Kategoriler
Soru / Cevap

Türkiye’de Okur Yazarlık Oranı Kaçtır?

Sizden Gelen Soru:

Türkiyede okur yazarlık oranı kaçtır?

 

Cevap:

2005 Eğitim Raporu

Osmanlı Devleti’nin yıkılıp yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasının ardından birçok alanda gerçekleştirilen inkılâptan birisi de Harf Devrimi’dir. Osmanlı İmparatorluğudönemi boyunca Türk diline uyarlanmış Arap harfleri kullanılıyordu. Fakat öğrenilmesinin zorluğu ve Türkçe’nin yapısına uymayan bir biçime sahip olması nedeniyle okuma yazma bilenlerin sayısı oldukça düşük, %9 idi. 1 Kasım 1928 tarihinde Atatürk ve arkadaşlarının çalışmaları sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Latin kökenli Yeni Türk Alfabesi kabul edildi. Halk bir gece de okuma yazma bilmez hâle gelmişti fakat en geç altı ay içinde yeni alfabenin, eskisinin yerini tamamen alması hedefleniyordu. Yeni harflerin kabulü ile Türk ülkesinde %0’dan başlayan okuryazarlık oranı hızla artmış ve hâlâ artmaktadır.

Sponsorlu Bağlantılar

Türkiye Cumhuriyeti’nde 2005 yılı itibarı ile okuryazarlık oranı %88.3’tür.Ülke geneldinde düzenlenen pek çok kampanya, belediye kurslarının açılması, kırsal kesimde kızların okula gönderme çalışmaları sayesinde bu oran her geçen yıl artmaktadır.

2008 UNESCO Eğitim Raporu

BM´nin Bilim, Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından hazırlanan yıllık eğitim raporunda, büyük eşitsizliklere karşın dünyada okula giden çocuk sayısında artış olduğu, ancak okuma yazma bilme oranının artırılması konusundaki çalışmaların hala yetersiz kaldığı bildirildi.

Türkiyemize geldiğimizde, yapılan saptamaya göre 5 milyon kişi okuma-yazma bilmiyor. Bunların 4.5 milyonu kadın, ötekiler erkek. Bunu genel nüfusa oranlarsak toplumumuzun yüzde 7.14 ü okuma-yazma bilmiyor. Başka bir deyişle okuma-yazma bilenlerimiz toplumun yüzde 92.9 unu oluşturuyor.

Dünyada okuma-yazma oranı en yüksek ülkeler şöyle sıralanıyor :

Avustralya 99,9
Avusturya 99,9
Belçika 99,9
Kanada 99,9
Çek Cumhuriyeti 99,9
Danimarka 99,9
Finlandiya 99,9
Fransa 99,9
Gürcistan 99,9
Almanya 99,9
İzlanda 99,9
İrlanda 99,9
Japonya 99,9
Lüksemburg 99,9
Hollanda 99,9
Yeni Zelanda 99,9
Norveç 99,9
İsveç 99,9
İsviçre 99,9
İngiltere 99,9

Türkiyenin de aralarında olduğu okuma-yazma bilme oranı yüzde 92 – 93 dolaylarında olan ülkelerin sıralaması da aşağıdaki gibidir :

Hong Kong 93,5
Venezuela 93,0
TÜRKİYE 92.9
Fiji 92,9
Brunei 92,7
Filipinler 92,6
Tayland 92,6

Bu arada, ABD de okuma-yazma bilenlerin oranı 97.0 olarak biliniyor.

Cumhuriyet’ in ilanı sırasında ülkemizde okuma-yazma oranı yüzde 15 dolayında idi. O sıralar daha çok Arap Alfabesi kullanıldığı göz önüne alındığında, bu koşullarda bile oranın ne kadar düşük olduğu görülmekte. Latin Alfabesinin kabulüyle okuma-yazma oranı hızla artmaya başlamıştır. Harf Devriminin başlıca amacı da buydu. Aradan geçen 88 yıldan sonra varılan nokta bir başarı gibi görünse de elde edilen yüzde 92.9 luk oran yeterli değildir. Başlıca hedef yukardaki ilk listedeki uluslar arasına girmektir.

Okuma-yazma konusunda geride kalınmasının çeşitli nedenleri vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz :

● Ekonomik durumda tekdüzelik (homojenite) olmaması. Zamanla zenginin daha zengin, fakirin daha fakir duruma gelmesi.
● Bazı yurt bölgelerini coğrafya ile iklim koşullarının zorlu olması. Buna ek olarak bu bölgeler üzerine, her yönden yönetimlerce gereği gibi eğilinmemesi.
● İktidara gelip memleketi yönetme durumunda olanların bu konudaki gevşeklikleri.
● Milli Eğitim politikalarının düzgün yürütülememesi. Daha doğrusu bu konuda belli bir programın yokluğu. Bu, ne yazık ki 0kuma-yazma ötesindeki eğitimde de etkili olmaktadır.
● Genelde halk arasında kız çocukların ikinci sınıf bireyler olarak algılanması.
● Bazı bölgelerde örf ile adetlerin kız çocukların okumasına karşı olması. Buna “töre” de deniyor. Ama yararını tartışmak gerekir!..
● Ana-babaların da eğitim düzeylerinin düşük olması.

2009-2010 Eğitim Raporu

Kadınlar için pozitif ayrımcılık maddelerinin getirildiği yasal düzenlemelere yer verilen Raporda, eğitim alanında kadınların durumunun ortaya koyuldu. Raporda, Türkiye nüfusunun yüzde 8’ini oluşturan okuma-yazma bilmeyenlerin büyük kısmını kadınların oluşturduğu belirtildi.

Okur-yazar oranı

“Yıllar içinde okuryazarlık oranı sürekli artmasına rağmen henüz hedeflenen noktaya ulaşılamadığı” vurgulanan raporda, halen 4 milyona yakın kadının okuma-yazma bilmediğine işaret edildi. Raporda, okuma yazma bilmeyenlerin 2,5 milyonunu 50 ve üzerindeki yaş grubunun oluşturduğu, 6-24 yaş grubunda ise okuma yazma bilmeyen 220 bin kadın bulunduğu ifade edildi.

Yaş faktörü dikkate alındığında toplumsal cinsiyet uçurumunun azaldığı belirtilen raporda, 2006 yılında, 15-24 yaş arası kadınların okumaz yazmazlık oranının yüzde 5.9 iken, bu yaş grubundaki erkeklerin okumaz yazmazlık oranının yüzde 1.6 olarak kaydedildiği vurgulandı. Genele bakıldığında, okuma yazma bilmeme oranının her 2 cinsiyet içinde “genç yaş gruplarından ileri yaş gruplarına”, “kentsel nüfustan kırsal nüfusa” ve “Batı bölgelerden Doğu bölgelerine” gidildiğinde, artış sergilediği, ancak, bu değişkenlerin her koşulda kadınlar üzerindeki etkisinin erkekler üzerindeki etkisinden daha büyük olduğu vurgulandı.

Eğitim seviyesi

İlkokul mezunu kadınların oranı ise erkeklerden fazla. Türkiye’deki ilkokul mezunu 18 milyon 523 bin 823 kişinin 9 milyon 586 bin 552’si kadın. Erkek ilkokul mezunları ise 8 milyon 937 bin 271. Ortaokulu bitiren 1 milyon 9 bin 764 kadın, 1 milyon 786 bin 153 erkek, lise ve dengi okullardan mezun olan 4 milyon 376 bin 541 kadın, 6 milyon 2 bin 688 erkek bulunuyor.

Yüksekokul veya fakülte mezunu 4 milyon 320 bin 813 kişinin bulunduğu nüfusun 1 milyon 786 bin 379’unu kadınlar, 2 milyon 534 bin 434’ünü erkekler oluşturuyor. Yüksek lisans mezunları arasında 112 bin 983 kadının, 166 bin 285 de erkeğin yer aldığı görülürken, doktora mezunlarının 34 bin 201’ini kadınlar, 61 bin 301’ini de erkekler teşkil ediyor.

Üst pozisyonlarda erkek egemenliği devam ediyor

İsteğe bağlı okul öncesi eğitimde 2009-2010 öğretim yılında 980 bin 654 çocuk bulunuyor. Bu çocukların 469 bin 527’sini (yüzde 47.9) kız çocukları oluşturuyor. Rakamlarına göre, 3-5 yaş grubu okullaşma oranı toplamda yüzde 26.9. Bu yaş grubunda kız çocuklarının yüzde 26.5’i, erkek çocukların ise yüzde 27.3 okullaşmış durumda. 4-5 yaş grubunda toplamda yüzde 38.5 olan okulöncesi oranı; kız çocukları için yüzde 37.9, erkek çocukları için ise yüzde 39.2 olarak gerçekleşti.

İlköğretim kademesinde toplam okullulaşma oranı son 10 yılda artış gösterdi. 1997-1998 öğretim yılında ilköğretim kademesi net okullaşma oranı toplamda yüzde 84.7 iken, erkek ve kız çocukları için bu oran sırasıyla yüzde 90.3 ve 79 olarak kaydedildi. 2009-2010 öğretim yılına gelindiğinde ise, net okullaşma oranı yüzde 98.17’ye yükseldi. Erkek ve kız çocukları için net okullulaşma oranı sırasıyla yüzde 98.47 ve 97.84 olarak gerçekleşti.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT