Kategoriler
Soru / Cevap

Uzayda yaşam var mı?

Sizden gelen soru:

* Uzayda yaşam var mı? *

Cevap:

Uzayda hayat ihtimali

Uzayda hayat var mı? Dünya dışında yaşam var mı? Başka gezegenlerde yaşam var mı? bu ve benzeri sorular son yüzyıl içerisinde sık sık sorulmaya başlandı. Bilim adamları da bu konu üzerinden büyük araştırmalar yapmaktalar. Ancak henüz uzayda yaşam olduğuna dair bir kanıt bulunmuş değil. Güneş sisteminde yer alan gezegenlerde hayat yok ancak milyarlarca yıldızın olduğu ve samanyollarının, galaksilerin bulunduğu uzayda yaşamın olmadığı bilinmiyor.

Şu ana kadar dünya dışında tespit edilmiş başka bir hayat bulunamadı. Ama bakabildiğimiz ve görebildiğimiz alan uzayın trilyonda biri bile değil. Sadece Samanyolu Galaksisi’nde 200 ila 400 milyar arasında yıldız bulunduğunu ve Samanyolu gibi milyarlarca galaksi bulunduğunu düşündüğümüzde oldukça küçük bir alanı görebildiğimiz anlaşılabilecektir.

Sponsorlu Bağlantılar

Son yıllarda yapılan keşiflerle artık uzak galaksilerin içeriklerini anlaşılmaya başlandı, güneş sistemi dışında gezegen keşifleri de hız kazandı. Uzayın birçok köşesinde hayatın yeşermesi için gerekli koşulların varlığı saptandı. Yapılan tahminlere göre sadece Samanyolu’nda Dünya benzeri milyarlarca gezegen mevcut. Bunlar içinde gerekli koşulların oluşması halinde hayatın ortaya çıkması olağan sonuç. Belki asıl sorulacak soru, hayatın insan benzeri zeki ve etrafını algılayabilen medeni uygarlıklar şeklinde evrimleşip evrimleşmeyeceği. Eğer bu soruya evet cevabı verirsek bizden daha gelişmiş uygarlıkların da olabileceğini düşünebiliriz.

uzay

Bu düşünce bizi eğer bizden daha gelişmiş uygarlıklar varsa neden biz onları göremiyoruz ya da onlar bizi göremiyor veya gelip dünyamızı kolonileştirmeye çalışmıyorlar gibi sorulara götürür. Bu sorulara verilecek neredeyse sonsuz sayıda cevap var:

– Dünyamız gelişmiş uygarlıklardan çok uzakta olabilir.
– Bizi tespit edecek kadar gelişememiş olabilirler.
– Bizimle iletişime geçmek için herhangi bir sebepleri olmayabilir.
– Bizim algılayabileceğimiz seviyenin üstünde farklı boyutlarda yaşıyor olabilirler.

Bu cevapları artırmak mümkün.

Baştaki soruya dönersek, Uzayda hayat var mı? Çok büyük ihtimalle var ama henüz tespit edilemediği için kesinlikle var diyemeyiz olarak cevaplayabiliriz.

Bu konuda son sözü Carl Sagan’a bırakalım: “Kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir.”

Uzay araştırmaları

Dünya dışı varlıklar şimdilik yalnızca teleskopik gözler ve kulakların yardımıyla aranıyor. Honolulu’daki Hawaii Üniversitesi astronomi profesörü Michael Liu, uzak yıldızların çevresindeki gezegenleri optik teleskopla izliyor. Liu yakın bir zamana kadar dünyadaki teleskopların uzaydaki cisimleri net gösteremediğini söylüyor. Bunun nedeni atmosferin ışık kırılmasına yol açması: “Son 15 yıl içinde teleskoplarda gelişmeler oldu. ‘Uyumlu optik’ adı verilen bir teknoloji geliştirildi. Bu teknoloji, atmosferdeki titreşimlerin frekansını ölçüp, size görüntüyü doğru olarak yansıtabiliyor.” Profesör Liu’ya göre, yıldızlar eskiye oranla on kat daha net görünebiliyor. Uzak güneş sistemlerindeki gezegenlerin teleskopla bile görülmesi imkansız. Bu gezegenlerin varlıkları yalnızca ait oldukları yıldızlara dönük çekim güçleriyle anlaşılabiliyor. Ayrıca ısı yayan genç gezegenlerin varlıklarına yönelik ipuçları alınabiliyor. Bunun yanı sıra, bu gezegenlerin büyüklükleri, ne kadar enerji yaydıkları ve nelerden oluştukları da hesaplanabiliyor.

 Michael Liu: “Elimizdeki her bulgu, gezegen sistemleri arasındaki benzerlikleri gösteriyor. Her geçen gün, kendi dünyamıza benzeyen gezegenlere, kendi güneşimize benzeyen yıldızlara adım adım yaklaşıyoruz. Bu artık kaçınılmaz bir şey.” Bazı uzmanlar, büyük çanak antenlere sahip radyo teleskoplar kullanıyor. Bunlar uzayın derinliklerindeki radyo dalgalarını yakalamaya çalışıyor. İskoçya’daki St. Andrews Üniversitesi’nde görevli astronomi profesörü Alan Penny, kısaca SETI olarak bilinen ve Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması adlı grubun İngiltere biriminin başkanı. Grup, Britanya adalarındaki tüm radyo teleskopları birbirine bağlayıp uzayın derinliklerinde akıllı yaşam izleri arıyor. Skype üzerinden sorularımızı yanıtlayan Profesör Penny, yıldızlardan ve gökadalardan gelen seslerin doğal ve karmaşık olduğunu, ama akıllı yaşam unsurlarının oluşturacağı seslerin bir düzeni bulunacağını söylüyor: “Bu yapıyı doğal bir kaynak size veremez. Bir yıldız ya da gökadadan düzenli frekanslar alamazsınız. Gökyüzünün fotoğrafını çekerseniz, renklere bakın.Algılayabileceğiniz doğal renkleri görürsünüz. Keskin bir renk grubu görürseniz, kesinlikle yapay olması, akıllı yaşam unsurlarına işaret etmesi gerekir.”? Ancak gökyüzü devasa büyüklükte. Astronomların dünya dışı canlı araması çok zor. Alan Penny, “Belki bazıları bize benziyor. Başka gezegenlerde yaşıyorlar ve güçlü radyo sinyalleri gönderiyorlar. Böyle bir sinyal aldığınızda teleskopunuzu gezegen olduğunu bildiğiniz sistemlere çeviriyorsunuz. Son on yıldır, yakındaki yıldızların çevresinde gezegenler belirlemeye başladık” diyor. Profesör Penny, arama çalışmalarına özel yardımlarla ödenek sağlandığını,  UKSETI’nin önümüzdeki iki yıl içinde tam faaliyete geçeceğini söylüyor. Bu arada uzmanlar dünya dışı yaşam izleri aramaya devam edecek. Çünkü birçokları evrende yalnız yaşamadığımız ihtimalinin yüksek olduğuna inanıyor. (VOA Türkçe)

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT