Kategoriler
Soru / Cevap Yaşam

Dünyadaki demokratik gelişmeler ülkemizi nasıl etkilemiştir?

Dünyada yaşanan demokratik gelişmeler ülkemizi de olumlu yönde etkilemektedir.

Sizden gelen soru:

Dünyadaki demokratik gelişmeler ülkemizi nasıl etkilemiştir?

Cevap:

Demokratik Gelişmeler Ülkemizi Etkiledi Mi?

Dünyadaki demokratik gelişmeler, diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de olumlu etkiler bırakmıştır. Modern dünyaya ayak uydurmak için dünyadaki demokratik gelişmeleri yakında takip etmekteyiz. Bu demokratik gelişmeleri doğal olarak ülkemizi de olumlu yönde etkilemektedir.

Sponsorlu Bağlantılar

İleri demokrasiye sahip olan ülkelerin demokrasilerini ülkemize getirme çabaları her yıl devam etmektedir. Bu yüzden yani demokratikleşme hareketi olarak Avrupa Birliğine girme çabalarımız yıllardır devam etmektedir.

Türkiye’de Demokrasinin Gelişme Aşamaları

  • 23 Nisan 1920′de TBMM‘nin açılmasıyla demokrasi yolunda en önemli adımlardan biri atılmış oldu.
  • 1923 ile 1930 yılları arasında çok partili hayata geçiş denemeleri yapılmış, fakat başarılı olunamamıştı.
  • 1930′dan sonra Türkiye’de tek partili rejim 1946 yılına kadar devam etmişti.
  • İkinci Dünya Savaşı’nın Batı demokrasilerinin zaferiyle sonuçlanması üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisinde birkaç milletvekili siyasi hayatımızda demokratik usullerin kabul edilmesini istemeye başlamıştır.
  • Celal Bayar, Fuat Köprülü, Adnan Menderes ve Refik Koraltan 7 Ocak 1946′da Demokrat Parti’yi kurdular.
  • 1945 yılından sonra Millî Kalkınma, Millet Partisi ve Türkiye Köylü Partisi kurulmuştur.
  • 1946 yılından sonra çok partili rejim uygulamasına geçilmiş, böylece demokrasi alanında önemli bir adım atılmıştır.
  • 14 Mayıs 1950 seçimleri cumhuriyet tarihinde demokrasinin gelişmesi bakımından büyük bir ilerleme olmuştur. Çünkü bu seçimde millî egemenlik en iyi şekilde temsil edilmeye başlanmıştır.

Demokrasi, yönetim

ÇATIŞMA YOK AMA…

Amerika ve Sovyet Rusya liderliğinde Batı ve Doğu blokları arasında gelişen, açık ama silahlı mücadeleye dönüşmeyen sınırlı çekişmeye soğuk savaş adı verilmiştir.

UYARI:”Soğuk savaş” deyimi ilk kez 1947 yılında Amerika’da kongredeki bir görüşme sırasında ABD’li maliye ve başkanlık danışmanı Bernard Buruch tarafından ifade edilmiştir.

II. Dünya Savaşı sonunda Amerika Birleşik Devlet/eri ve Sovyet Rusya iki süper güç olarak ortaya çıktılar. Bu durumun ortaya çıkmasında dünya siyasetinde söz sahibi devletlerden Almanya, italya ve Japonya’nın II. Dünya Savaşı’nda yenilmeleri, savaşın galiplerinden İngiltere ve Fransa’nın da bu süreçte her bakımdan yıpranmaları etkili olmuştur.
Sovyet Rusya II. Dünya Savaşı’ndan sonra yayılmacı bir politika takip ederek komünizm rejiminin Balkanlar ve Orta Avrupa’da yerleşmesi için mücadele etmiştir. Rusya’nın komünizm ideolojisini bütün dünyaya yaymak istemesi demokrasi ile yönetilen ABD’yi ve Avrupa devletlerini endişelendirmiştir.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan yeni durum ABD’nin önderliğinde demokratik Batı Avrupa devletlerinden oluşan Batı Bloğu’nu ve Sovyet Rusya’nın önderliğinde Doğu Avrupa ve Balkan devletlerini içine alan Doğu Bloğu’nu ortaya çıkarmıştır.

Soğuk Savaş Dönemi’nde nükleer silahların gelişmesi yüzünden ABD ve Sovyet Rusya silahlı olarak karşı karşıya gelmekten kaçınmışlardır. Taraflar arasında rekabet daha çok siyaset, ekonomi ve propaganda alanlarında sürdürülmüştür.

Truman Doktrini ve Marshall Planı

SSCB’nin Doğu Avrupa’da yayılması üzerine ABD Başkanı Truman, Sovyet tehdidi adı altındaki ülkeleri ekonomik ve askeri açıdan güçlendirmek için kendi adıyla anılan Truman Doktrini’ni ortaya atmıştır (1947). Bu doktrin çerçevesinde yapılan ekonomik yardımlara Marshall Planıdenmiştir. Marshall Planı çerçevesinde Türkiye’nin de içinde olduğu 16 ülkeye yapılan yardımlar daha çok askeri araç gereçleri kapsıyordu.

Sponsorlu Bağlantılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RenkliNOT