Sizden gelen soru:
* Yüksekova hakkında kısaca şiir? *
Cevap:
Yüksekova hakkında internette yaptığımız araştırmalar sonucunda aşağıdaki şiirleri bulduk. Yüksekova şiirlerini kısadan uzuna doğru sıralamaya çalıştık. Umarız faydalı olur.
Yüksekova – 1
Kimse bilmez seni, kalabalık sessizliğini
Uçurum dolu heybetli dağların ürkütse de
İnsanlığın en odağında ulaşılmazsın
Seni en iyi ben bilirim be ovam
Karanlıklarına her sarıldığım gecede
Saydığım yıldızlar azalır daracık asumanda
Suların soğuk, dağların uçsuz gölgelerin engin olsa da
Sanma ki unutulursun be ovam
Aramıza her mesafe girişlerinde
Sen yüreğimi yoran sızıydın
Belki kışın uzun, sıcağın nadidedir
Lakin baharın mucizedir be ovam
Olur ya bir gün göçersem
Senden uzakta olmasın bedenim
Şahin Tepesi’nden göreyim seni
Göreyim ki hep yaşat beni be ovam
Ümit Akay
Yüksekova – 2
Gecenin kendini sakladığı bir saatte
Ücralığında hayallerimin,
Ilık bir kar esintisiydi Yüksekova…
Karıncanın bile su içtiği
Asiliğin merkez karasularında
Biber gazı kokusuydu Yüksekova…
Yaşamın barikat izli caddelerinde
Koşuşturan umutların umutsuzluğunda
Kapanan kepenk sesiydi Yüksekova…
Yaşanan tarihlerin ders alınmaz akışında
Yinelenen ve yenilenen oyunlarda
Ezik bir çığlıktı Yüksekova…
Penceremi açıp içime çekiyorum
Gecenin tatlı düşlü kuytuluğunu
Hücrelerim şekere kesiyor.
Yeni bir şafağa uyanıyorum
Ak ak pul pul….
Haydi! Sen de uyan Yüksekova….
S.G – Sertaç Gezici
Dağlıca-Yüksekova
Yüksekova-Dağlıca, sana derim.
Şehit oldular, benim askerlerim.
Dağlarını, taşlarını, delerim.
Silahı elinde, tutar şehidim.
Mehmet Bozkurt’un, etrafı sarılmış.
Soner Özbek’im, sipere kurulmuş.
Mustafa Uysal, kahpece vurulmuş.
Bayrağı altında, yatar şehidim.
Selçuk Gürdal’ım, cennette uyanmış.
Lokman Eker’im, kurşuna dayanmış.
Yavuz Öztürk’üm, al kana bulanmış.
Vatanı yolunda, tüter şehidim.
Zekeriya Yat’ım, vurulmuş şehit.
Abdurrahman Doğan, tertibe şahit.
İrfan Beyaz, vatanına mücahit,
Namusu dilinde, gitar şehidim.
Vedat Kutluca, canlarımın canı,
Samet Saraç’ımın, gömleği hanı,
Mehmet Gölcük’ün, döküldü kanı,
İstikbal belinde, batar şehidim.
Paksoy’um söylesin, türkün namını.
Duymayanlar duysun, türkün şanını.
Bayrağı, vatanı için canını.
İstiklal uğruna, atar şehidim.
Abbas Paksoy
Yüksekovalı Öğretmen
Uzun yıllar çalıştın bitirdin okulu,
Diğerleri gibi sen de seçtin bu yolu,
Ayırmadın hiç sağı ve solu,
Sana minnettarız canım öğretmen.
Bitirdin okulu çektin kurayı,
Karanlıktı, aydınlattın burayı,
İyileştirdin, çaresiz derin yarayı,
Sana minnettarız canım öğretmen
Geldiğin gün aydınlandı içimiz,
Simsiyahtı, beyazlandı saçınız,
Kahpe kurşunla can verdi kaçınız,
Sana minnettarız canım öğretmen.
Acımasız caniler seni öldürdü,
Karanlığı aydınlatan ışığı söndürdü,
Körolası Şeytanı yine güldürdü,
Sana minnettarız canım öğretmen.
Senle canlanmıştı, kara gönlümüz,
Sanki, nur saçıyor ölünüz,
Haydi, son bir kere bize gülünüz,
Sana minnettarız canım öğretmen.
Bir hain silahla vurdular sana,
Caniler toplandı şimdi yan yana,
Doymadılar içtikleri bunca kana,
Sana minnettarız canım öğretmen.
Dilerim sürünür tetik çekenler,
İyilik yerine nefret ekenler,
Gül gerekirken diken dikenler,
Sana minnettarız canım öğretmen.
Kalk öğretmenim sen ölemezsin,
Ana ocağına böyle, dönemezsin,
Seni sevdiğimizi artık göremezsin,
Sana minnettarız canım öğretmen.
Ümidim kalmadı sana elveda,
Çekilmez oldu artık bu sevda,
Kadrin bilmedik bilsin Hüdâ
Sana minnettarız canım öğretmen.
Rahat uyu sana söz veriyorum.
Bıraktığın yoldan şimdi ben yürüyorum.
Makamını Cennet’te görüyorum.
Sana minnettarız canım öğretmen.
Nuh Şahin
Ey Yüksekova
Bağı, bahçesi harap
Çiçekleri kırılmış
Dört bir etrafına
Mermiler saçılmış
Havasında barut sinmişliği
Bozkırında palet izleri kalmış
Şırnak’ın metruk bırakılmış köylerine
Engerek yılanları çöreklenmiş, barış dolu tüm düşlere
Soğuk bir kış günü
Yılgın geçen zamanda
Nice yüreklere ah saplandı
Siperlerin duldasında kan gülleri yaralı
Ölümlere alkış tutan diyarlardan, tanklar gelmiş yine
Sarı, kırmızı, yeşil
Üç renkli dişlikler içinde
Nice engelleri aşıp gelen yüreklerin
Çocuksu duruşlarda isyan direnişi, yarınlarda özgürlük var
Seni yıkılmış, virane köy seni
Seni sevmek, seni öpebilmek
Seni alıp götürmek yarınlara
Yaraları kabuk tutmuş zamana
Ağlayan gözlerin olmadığı tankların vurmadığı özgür diyarlara
Seni her anlatışımızda
İmiğine sarılan o kanlı elleri
Bizi tarumar etmeyi hedefine koyan, eşkıyaları görüyoruz hep
Senin için dökülen gözyaşlarında
Annelerin feryatları yükseldi
Yüreklerde ki umutlar dağıldı
Güneş döküldü, yıldızlar söndü
Artık şu kirli savaşla olmasın gayri
Yetim kalmasın sevdiğimiz tüm çocuklar
Dillerde özgürlük sitranlar, awazları yükselsin
Ey Yüksekova ey Çukurova eğer biz öleceksek bu savaşta
Tüm Kürdistan mezarımız, özgürlüğün renginden kefenimiz olsun
Mehmet Çobanoğlu
“Yüksekova Hakkında Kısa Şiir?” için bir yanıt
farklı bi sitede bu güzel şiirleri görmemize izin verdiğiniz için teşekkür ederim