Kategoriler
Soru / Cevap

Monarşi ve Meşrutiyetin Benzer ve Farklı Yönleri Nelerdir?

Sizden gelen soru:

Monarşi ve meşrutiyetin benzer ve farklı yönleri?

Cevap:

Monarşi ve Meşrutiyetin Benzerlikleri ve Farklılıkları

Benzerlik olarak; iki yönetim biçiminde de hükümdarlık yani krallık vardır.Ayrıca Monarşide kral öldükten sonra herhangi bir seçim olmaz ve kralın yerine yine kendi soyundan birisi gelir. Monarşide bütün yetki ve görevler tek kişiye yani hükümdara ait ike Meşrutiyette hükümdarın yetkilerini ve kuralları meclis tarafından belirlenir ve kısıtlanır.

Sponsorlu Bağlantılar

Monarşide hükümdarlık görevi ömür boyu o kişiye aittir.Ancak Meşrutiyette böyle bir durum söz konusu değildir.

birlik, beraberlik

Monarşi

(Monarşi), bir devlet yönetiminde, devletin temel güç ve yetkilerinin tek kişide toplandığı yönetim biçimidir.

Monarşi, bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Saltanatın bir başka adıdır. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir, kağan, hakan gibi çeşitli adlar alabilir. Monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Hükümdar öldükten sonra onun soyundan biri gelir (oğlu, kardeşi gibi). Cumhuriyetlerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir. “Monarşi” sözcüğü dilimize Fransızca Monarchie kelimesinden gelir. Cezalandırma ve bağışlama yetkileri sadece hükümdarın elindedir. Otoritenin bir kralın veya bir imparatorun elinde olduğu yönetim türüdür.

Meşrutiyet

(Meşrutiyet), hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halkoyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimine denir.

Meşrutiyet veya Parlamenter Monarşi (İng: constitutional monarchy), hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halkoyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimine denir. Meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan yönetim biçimidir.

Birçok ülkede toplumsal ve siyasal gelişim, özellikle XVIII. yy. sonların­da, «meşrutî» adı verilen yeni bir tür monarşinin doğmasına yol açtı: buna göre hükümdarın yetkileri, yazılı bir anayasaile tanımlandı ve sınırlan­dı. Bu monarşi genellikle «parlamenter»dir ve demokrasiye pek yakındır: kral, devletin sim­gesi olarak kalır, ancak yürütme yet­kisini bir hükümete bırakır. Hükü­met de halk tarafından seçilmiş bir millet meclisinin kararlarına uymak zorundadır. Sözgelimi Hollanda, Danimarka, İngiltere, İspanya, İsveç ve Belçika’da durum böyledir.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT