontrol edemediğini söylüyorsa, depresyonun eşiğinde olabileceği düşünülebilir. Buna sebep genelde öfke kontrolünde de etkili olan serotonin hormonunun düşüklüğüdür. Yoğun çalışma hayatı, stresli iş ortamı, ailevi sorunlar, üst üste gelen hayal kırıklıkları ve sosyal hayatın kısıtlanması bu hormonun ve dolayısıyla öfke kontrolünün azalmasına sebep olabiliyor. Kişiler anlam veremedikleri bir şekilde öfke patlamaları ve akabinde büyük pişmanlıklar yaşarlar. Gelişmekte olan sinsi bir depresyonun ilk belirtisi olabilen bu durum yorgunluğa ya da yoğunluğa bağlanır. Dikkate alınmaz ise,  işten ayrılmalar, boşanmalar veya üst üste gelen başarısızlıklar kendini gösterir.

“Bazı erkekler dışarıda melek gibidir, evde terör estirir”

Öfkesini, rasyonalize eden kişi durumu mantığa büründürür. Örneğin; çiftlerden biri “Ben böyleyim, benim yapım bu.”, “Ben bir parlarım ama aslında melek gibiyimdir.” diyerek kendi sürecini normalleştirmeye çalışır.  Öfke patlamasının karşıdaki kişide etkisi çok olur. Her türlü ilişkiyi (eşler arasında da, patron çalışan ilişkisinde de, iş arkadaşları ile ilişkisinde de) bozabilir.

Kontrol edememe, abartılı çıkışlar ile karşılaşan, engellenen kişi öfkelenir. Örneğin; 20 yaşına gelmiş hala 8’de evde olması istenen ergen için bu durum bir engellenme durumu teşkil edebilir. Öfke patlaması yaşayıp ailesine karşı çıkabilir.

Çözüme ulaşamamakla birlikte öfke bir birikime neden olur. Tahammülsüzlük, sinirlilik, öfke patlaması kontrolsüz olarak çıkıyorsa bu durum sorgulanmalıdır. Haksızlığa uğradığında, öfke patlamasının yaşanması sorunun daha da büyümesine yol açacaktır. Öfke patlaması yaşayan kişi, haklı iken daha haksız bir duruma düşebilir.  Hem de mevzu çözülmemiş olur.

“Haksızlığa uğradım, bu başıma gelenleri hak etmedim”

Geçmişte haksızlığa uğrama durumları, illa haksızlığa uğramak zorunda değil, travmatik olayların hepsi öfke birikmesine yol açar. Kişi bunun farkında olmayabilir. Aile içinde fiziksel, duygusal şiddete maruz kalma, okulda yaşıtları tarafından alay edilme buna benzer birçok şey travmatik etki yarattığı için tahammül eşiğini düşürür. Tahammül eşiği düşen kişi farklı kişilere olaylara tepki verir. Yoğun şekilde öfke patlamaları yaşanıyorsa çocukluk dönemi cinsel, fiziksel, duygusal istismar söz konusu olur.

Anormal Öfkenin Altında Yatan Nedenler

Mükemmelliyetçilik:  Mükemmeliyetçi olan kişilerin beklenti düzeyleri yüksek olduğu için daha tahammülsüz ve sinirli olabiliyorlar. Kendi yüksek beklentileri doğrultusunda hareket ediyorlar. İşler istenildiği gibi gitmediğinde, en ufak sorun olduğunda demoralize olabiliyorlar. Bu kişiler hata yaptıklarında “Ben işe yaramaz adamım,  bir işi beceremedim” şeklindeki olumsuz otomatik düşünceler geliştirebiliyorlar. Bu düşünceler, kişinin kendisine yönelik öfke duygusunun artmasına neden olabiliyor.

Tezcanlılık: Hemen ve hızlı şekilde olmalı mantığıyla yaşayan kişiler çabuk sinirlenmeye meyillidir.

Antisosyal Kişilikler: Kurallara uymayan, insanlara zarar vermekten haz alan, halk arasında psikopat denilen kişilerde öfke davranışı hat safhadadır.

Sınır kişilikler: Reddedilmeye aşırı duyarlı, sürekli duygusal iniş çıkış yaşayan, sınır ötesi cinsel yaşantılar ve madde kullanımı gibi davranış problemleri olan kişilerde öfke patlamaları sık görülür. Kişiler bu öfke patlamaları anında vücudun farklı yerlerine jilet atmak veya sigara bastırmak suretiyle kendilerine zarar verir.

Epilepsi Hastaları: Psikiyatride “epileptik karakter” adını verdiğimiz ve sara benzeri beyin elektriksel bozuklukları sonrasında görülen bir davranış örüntüsü vardır. Bu kişiler sabırlarının zorlandığını veya haksızlığa uğradıkları zamanlarda “film koptu” diye tabir edilen durumu yaşar. Gözleri hiçbir şeyi görmez, karşısındakilere saldırabilir, eline geçen her şeyi fırlatabilir, yumruğuyla duvara vurarak kendisini yaralayabilir. Olay 1-2 dakikadan fazla sürmez. Kişi bu öfke deşarjından sonra sakinleşir. Hatta birçok kez uyumak ister. Olaydan sonra genellikle aşırı pişmanlık yaşanır. Ancak bu tür nöbetler kişinin elinde değildir. Beyinde oluşan elektiriksel bir kontağın sonucudur.

Depresyon: Bilindiği gibi depresyonda serotonin adı verilen maddenin eksikliği söz konusudur. Bu madde öfke kontrolünde de önemli rol oynar. O yüzden depresyonda ilk belirti öfke kontrolsüzlüğüdür. Durduk yere sinirleniyorum, herkesi kırıyorum, hiçbir şeye tahammül edemiyorum diye yakınmalarla gelir. Beynin ön bölgesini etkileyen tümörler, iltihabi hastalıklar, travma ve sara hastalığı öfke kontrolünü bozmaktadır. Bir kaza sonrası beyninin ön bölgesinde hasar oluşan kişilerde en sık gözlenen bulgu öfke patlamasıdır. İnsanlar genellikle bunu kişilik değişimi gibi düşünür. Ancak sebep öfke kontrolüyle ilgili bölgenin harap olmasıdır.

Neler Yapılmalı Nasıl Yaklaşılmalı?

Normalin dışında bir öfke sorunun varsa mutlaka bir psikiyatriste danışılmalıdır. Psikiyatrist beyin kimyasıyla ilgili bir sorun düşünürse ilaç tedavisi düzenler. Birçok kişi uygun ilaç tedavisinden sonra rahatlamaktadır. Ancak kişilik faktörlerine ve davranış sorunlarına bağlı bir durum varsa öfke kontrolüne yönelik etkin psikoterapi programları uygulanmalıdır.

Sponsorlu Bağlantılar

“Hiçbir sebebi yokken aniden aşırı sinirleniyorum, ne yapmalıyım?” için 5 yanıt

Selam ben Dolunay 16 yaşındayım. Aniden çok sinir geliyor nedensiz. Herşeyi kırıp dökesim var. Sinirlenince fena baş ağrısı geliyor. Yemek yemek istemiyorum bazende sinirlendiğim için erkek arkadaşıma soğuk davranıyorum oda böylece benden soğuyor. Saçlarımı yolasım geliyor. Bazen intihar bile etmek istiyorum ama başarısız oluyorum

sinirlendiğim zaman sinir eden kişiye şiddet uyguluyorum ama bu uzun sürmüyor 1, 2 dk sonra fark ediyorum ki gereksiz bi şeye sinirlenmişim bu sefer oturup ağlıyorum kendimden nefret ediyorum karşı tarafı üzdüm diye istemsizce yaptığımı söylemek isteyince karşı tarafla göz göze gelince tekrar sinirleniyorum ve olay başa sarıyor intahar etmek istiyorum ama ailemin üzülmesinden korkuyorum ve vaz geçiyorum 1 2 defa denedim ama başaramadım ne yapmam gerekiyor acaba

Merhaba ben Sevinç
Henüz 9 yaşındayken kötü bir hastalığa yakalandım (EPİLEPSİ) okula gidemedim 6 yıl derslerim kötü şimdi lise 3 sınıfım ve derslerim kötü hiç bir şeye odaklanamıyorum sürekli dalgın hayaller kuran kendi kendime kızıyorum sinirleniyorum olmadık bir anda yanlızlığı seviyorum okula çok gitmek isteyen biriyim okumayi çok istiyordum ama olmadı şimdi okula boş gittiğimi düşünüyorum hiçbir şey yapmadan çok kötü oluyorum hiç bor derse çalışamiyorum yazı yazınca kolun yanıyor ve dayanamayıp ağlıyorum bir ara iyi olmuştum doktor iyileştin dedi sonra evdeyken bir ara kötü oldum ve aileme söylemedim 7 ay sonra bir hocama danıştım ona söyledim böyle bir durum olduğunu ilk başta kızmıştı git aileme söyle dedi ama sonra o da alıştı hic bir şey yapmadım aileme söylemedim öylece devam etti hayatım hani biraz iyi olmuştum o zaman mutluydum çünkü inanmiştim iyileştigime yapacam dedim okuyacam sonra kötü olunca birden tüm hayellerim suye düştü çok kötü oldum hiç bir şeye inancım kalmadı herşeyden Vazgeçtim sonra saçma sapan şeyler yapıyordum defterlere sözler yazıp yirtiyor ağlıyordum can çok sıkılmıştı bu durumdan ölmek istiyordum bir iki kere intihar etmeyi demedim ama yapmadım annem için cunku annemi çok seviyorum bu durumdayken yaşamak istemiyorum hatta herşeyin hazır intihar ettiğim zaman bırakacağım not bile hazır intihar etmeye meilliyim bu intihar konusunu hoca konuştuğu ama hoca yapma hayat güzel desede artik hicbir şeye inanmıyorum. O yüzden oak istiyorum çok kotu birhaldeyim birden iyi oluyor birden ölmek istiyorum şaşırdım ne yapcagimi
Birde sadece bunları değil bir çok şey var yaşadığım yoksa ben çabuk pesedenlerden değilim savaştım hep ama olmadı
Piskiyatriye gitim ve hap verdi başka birşey değil

Durduk yerde sinirleniyorum. Derste arkadaşımın birisi soruyu bilemiyor veyahuta konuyu anlayamıyor ben sinir krizleri geçiriyorum.Ama sinirlenincede rahatlama hissediyorum. Yaşım daha 14. Ama hiç anlamayanlara tamahhülüm yok veya istediğim şey olmayınca sinir krizi geçirip kendime zarar veriyorum. İnsanlar beni çok bıktırıyor. Ve yaşım daha 14. sizce ne yapmalıyım tavsiyelerinizi bekliyorum…

Sinirli bi ruh hali beni sardı. Durduk yere her cumleye bagırıyorum. Bir seyi iki kere demeye tahammulum yok htta birilerinin yanlıs demesine bile hemn mudahale edip snrlniyrm ve birden drup pismn oluyrm uzunca susuyrum sen byle biri degilsn neden kıryrsn yapmmlısn dye bn cok degistim ofke kontrolumu kybettm oncden karsmadgm seylere bile karsrp beynmde elktrkler carpıyo neden boyle oldum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT