Kategoriler
Soru / Cevap

Teknolojinin FEN’e Faydaları Nelerdir?

Sizden gelen soru:

Teknolojinin FEN’e faydaları nelerdir?

Cevap:

İnternette yaptığım araştırma sonucunda sorunuza cevap olabilecek güzel bir yazı buldum.Fenin ve teknolojinin hayatımızdaki önemini, teknolojinin fene katkılarını ve teknolojinin fen alanındaki kullanımlarını güzel bir şekilde örnekleyerek anlatıyor.

bilim, teknoloji

İşte o yazı…

Sürekli değişim ve gelişim içinde bulunan dünyayeniliklerin ve gelişmelerin farkında olan bu gelişmelere kendisinin nasıl katkı sağlayacağını düşünen ve bunu uygulamaya geçirebilen bireylere ihtiyaç duymaktadır. Günümüzde bireylerden bilgi tüketmekten çok bilgi üretmeleri beklenmektedir. Çağdaş dünyanın kabul ettiği birey bilgiyi yorumlayan sorgulayan ve zamanı gelince kullanabilenlerdir.

Sponsorlu Bağlantılar

Eğitimin yeni hedefi; bilgiyi nasıl ve nerede kullanacağını bilen kendi öğrenme yöntemlerini tanıyıp etkili bir biçimde kullanan ve yeni bilgiler üretmede önceki bilgilerinden yararlanan bir insan modeli yaratmaktır (Abbott 1999).

Geleneksel öğretim yöntemleri öğrenciye bilgiyi doğrudan doğruya aktarmacı bir yol izler. Bu da öğrencileri aktarılan bilgiyi ezberlemeye yöneltir. Ayrıca geleneksel yöntemler öğretilen konularla ilgili öğrencinin düşüncelerini ilgi ve yeteneklerini göz ardı eder. Öğrenciyi tanımayı onun ihtiyaçlarına cevap vermeyi dikkate almaz (Küçükahmet 2004).

Oysa;
Çocuk doğduğu andan itibaren çevresinde olan değişimleri fark eder ve kendince açıklamalar yapar. Çocuklar ne oldu? nasıl oldu? niçin oldu? bilmek isterler ve çevreleriyle ilgili merakları vardır. Uçurtma nasıl uçuyor gemiler nasıl yüzüyor gökkuşağı nasıl meydana geliyor uzayda insan nasıl yürüyor öğrenmek isterler. Oyuncakları söker onların nasıl çalıştığını araştırır anlamaya çalışırlar ve çalışırken saatler geçirirler incelemekten araştırmaktan yorulmazlar. Bir konuyu öğrendikçe o konuyla ilgili yeni sorular sorarlar (Gürdal 1992).

Çocukluktan başlayarak gelen fene karşı merak fen konularının öğrencilere bilimsel bilgiyi günlük hayattaki yaşantısında uygulamasına fırsat vermek ve öğrendiklerini zihninde yapılandırarak daha kalıcı bir öğrenmeye zemin hazırlayarak etkili bir yöntemle öğretilmesi gereksinimini doğurmuştur. Bunu temel alan bir öğretme yöntemi olan Öğrenme Döngüsü Modelinin fen derslerinde özellikle laboratuar çalışmalarında uygulanması etkili bir öğrenme gerçekleştirmek için öğrencilere faydalı olacaktır.

Piagetin öğrenme kuramına dayanan yöntemlerden biri olan Öğrenme Döngüsü Modeli (L3) araştırmakavramları tanımlama ve kavramları uygulama olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır. Öğrenme halkasının bu üç aşaması Piaget (1970)in öğrenme teorisindeki özümleme (asimilasyon) yerleştirme (accomodation) ve uyum sağlama (adaptation) aşamalarına karşılık gelir.

Araştırma aşamasında öğrenciler ihtiyacı olan bilgiyi oluşturmak için meraklı bir şekilde araştırma yaparlar ve araştırma boyunca topladıkları bilgilerle kavramları inceleme ve incelenenleri yapmaya çalışmakla uğraşırlar (Abraham ve Renner 1986). Bu aşama Piagetin özümleme aşamasına karşılık gelir.

Kavramların tanımlanması aşamasında öğrenciler araştırma aşaması boyunca topladıkları bilgileri paylaşır ve tartışırlar. Öğrenciler araştırma aşamasında topladıkları bilgilerle problemin kökenini yeni kavramlara neden ihtiyaç olduğunu öğrenirler ve deneyim sahibi olurlar (Marek Eubanks ve Gallaher1990). Bu aşama Piagetin yerleştirme aşamasına karşılıktır.

Kavramları uygulama aşamasında ise öğrenci öğrendiği kavramları yeni durumlara uygular günlük tecrübeler kullanılarak öğrencilerin anlama ve hatırda kalma sürelerini uzatmalarına yardımcı olunur (Marek ve Cavallo 1997 Akt: Scolavino 2002). Bu aşama Piagetin uyarlama aşamasına karşılık gelmektedir.
Atkins ve Karplusun 1960lı yılların başında Fen Öğretim Programı çalışmalarını geliştirirken oluşturdukları öğrenme döngüsü (learning cycle) yıllar boyunca fen bilgisi öğretiminin uygulamalarında yer almıştır. Öğrenme döngüsü modeli ile ilgili yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde; çalışmaların özellikle fen bilimleri ve matematik alanlarında yoğunlaştığı görülmektedir. Sosyal bilimlerde yapılan çalışmalar daha azdır. Burada özellikle fizikle ilgili yapılan bazı çalışmalar yer almaktadır. Bu çalışmalar; Stephan Dyche ve Beiswenger (1988) yüzme batma; Klindienst (1993) Elektrik; Saunders ve Stringham (1998) yalıtkanlar; Beisenherz Dantonio & Richardson (2001) Bernoulli prensipleri; Nuhoğlu (2004) elektrik ve manyetizmaşeklinde özetlenebilir.

Yapılan bu araştırmalar Öğrenme Döngüsü Modelinin; aşağıdaki özelliklerini vurgulamaktadır.

Öğrenme Döngüsü;
* Öğretmen adaylarının araştırma keşfetme sorgulama ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmelerine fırsat tanır.
* Öğretmen adaylarının araştırma ve sorgulama yoluyla yeni kavramları zihninde önceden yer edinen bilgilerle bağdaştırıp yeni durumlara uygulamasını sağlar.
* Öğretmen adaylarının fen kavramlarını anlamlandırma ve zihinlerinde yapılandırmaları için çevrelerine meraklı gözlerle bakarak çevresinde gerçekleşen olayları fen kavramlarıyla ilişkilendirmeye ve bunu da sınıf ortamına taşımayı öğretir.
Özetlemek gerekirse; Öğrenme Döngüsü fen kavramlarını zihinlerinde yapılandırmak suretiyle hayata aktarma noktasında araştırma keşfetme ve sorgulamayı içeren kalıcı ve aktif bir öğrenme ortamı sağlar.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT